Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısıyla toplanan sicil toplum örgütü 7 Ekim’in birinci yılında Taksim’den Dolmabahçe’ye yürüdü. Burada yapılan basın açıklamasında İsrail ile olan tüm ilişkilerinin kesilerek ambargo uygulanması çağrısında bulunuldu.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yoğunlaşmasına gerekçe olarak gösterdiği, Hamas öncülüğünde 7 Ekim 2023’te yapılan Aksa Tufanı saldırısının birinci yıl dönümünde Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısıyla çok sayıda sivil toplum kuruluşu, Taksim Atatürk Kültür Merkezi önünde toplandı.
Dolmabahçe’ye kadar sloganlar atarak yürüdüler
Katılımcılar, “Katil İsrail Ortadoğu’dan defol”, “Yıkılsın Siyonist İsrail devleti”, “İsrail ile ticaret Filistin’e ihanet” sloganları atarak “Filistin direnişi kazanacak, soykırımcı İsrail ve suç ortakları yenilecek” pankartıyla Dolmabahçe Sarayı önüne doğru yürüyüşe geçti. Bazı yürüyüşçüler, Batı Şeria’da İsrail askerlerince katledilen insan hakları savunucusu Ayşenur Ezgi Eygi’nin posterini de taşıdı, Alman Konsolosluğu’nun Gümüşsuyu’ndaki binasının önünden geçerken bir açıklama yaptı. Almanca ve İngilizce pankart açan yürüyüşçüler yaptıkları açıklamada “Soykırımcı İsrail’i silahlarıyla, teknolojisiyle besleyen ve sınırsız siyasi destek sunan ülkelerin başında gelen Almanya’nın büyükelçiliğine ve Almanya devletine sesleniyoruz: Bugün, Nazi geçmişinizin kefareti olarak İsrail’e silah desteği sağlanmanız ve Filistin’le dayanışma hareketine karşı zorba bir rejime dönüşmeniz tarihinizde yeni bir kara leke olarak anılacaktır.” dedi.
“Filistin’de yaşanan soykırım, dünya halklarını sömüren emperyalist ülkelerin demokrasi maskesini düşürmüştür”
Konsolosluk önündeki açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Filistin’deki soykırımı destekleyerek, kendi tarihinizden hiçbir ders almadığınız açıkça ortaya çıkıyor. Bugün Filistin’de yaşanan soykırım, dünya halklarını sömüren emperyalist ülkelerin demokrasi maskesini düşürmüştür. Bugün buradan, Filistin halkının sesi olmak için sokağa çıkan binler olarak, başta ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere dünyaya savaş ve ölüm saçan emperyalist ülkelere sesleniyoruz ve diyoruz ki: Filistin halkı yalnız değildir, Filistin mücadelesi dünyanın her yerindedir ve Filistin halkının dostları her yerde karşınıza dikilecektir
Slogandan korkuluyor
Almanya bugün, Filistin halkının en meşru talebi olan, kendi tarihsel toprağına geri dönüş hakkını temsil eden ve Filistin özgürlük mücadelesinin sembolü olan Nehirden Denize Özgür Filistin sloganından büyük bir korku yaşıyor. Bu sloganı yasaklıyor ve yasaklama gerekçesi olarak kendi karanlık tarihinin parçası olan Yahudi düşmanlığını öne sürüyor. Tekrar sesleniyoruz: Baskılarınızla Filistin halkı mücadelesini ve meşru haklarını bastıramazsınız.”
“İstihbarat desteği veriliyor”
Dolmabahçe Sarayı önünde son bulan yürüyüşün ardından Filistin Eylem Komitesi adına açıklamayı okuyan Gülyeter Aktepe, İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım sürecinin en şiddetli döneminde Türkiye’nin, İsrail’e çelik, kimyasal maddeler ve yakıt gibi stratejik ham maddeleri temin ettiğini belirterek, halkın tepkisi üzerine hükümetin geri adım atmak zorunda kaldığını, ancak Türkiye’nin halen İsrail’e petrol ve elektrik sağladığını ifade etti. Aktepe, “Bu utanç yetmiyor, Türkiye gösteriş için katıldığı Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında Uluslararası Adalet Divan’ının tedbir kararına rağmen, hala kendi topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriyor” dedi.
“Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
Gülyeter Aktepe şöyle konuştu:
“Tüm bunlara karşılık Filistin halkının yanında durmanın bir onur olduğunu gören kurumlar ve bireyler olarak, Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için, işgal ve soykırımdan para kazanan şirketlerden hesap sorulması için yürüttüğümüz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
“İsrail ile olan tüm ilişkiler kesilsin”
Soykırıma İsrail’i kınamak ve hamaset dolu nutuklar yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek; İsrail ile tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması, Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının Siyonist rejime kapatılması, diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi, işgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi ve işgal devletini tecrit etmekten geçiyor. Filistin direnişinden aldığımız ilhamla, Filistin nehirden denize özgür olana dek’ mücadelemize devam edeceğiz. Zafer Filistin halkının özgürlük Filistin toprağının olacaktır.”