Hakkında, yüksek kâr vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu’nun da olduğu çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddiasıyla tutuklu yargılanan eski Denizbank yöneticisi Seçil Erzan ile ortak hareket ettiği iddiasıyla iddianame hazırlanan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’e “nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltildi. İddianamede Ateş’in 240 yıla kadar hapsi istendi.
Odatv’den Can Özçelik’in haberine göre, iddianamenin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı “yüksek karlı gizli fon vaadiyle dolandırıcılık” davasıyla birleştirmesi istendi.
Hakan Ateş’le ilgili hazırlanan iddianamede de 24 kişi şikayetçi oldu. Bu isimler arasında Türkiye’nin önde gelen isimleri yer aldı.
İddianamede Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Fatih Terim’in kızı Buse Terim ile eski eşi Volkan Bahçeli de şikayetçi olarak yer aldı. Hakan Ateş’e toplamda 72 yıldan 240 yıla kadar hapis cezası istendi.
Soruşturma kapsamında, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in ifadesi alındı. İddianamede yer alan ifadesinde Ateş, Seçil Erzan olayından 7 Nisan 2023 tarihinde haberdar olduğunu ifade etti.
“Savcı beyin kendisi de beni dinleyip hak verdi”
Aynı gün Fatih Terim’le konuştuğunu belirten Ateş, ifadesinde şunları söyledi:
“Haberdar olduktan sonra banka avukatlarımız İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı müracaat bürosuna gelerek, Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatta bulunmuştur. Müracaat sırasında ben de bankamız avukatlarının telefonu aracılığıyla konuya telefonla dahil oldum, telefonda şahsın yurt dışına kaçma tehlikesi bulunduğu, bu nedenle hakkında yurt dışı çıkış yasağı verilmesinin münasip olacağını anlattım. Savcı beyin kendisi de beni dinleyip hak verdi ve takdirini de bu yönde kullandı. 7 Nisan 2023 tarihinde Fatih Terim’le telefonda konuştuk, 8 Nisan 2023 tarihinde görüşmek üzere randevulaştık, kendisi de o tarihte yanında Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile geldiler, burada kendileriyle banka genel müdürüyle görüştüm, geri kalan kısmı zaten önceki ifademde geçmektedir.
“Seçil Erzan 643 müdürümüzden biridir, herhangi bir ilgim yok”
Seçil Erzan bizim 643 şube müdürümüzden biridir, herhangi bir ilgim yoktur, diğer saydığınız isimlerle bu dava neticesinde duyduğum ve basında okuduğum isimlerdir, herhangi bir görüşmem ve tanışıklığımız yoktur. Müştekiler Selçuk İnan, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve Nestor Fernando Muslera vekili tarafından yapılan şikayet dilekçesinde; ‘Seçil Erzan’ın Denizbank A.Ş.’nin CEO’su Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu önderliğinde özel bir fon kurduğunu ve bu fonun yönetildiği’ şeklindeki iddiaları kabul etmiyorum. Herhangi bir fonun kurulması zaten SPK iznine tabidir, bizim bu konuda herhangi bir inisiyatif almamız zaten söz konusu değildir. Bu fonlar zaten internet üzerinden bütün dünyaya açıktır, hiçbir şekilde saklı, gizli, özel bir fon olarak adlandırılabilecek bir fon sadece bizim bankamız özelinde değil, dünyada mümkün değildir, bu husus bundan rant elde edebilecek insanların uydurmasıdır.”
“Saat fark etmeksizin arayabilecek insanlar”
Hakan Ateş önce şikayetçi isimlerle ilgili tanışıklığının olmadığını söylese de ifadesinin devamında, ünlü isimlerin kendisini saat fark etmeksizin arayabilecek insanlar olduğunu dile getirdi.
Ateş, “Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu isimli şahıslar en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi meselesinde beni aramıştır, bu şekilde beni arayabilecek insanlar bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan isimli şahsa teslim etmeden önce beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur. Hatta paralar geri ödenmemeye başladıktan sonra bile bu mağduriyetlerini beni arayarak bildirmemişlerdir. Ta ki 7 Nisan’a kadar” dedi.
“6 ay geçmesine rağmen Seçil Erzan’ı bu durumunu tolere etmişler”
“Soruşturma dosyasında ismini sormuş olduğunuz şahıslar ve bahsi geçen diğer müşteki şahıslar Seçil Erzan isimli şahıs ile yapmış oldukları bu usulsüz para alışverişinde vadenin üzerinde yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen Seçil Erzan’ı bu durumunu tolere etmişler ve beklemişlerdir, durum müracaat dilekçelerinde açıkça ikrar edilmiştir” diyen Hakan Ateş, “Türkiye Cumhuriyeti’nde bir fonun nasıl kurulacağı kanunlarla tayin edilmiştir, sözlerde geçen ‘kandırdı’ beyanı geçerli bir itham değildir. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Savcılık dosyaların birleşmesini istedi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in dolandırıcılık davasında yargılanan eski şube müdürü Seçil Erzan’la “fikir ve eylem birliği” içerisinde olduğu suçlaması yapıldı. Savcılık bu nedenle Hakan Ateş’le ilgili hazırlanan iddianamenin Seçil Erzan davasıyla birleştirilmesini istedi.
