• Yenidoğan Çetesi davası 26 Kasım’a ertelendi
    23 Kasım 2024

    Yenidoğan Çetesi Davası’nın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması altıncı gününde devam ediyor. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.

    Duruşmada, örgüt lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı’nın savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi. Mahkeme Başkanı, Fırat Sarı’ya “Kaya bebekle ilgili Solmazla konuşman var ne diyeceksin” diye sordu. Sarı, şunları söyledi:

    “Sabah 05.00 ya da 06.00’ydı Doğukan beni aradı. ‘Bir görüntü attım gördün mü’ dedi, ‘araba kullanıyordum bakmadım’ dedim. Çorlu’da işler bitti, görüntüye bakmak istediğimde silinmişti. Doğukan’ın bu olaydan haberdar olması çok ilginç. Bizim arkadaşlarımızın arasında kimlik bilgilerimizi bilen benim suçumu bilen, üst gruplarla bir bağlantısı olduğunu söyleyen bir arkadaşımız. HTS kayıtlarımı söyledi, ‘şu gün şuradayım’ dediğimde ‘hayır buradasın’ diyordu. Doğukan bizi takip ettiğini söyleyen bir çocuk bu olayda da Doğukan’ın aranması ilginç. Operasyondan da haberi var, Fırat Sarı’ya örgüt operasyonu yapacaklar diyor.”

    Duruşma savcısı: “Bizim üzerimizden örnek verme”

    Sarı’ya telefon tapelerinde tespit edilen, “Fişini çek-dedemin fişi” konuşması soruldu. Sarı, “Hoş değil, keşke konuşmasaymışız. Şaka yaptık kendi aramızda. Siz yapmıyor musunuz” diye yanıt verdi. Duruşma savcısı, bu sözlere tepki göstererek, “Bizim üzerimizden örnek verme” dedi.

    Avukat, Sarı’ya; “Bir hastane hangi durumlarda işletmeden memnun olmaz” diye sordu. Sarı, “REYAP’ta ben hekim olarak başladım. Hastanenin yenidoğan bölümüyle ilgili özellikle sorunları vardı. Hasta bakımı azdı, hasta memnuniyeti yoktu” diyerek bu gibi durumlarda hastanelerin işletmecilerden memnun olmadığını söyledi.

    Avukatın sorduğu, “Sizin burada vereceğiniz hizmet tam olarak neydi” sorusuna Sarı, “İşletme değişince hekimler de değişir yeni hekim bulmak isterler. Biz hastaneye öneri veririz. Yenidoğan hemşirelerine maaşları haricinde ücreti biz verdik. Tüm tıbbi malzemelerden hastane sorumludur. Doktor ayrılacaksa yeni bir doktor bulmam için, hasta yakınıyla doktor arasında bir sorun çıktıysa vb. durumlarda aranırdım” yanıtını verdi.

    “Ciro üzerinden ödeme alıyordum”

    Ödemelerini nasıl aldığı sorulan Sarı, “Hastane üzerinden ödemelerimizi ciro üzerinden alıyordum. İlker sabit maaş alıyordu. İlker’in maaşı ya 100 ya 150 idi” dedi. Avukatın “Fehmi Alperen hiç hasta yönlendirdi mi size” sorusu üzerine Sarı, “Hayır o ayrı çalışıyor” dedi.

    Savcı, ”Bizim sistemi denetliyor olabilirler’ diyorsun, ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, ne demek istiyorsun” diye sordu. Fırat Sarı, “Bu bahsettiğim danışmanlık sistemi. Hastaneyle anlaşıyoruz, aldığımız paralardan hekime hemşireye veriyoruz. Burada ticareti bir ilişkiden bahsediyorum” şeklinde cevap verdi.

    Duruşma savcısı, “’Ex olana kadar devam edeceksin ilaca’ demenin mantığını anlayamadım” dedi. Sarı, “Kötü bir tabir, o ilaç bebek için çok önemliydi ex olana kadar kesmeyeceksin bu ilacı anlamında söyledim. O bebek ameliyat olsa ölecekti” dedi.

    “Doktorları da ortak edecektim”

    Duruşma savcısı “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? ‘Her şeyim legal’ diyorsun neden başkasının üzerine şirket kurmaya çalışıyorsun” diye sordu. Fırat Sarı bu soruyu, “Çalışan doktorları da ortak edecektim bu şekilde, Medisense benimdi oraya ortak almak istemedim. Yeni bir şirket kurup oraya ortak almak istedim. Deniz iş yapmak istiyordu hevesli geldi. Ben Deniz’i zorlamadım” diye yanıtladı.

    Duruşma savcısının, “Sağlıklı çocuklara herhangi bir şekilde ilaç verilip yoğun bakıma alındığı oldu mu?” sorusu üzerine Sarı, “Asla olmaz Hasan Basri onu söylese de karşıdaki insan onu yapmaz. Onu bir insan yapmaz yani” dedi. Sarı, hemşirelerden aldığı borçlarla ilgili sorulan soru üzerine, “Hasan Basri parasını almasın diye Mehtap’tan parasını alırdım, kenara yaz derdim. Hasan onun parasını almasın diye alırdım” dedi.

    Savcı: “10 bebeğin ölümünde ihmal var mı?”

    Duruşma savcısının 10 bebeğin ölümünde ihmal olup olmadığına ilişkin soru üzerine tutuklu sanık Fırat Sarı, “Ben, bazı vakaları gerçekten bilmiyorum. İhmal olduğunu düşünmüyorum. Eksiklik yaptığımızı düşünmüyorum. Ben çoğuna dahil değildim. Biz elimizden geleni yaptık” ifadelerini kullandı.

    26 Kasım’a ertelendi

    Yenidoğan Çetesi Davası’nda mahkeme ara kararında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek duruşmayı 26 Kasım’a erteledi.

    Yenidoğan Çetesi Davası’nın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması altıncı gününde devam etti. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.

    Sanık avukatı, Prens dizisindeki bir sahneyi anlatarak “Oradaki ana karakter çok konuşan diğer karakter için ‘Ne kadar da inanarak saçmalıyor’ demişti. Bu davanın iddianamesi de aynı öyle inanarak saçmalamış bir iddianame. Somut delil yok” dedi.

    Mahkeme duruşmaya 45 dakika ara verdi. Aranın ardından ara kararını açıkladı.

    Tutukluluk hallerinin devamına karar verildi

    Mahkeme tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Dava 26 Kasım günü saat 10.00’da tutuksuz 24 sanığın savunmalarının alınmasıyla devam edecek.

    İlgili Haberler

    ÇOK OKUNANLAR