Fatih Altaylı, Serhat Akın’a düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili olarak “Spor camiasında çalıştığı kanalın yönetimine ve patronuna Serhat Akın’ı kovması için baskı yapıldığı, Serhat Akın’ı çalıştırmaya devam ederse kanalın Fenerbahçe muhabirinin tesislere sokulmayacağı konuşuluyordu. Kovulsaydı, vurulmayacaktı” dedi.

Gazeteci Fatih Altaylı, eski futbolcu ve futbol yorumcusu Serhat Akın’a düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili olarak “Spor camiasında çalıştığı kanalın yönetimine ve patronuna Serhat Akın’ı kovması için baskı yapıldığı, Serhat Akın’ı çalıştırmaya devam ederse kanalın Fenerbahçe muhabirinin tesislere sokulmayacağı konuşuluyordu. Muhtemelen kovulsaydı, vurulmayacaktı” dedi.

Eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Serhat Akın, Beykoz’da uğradığı silahlı saldırıda ayağından yaralandı.

Yaşananlarla ilgili görüşlerini aktaran Fatih Altaylı, “Fanatik Fenerbahçeli olan ama Fenerbahçe’nin mevcut yönetimini eleştiren, sert yorumlar yapan Akın bir süredir Fenerbahçe yönetiminin hedefindeydi” diyerek şunları kaydetti:

“Sports Digitale kanalının futbol yorumcusu Serhat Akın, dün gece geç saatlerde program çıkışında vuruldu. Bacağından. Ama küçümsemeyin, bacaktaki bir ana artere gelse ölebilirdi. Neyse ki gelmemiş. Fanatik Fenerbahçeli olan ama Fenerbahçe’nin mevcut yönetimini eleştiren, sert yorumlar yapan Akın bir süredir Fenerbahçe yönetiminin hedefindeydi. Spor camiasında çalıştığı kanalın yönetimine ve patronuna Serhat Akın’ı kovması için baskı yapıldığı, Serhat Akın’ı çalıştırmaya devam ederse kanalın Fenerbahçe muhabirinin tesislere sokulmayacağı konuşuluyordu. Hatta kanal çalışanlarının, Fenerbahçeli yöneticilerin kanallarına transfer edilmek istendiği, teklifler yapıldığı da söyleniyordu. Sport Digitale kanalının “reklam yoluyla terbiye” edilmeye çalışıldığı, reklam ve sponsorluk almasının engellenmek istendiği de yayın camiasında bilinmeyen şeyler değildi. Kanalın Fenerbahçeli patronuna da üst düzeyden mesajlar gidiyordu. Ve sonunda olan oldu. Serhat Akın vuruldu. Muhtemelen kovulsaydı vurulmayacaktı. Emin olun, bu da çok konuşulmayacak, üzeri kapatılıp gidecektir. Bu mesele de Sinan Ateş cinayeti gibi ele alınacaktır. Türk sporunun geldiği, getirildiği nokta budur.”