Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi hakkındaki davayla ilgili, “Tüm Türkiye’yi iyilerin ittifakına, vicdan sahiplerinin ittifakına çağırıyorum. Bu bir siyasi ittifak değildir ama Türkiye’yi kurtaracak ittifak, iyilerin ittifakıdır. Akan kana, adaletsizliğe susmayan, iki kız çocuğunun babasının cenazesini başkentte bırakmayanların ittifakıdır. Bırakmayanlara, sırf ittifakımız sürsün diye buna susanlara, sırf bu yöneticilerin suçu ortaya çıkarsa partim de suçlu kabul edilir diye o ikisini def etmeyenlere söylüyorum. Onlardan kurtulun, iyilerin yanına geçin” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ateş’in öldürülmesi hakkındaki davayı yerinde takip etti. Sincan Ceza İnfaz Kurumunda süren yargılama hakkında gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Özel, “Sinan Ateş cinayetinin karar günlerinde buradayız. Sayın Ayşe Ateş ile birlikte Sinan Ateş’in ablalarıyla, annesiyle, akrabalarıyla birlikte duruşmayı takip ettik. Maalesef Ayşe Hanım’ın bizi ziyaretinde dile getirdiği endişelerinin salona hakim olduğunu görüyoruz. Mahkeme fevkalade aceleci şekilde hiçbir talebi kabul etmediği gibi bütün talepleri reddettiği gibi ışık hızıyla karar vermeye çalışıyor. İki konuda herkes hemfikir. Birincisi burada sadece tetikçiler var, aracılar var. Esas azmettiricilerin bir kısmı, üzerinde gizlilik kararı olan diğer dosyadaki o dosyaya ‘Aman takipsizlik verin’ baskıları var. Orada Olcay Kılavuz var ve çok sayıda siyasi var. Tabii bir kısmı Ankara’da bir genel merkezde oturuyorlar ve onlar o dosyada da yok. Onlar o dosyaya takipsizlik verip, bu dosyadaki tetikçilere belli cezalar verip nasılsa buradaki uyuşturucu satıcısı, gençleri zehirleyen, salonda bile kimi nasıl vurmuş övünerek anlatan haysiyetsizler para karşılığı yatarlar. Öbür dosyadaki bağlantıları da kopartıp kendileri görevlerine devam etmeye çalışıyorlar” dedi.
Genel Başkan Özgür Özel şunları söyledi:
“BU ADALET NE ZAMAN TECELLİ EDECEK?”
“Buradan bir kez daha Türk milletine, tüm halkımıza sesleniyoruz. Ankara’da yani başkentte Cumhuriyetin 100’üncü yılında, 100 yıllık Cumhuriyetin başkentinde bir cenaze var ve orada duruyor. O cenazenin alıp defnedilmiş olması onun kanını yerden kaldırmıyor. Orada iki kız çocuğunun babası yatıyor, acılı bir eşin, acılı bir annenin evladı, acılı bir eşin kocası yatıyor. Ve orada Türkiye’nin vicdanı yatıyor, orada ahlak yatıyor, orada adalet yatıyor. Eğer siz buradaki üç beş tane torbacı katile ceza verip aracıları görmezden gelip esas azmettiricileri, iki elimle göstereyim, esas azmettiricileri gerekli cezayı alıp hem kamu vicdanında hem siyaseten hem hukuken cezalandırmazsanız bu iş olmaz. Bir daha buradan sesleniyoruz. Bu adalet ne zaman tecelli edecek? Katiller içeriye girince. Hangisi? O ikisi, o ikisi, o ikisi… Bunu Ayşe Hanım da biliyor, annesi de biliyor, vicdan sahibi bütün siyaset arkadaşları da biliyor. O yüzden Sinan Ateş bir günlerde onların emriyle bize söz söylüyordu, laf ediyordu, Ayşe Hanım söylüyor, ‘Çok ağır sözler söyledi size.’ Bana söyledi, diğer siyasilere söyledi. Ama söz siyasettir, söylenir. Ama siz söz söyleyen birisini siyasetçi birisini, başka işlerden dolayı susturmak için, bildiklerinden dolayı susturmak için öldürürseniz, orada hepimiz birden Sinan Ateş’in ailesinin yanındayız. Çünkü biz, o ikisi gibi insanlar değiliz. Çünkü biz, adalet isteyenleriz.”
“DÜŞMANIM BİLE OLSA SUSMAM”
“Ben düşmanım dahi olsa şiddet uygulanmasına, düşmanım dahi olsa o kişinin öldürülmesine ve onun cinayetinin örtbas edilmesine susmam, susamam. Ayrıca Ayşe Hanım’ın bir sözü, artık Türkiye’deki vicdan sahibi herkesin sözüdür. Diyor ki ‘Sinan’la bizim dost bildiklerimiz düşmanımızmış. Düşman bildiklerimiz dostumuzmuş.’ Ben de şöyle ilave edeyim. Ayşe Hanım hiç merak etmeyin, sizin sayenizde artık bu ülkede gerçek kötüler bir tarafta kalacak, iyiler hep birlikte olacağız. El eleyiz, kol kolayız, omuz omuzayız. Ve şunu söylüyoruz, bundan sonra Türkiye’de iki ittifak var. Bir tanesi kötülerin ittifakı, bir tanesi iyilerin ittifakı. Milletimizi bu iyilerin yanında durmaya davet ediyoruz. Ve o kötülerin ittifakına zorlanan AK Parti’nin, MHP’nin çok değerli milletvekillerine, yöneticilerine ve üyelerine söylüyoruz, bu kötülüğe ortak olmayın. Cumhur İttifakı sürecek diye bir cinayeti üstü örtülü bırakmayın. Kötülük ittifakından ayrılın, iyiliğe sarılın. İyi olursanız her şey olur. Hep birlikte aç da kalsak yoksul da olsak acı da çeksek iyiler akşam rahat uyur. Onlar rahat uyuyamıyor. Rahat uyuyamayanların yanından ayrılın.”
“TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
“Tüm Türkiye’yi iyilerin ittifakına, vicdan sahiplerinin ittifakına çağırıyorum. Bu bir siyasi ittifak değildir ama Türkiye’yi kurtaracak ittifak iyilerin ittifakıdır. Akan kana, adaletsizliğe susmayan, iki kız çocuğunun babasının cenazesini başkentte bırakmayanların ittifakıdır. Bırakmayanlara, sırf ittifakımız sürsün diye buna susanlara, sırf bu yöneticilerin suçu ortaya çıkarsa partim de suçlu kabul edilir diye o ikisini def etmeyenlere söylüyorum. Onlardan kurtulun, iyilerin yanına geçin. Hepinize teşekkür ediyorum. Davayı takip etmeye, bugün, yarın, İstinaf’ta, Yargıtay’da, Anayasa Mahkemesi’nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ve mahşer-i vicdanının mahşerinde, vicdan mahkemesinde takip etmeye devam edeceğiz. Hepinize teşekkür ediyoruz arkadaşlar, sağ olun.”