Erzan’dan Ateş ve Aydoğdu hakkında iddialar
Aynı iddianamede ifadesine başvurulan Seçil Erzan, “Hakan Ateş bankamın genel müdürüdür. Mehmet Aydoğdu ise genel müdür yardımcısıdır. Her ikisi de benim şube müdürü olduğumu bilirler, ayrıcalıklı olarak tanırlar. Hakan Ateş yaşanan bu bütün olaylardan haberi vardır. Bilmemelerine herhangi bir imkan yoktur çünkü mağdur olduğunu iddia eden şahısların çoğu ünlü ve bankanın genel müdürü ve genel müdür yardımcısı ile aralarında yakın ilişkiler bulunmaktaydı. Hatta bir seferinde Mehmet Aydoğdu’ya telefon açarak ‘Arda Turan’a kredi kullandıracağız, bize para lazım’ dedim. Normalde benim bu işlem için bir üstüm olan Sermin Tekin’i aramam gerekirdi ancak ben doğrudan en tepe ile iletişim kurdum. Sermin Tekin kendisini aşıp Mehmet Aydoğdu’ya ulaştığım için bana kızdı. Ben Mehmet Aydoğdu’ya Sermin hanımın engel olabileceğini söyleyince bana ‘Sen onu kafana takma. Kredi işini ben halledeceğim’ demişti” şeklinde konuştu.
“15 dakikada 33 milyon TL verdik”
“Bu tarz kredi işlemleri karşılıksız ve ne için alındığı belli olmayan şeklinde olan bir kredi ‘teminatsız, kullanım amacı belgelenemediği’ işlemleridir” diyen Erzan, “Arda Turan’ın olayında 15 dakikada bu kredi işlemleri gerçekleşmişti. Çünkü normalde şube müdürleri müşterilerle borç alacak ilişkisine kendi hesaplarıyla giremezler. Hakan Ateş de bu kredi işlemini biliyordu. Bahsedilen kredi meblağı 2022 yılında 33 milyon TL idi” ifadelerini kullandı.
“Yasaklı işlemin üstü kapatıldı”
Turan’a verilen kredinin yasal mevzuata aykırı olduğunu belirten Erzan, “Yine bu çekilen kredi işlemi sonucunda TL olarak çekilen krediyi mevzuata göre yasak olmasına rağmen aynı anda dövize dönüp banka gişesi Arda Turan’a nakit elden ödeme yaptı. Yüksek tutarlı bir kredinin dövize dönerek elden ödenmesi yasak ve en şüpheli işlemlerdendir. BDDK tarafından cezai işlem uygulanır. Banka bunu bilmesine rağmen söz konusu işlem yapıldı ve genel müdürlükten arayarak ters işlem yapılıp bu yasaklı işlemin üstü kapatıldı” dedi.
Denizbank’tan açıklama
Hakan Ateş hakkında iddianame hazırlanmasının ardından Denizbank’ın sosyal medya hesabından bir açıklama yapıldı.
Açıklamada ‘masumiyet karinesi ile lekelenmeme hakkı’nın ayaklar altına alındığı ifade edildi.
Basına yansıyan savcılık soruşturması ile ilgili taraflarına bir bilgilendirme yapılmadığı belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Eski bir şube müdürümüzün karıştığı ve halen devam etmekte olan dava çerçevesinde hem müştekiler hem Bankamız tarafından yapılan çeşitli suç duyuruları bulunmaktadır. Bu başvuruların bir kısmı sonuçlanmış (dava açılmış ya da reddedilmiştir) bir kısmı ise devam etmektedir. Ancak bugün bazı basın yayın organlarına yansıyan savcılık soruşturması ile ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi bir bilgilendirme bulunmamaktadır. Seçil Erzan hakkında dava açılmasından 1.5 yıl sonra 14.10.2024 tarihinde başlatıldığı anlaşılan bir soruşturmanın sonucuyla ilgili tarafımıza ulaşmış herhangi resmi bir bilgi olmaksızın; dosyanın gizliliği ilkesi ihlal edilerek basın organlarına servis edilmesi suretiyle Anayasa koruması altındaki Ceza hukukunun en temel prensibi olan “masumiyet karinesi ile lekelenmeme hakkı”nın ayaklar altına alınmasını Yüce Türk Milleti ve kamuoyunun bilgi ve takdirine sunar, bu açık hukuka aykırılık karşısında yetkilileri göreve çağırırız.”