CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, “kriz yok” Diyen Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın gerçeklerle yüzleşmekten kaçındığını öne sürdü. Karatepe açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
“Merkez Bankası Başkanı Sayın Fatih Karahan, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunda ekonomideki duruma dair yaptığı açıklamalarla bir kez daha, gerçeklerle yüzleşmek yerine göz ardı etmeyi tercih etmiştir. Enflasyon rakamlarının piyasa beklentilerinin üzerinde geldiğini kabul eden Sayın Karahan, hem TÜİK verilerinin hem de kur oynaklığının yükseldiğini belirtmesine rağmen, ekonomik krizin varlığını reddetmekte ısrar etmektedir. Ancak, veriler ve reel sektörün durumunu inceleyen herkes açıkça görebilir ki Türkiye, derin bir ekonomik durgunluğa doğru adım adım ilerlemektedir. İSO tarafından açıklanan PMI verileri, ekonomide hemen tüm sektörlerde daralmanın 6 aydır düzenli olarak devam ettiğini, takip edilen 10 sektörün tamamında istihdam kaybı yaşandığını göstermektedir.
Merkez Bankası’nın daha önce kasım ayında faiz indirimine gitmesi bekleniyordu. Ancak eylül ayı enflasyonunun %2,97 olarak gerçekleşmesi ve uluslararası finans kuruluşlarının faiz indirimlerinin 2025’e ertelenmesi gerektiği yönündeki görüşleri, yüksek enflasyonun daha uzun bir süre bizimle olacağını göstermektedir. Sayın Karahan’ın sıkı para politikalarının süreceği yönündeki açıklamaları, reel ekonomide beklenen daralmayı daha da derinleştirecektir.
Sayın Başkan, 2024’te büyüme hedeflerinin beklentilerin altında kalacağını ifade etmekte, fakat büyüme potansiyelinin düşüklüğüne dair herhangi bir çözüm önerisi sunmamaktadır. Üretim, ihracat ve yatırımlardaki düşüş, reel sektörü ciddi şekilde zayıflatmaktadır. Sadece enflasyona odaklanarak faizleri yüksek tutmak, ekonomiyi dar boğaza sokarken, istihdamı ve tüketimi olumsuz etkilemektedir. Oysa uzun vadeli ekonomik kalkınma için güçlü bir üretim ve yatırım politikasına ihtiyaç vardır.
CHP olarak, Merkez Bankası yönetiminin ekonomik gerçekleri göz ardı etmesinin ağır bedelleri olacağını öngörüyor ve bu konuda uyarıyoruz. Ekonomimizin sürdürülebilir bir büyüme rotasına girebilmesi için hem para politikalarında hem de mali politikalarda köklü reformlara ihtiyaç vardır. Bugün “kriz yok” diyerek görmezden gelinen sorunlar, yarının çok daha derin ekonomik yaralarına dönüşecektir.
Merkez Bankası’nın geçici pansuman çözümleri, ekonomide yapısal bir iyileşme sağlamaktan çok uzaktır. Türkiye’nin büyüme potansiyelini harekete geçirecek, işsizliği azaltacak ve enflasyonu kalıcı olarak düşürecek kapsamlı bir reform paketine ihtiyacı vardır. Ancak bu reformlar yapılmadıkça, vatandaşlarımızın her geçen gün daha da yoksullaştığı gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız.”