CHP’nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TUSGİD (Tunceli Sanayici ve Girişimcileri Derneği) tarafından bugün (5 Ekim 2024) İstanbul Kozyatağı Hilton otelinde düzenlenen “Siyaset ve Ekonomi” başlıklı toplantıda konuştu.
Gazete Duvar’dan Atilla Özsever’in haberine göre saat 10.30’da başlayan toplantıya ilgi yoğundu. Tuncelili işadamlarının yanı sıra CHP’li çok sayıda da eski parti yöneticisi ve üyesi katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi ve siyaset alanında Osmanlı’dan günümüze panoramik bir sunuş yaptı.
Sorular bölümünde de ağırlıklı olarak Kılıçdaroğlu’nun yeniden siyasete girip girmeyeceği ve başkanlığa aday olup olmayacağı soruldu. Kemal Kılıçdaroğlu, bu tür sorulara “Zaten doğal olarak siyasetin içindeyim. Sorunuzun ikinci kısmını yanıtlamayacağım” diye cevap verdi.
Toplantıyı yöneten TUSGİD Başkanı Cem Haydar Bektaş, parti içi meselelerle ilgili soru sorulmamasını rica etti. Başkan Bektaş’ın ikazına rağmen kimi katılımcılar ısrarla Kılıçdaroğlu’nun yeniden parti yönetiminde görev üstlenmesi konusu üzerine sorular yönelttiler.
Bir grup katılımcı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olması talebini dile getirirken Kılıçdaroğlu bu sorulara yanıt vermedi, toplantıyı yöneten TUSGİD Başkanı Bektaş da, daha sonra bu tür sorulara olanak tanımadı.
SOYKIRIM EKONOMİSİ
CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ilk bölümünde Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devredilen ekonomik miras üzerinde durdu, Cumhuriyet yönetiminin ekonomik atılımlarından söz etti ve konuyu günümüze getirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Günümüzde Saray’ın uyguladığı bir soykırım ekonomisi var. Halkımız derin bir yoksulluk içinde eziliyor, devleti yöneten Saray ise son derece mutlu” diye konuştu.
Ülkenin borç batağında olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Saray, yani Erdoğan, ülkeyi yönetemiyor. Yunanistan ve diğer komşularımız bizi geldi geçti. Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) kaldırdılar. Devlet yönetiminde liyakatsizlik diz boyu” dedi.
‘205 MİLYAR DOLAR, 5’Lİ ÇETEYE’
Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal hukuk devleti anlayışının tamamen ortadan kalktığını, bir avuç insanın daha zengin edildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, daha sonra şunları söyledi:
“205 milyar dolar Kamu-Özel İşbirliği adı altında ihale yoluyla benim 5’li çete dediğim kişilere verildi. Bu fatura çok ağır. Alt gelir gruplarından, yoksul kesimden bir avuç üst gelir grubuna gelir transferi yapılıyor.
Bu tam bir soygun düzenidir. Yine Kur Korumalı Mevduat adı altında da 1,1 milyar lira zengin kesime aktarıldı. Saray devleti aracılığıyla bu tür bir soygun düzeninin zemini hazırlanıyor”.
Kılıçdaroğlu, siyasal iktidarın dini de kullanarak kitleleri avuttuğunu, anayasal anlamda sosyal hukuk devletine uygun bir düzenin yeniden inşa edilmesi gerektiğini bildirdi.
ÇIKIŞ YOLU
Kemal Kılıçdaroğlu, mevcut durumdan çıkış için şu önerilerde bulundu:
Önce bir siyasi ahlak yasasının çıkarılması lazım. Ülkemizde ahlaksızlık kurumsallaştı. Siyasi ahlak kanunu çıkmazsa bu işler düzelmez.
TBMM’de bir Kesin Hesap Komisyonu’nun oluşturulması gerekir. Geçen yıl bütçede ne oldu, harcanan paralar nereye gitti? Bunun komisyonda konuşulup sorgulanması gerekir.
DPT yeniden kurulup faaliyete geçirilmelidir. Devlet, ekonomiyi planlı olarak yönetmelidir.
Yine devlet yönetiminde liyakat olmalıdır.
Yargı bağımsızlığı mutlak sağlanmalıdır.
Darbe hukukuna son verilmeli, seçim yasası değiştirilmelidir.
Üniversiteler özerk bir statüye kavuşturulmalıdır.
Kılıçdaroğlu, AKP’ye oy veren vatandaşlarla da konuşulması gerektiğini belirterek “Bu vatandaşlarımız hem derin yoksulluk yaşıyor, hem de gidip oyunu yine AKP’ye veriyor. Bu durumu onlara anlatmalıyız” dedi.
CHP BİR MÜCADELE PARTİSİDİR
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin devleti kuran ve bir mücadele içinde ortaya çıkan bir parti olduğunu belirterek karamsarlığa gerek olmadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, “CHP, tarihsel kimliğine uygun olarak görevini yerine getirmelidir. Emperyal güçler, bunu engellemek istiyorlar. Yeni bir süreci inşa etmeliyiz” şeklinde görüşünü belirtti.
CHP eski genel başkanı Kılıçdaroğlu, yeni bir kavram olarak da “refah milliyetçiliği” tanımını kullandı. Kılıçdaroğlu, milliyetçiliği bir refah ekonomisi kurmak yolunda ortaya koymanın doğru olacağını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’nin Saray tarafından esir alındığını ifade ederek güçlendirici parlamenter sisteme ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Cezaevinde bulunan TİP milletvekili Can Atalay’ın durumuna değinerek “Halkın seçtiği bir milletvekili hapiste. Yasama organı kendi üyesine sahip çıkmıyor” dedi.
Kılıçdaroğlu, son olarak da tüm demokrasiden yana olan güçlerin mutlaka bir arada bulunması gerektiğine işaret etti.