AK Parti Ankara Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı Tuğrul Türkeş, cezaevinde ziyaret ettiği Gezi Parkı sanıkları için “Bende bir örgüt intibası vermiyor” dedi.
Gıda zehirlenmesi yaşadığı için Can Atalay gündemiyle olağanüstü toplanan Genel Kurul’a katılamayan Türkeş, TİP milletvekili Ahmet Şık’ı provokasyon çıkarmakla suçladı, şiddet görüntülerden ötürü “TBMM açısından çok kötü oldu. Bir gün önce Mahmut Abbas’ı getiriyorsun. Dünyaya mesaj veriyorsun. Ertesi gün yerde milletvekilinin kanı var. Bununla mı barışı sağlayacağız?” diye konuştu.
Tuğrul Türkeş geçtiğimiz aylarda Gezi davası kapsamında cezaevinde olan Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’i ziyaret etmişti. Halk TV yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Türkeş, bu ziyaretteki izlenimlerini şöyle anlattı:
“Moralli buldum. Kendileriyle aynı siyasi görüşe sahip olmayan birinin bu işe ilgi gösteriyor olmasından memnunlar. Son bir hafta içinde bir iletişimsizlik oldu Adalet Bakanlığı ile. O gecikmeye hayret etmişler.”
“Aileleri de çok aklı başında davranıyor”
Türkeş, “Osman Kavala sizde nasıl bir intiba bıraktı?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Çok dingin. Bu kadar süredir bir nevi beyhude tutukluluğunun içinde olan insan açısından çok aklı başında. Eğitimli insan olmanın farkı diye değerlendirdim. Medeni, aklı başında insan ve çok dingin bakıyor meselelere. İnancı yükselmiş bir şahsiyet gözledim. Ben Tayfun (Kahraman) Bey’in de o kadar genç olduğunu bilmiyordum. Aileleri de çok aklı başında davranıyor. Bir örgüt intibası vermiyorlar.
Can Atalay’la genel konuları konuştuk. Oturup dosya dosya konuşmuyorsunuz. Genel bir sohbet oluyor.”
Meclis’teki yumruklu kavga: Ahmet Şık’ınki provokatif bir konuşmaydı
Türkeş, Meclis’te yumruklu kavganın yaşandığı ve kan akan toplantıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Ahmet Şık’ınki provokatif bir konuşmaydı. Kürsüye gelip hakaretamiz ifadeleri kullanırsa öbür tarafın elini bağlayıp seni seyretmesini beklemiyorsunuz. Yapılmaması lazımdı. Şık da amacına ulaştı. Bana göre üzgün değildir olanlardan. TBMM açısından çok kötü oldu. Bir gün önce Mahmut Abbas’ı getiriyorsun, olağanüstü toplantıya çağırıyorsun, dünyaya mesaj veriyorsun. Ertesi günü yerde milletvekilinin kanı var. Hangi yerde? Bir gün önce Mahmut Abbas’ın ayağının bastığı yerde. Bununla mı biz barışı sağlayacağız? Bununla mı dünya barışına katkı sunacağız? Milletvekili dediğin insanlarda asgari kültür, asgari feraset, bir bilinç olmasını insanlar arzu ediyor. Bunu parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum.
“(Alpay Özalan’ın yumruk atması) İşin hiç oraya gelmemesi lazımdı. Bu saatten sonra kim haklı, kim haksız; konuşmanın faydası yok. Kötü bir şey oldu. Benim 2-3 ay önceden toplumun dikkatini çekmeye çalıştığım şey tam da bu nokta. ‘Türkiye’de demokrasi var, hürriyetler var, hukuk var, hukuk iyi işliyor’ densin diye biz gayret ederken, vandalizm gene çıktı su yüzüne. Hakimlerin bile okuyup okumadığını bilmediğimiz dosyalarda bütün siyasiler yüksek fikir sahibi. Fenerbahçelilik ve Beşiktaşlılık gibi siyaset 21. yüzyılda Türkiye’ye yakışmıyor.”
“Dışarıdan nasıl görünüyoruz’u bilahare ele almak lazım”
Türkeş, Gezi Parkı davasıyla ilgili çaba sarf edip etmeyeceğine ilişkin soruya da, “Bakalım, önümüzdeki süreci bir gözleyelim. Şu an yeni yorum yapmayı gerektirecek bir şey yok. Eylül ayında Avrupa Parlamentosu çalışmaya başlıyor. Türkiye, NATO’da birtakım toplantılara iştirak ediyor. Kendimiz aynaya baktığımızda ne görüyoruz ayrı, dışarıdan nasıl görünüyoruz’u bilahare ele almak lazım” yanıtını verdi.