Mehmet Tezkan, Erdoğan’ın ‘Ne liyakat var ne ehliyet var ne memlekete hizmet gibi bir dertleri var. Peki buna rağmen CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor? Nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor?’ sözlerinin ne anlama geldiğini yazdı.
Tezkan’ın yazısı şöyle:
Erdoğan’ın tespiti doğru. Erdoğan memleketi o kadar kötü yönetti ki insanlar birkaç ayda yoksullaştı. Birkaç ay içinde açlık sınırına dayandı. Bırakın kötü yönetmeyi Erdoğan Türkiye üzerinde deney yaptı… İnsanlara acımadı. İdeolojik takıntısını hayata geçirmek için milyonların yoksullaşmasına göz yumdu…
Faiz indirilirse enflasyon da inermiş gibi bir palavranın peşinden koca ülkeyi uçuruma sürükledi.
Dünya bize hayran propagandasıyla batan ekonomiyi yıldızı parlayan ekonomi olarak sundu. TÜİK’in yardımıyla rakamları eğip bükerek sahte cennetlerle halkı aldattı.
CHP az bile oy aldı…
2023 Mayıs seçimler öncesi ‘Altılı Masa’ dik dursaydı. Kadrolarını açıklasaydı. Ülkeyi nasıl düzlüğe çıkaracaklarını anlatsaydı. Seçilecek aday takıntısına saplanmasaydı. Koltuk kapma yarışına girmeselerdi…
Erdoğan şimdi evinde oturuyordu. Emeklilik hayatı yaşıyordu…
Erdoğan yatıp kalkıp Altılı Masaya dua etsin. Saray’da hala oturuyorsa nedeni Altılı Masadır…
Çünkü… 2021 yılının ekim ayında Erdoğan’ın yanlış düğmeye basmasıyla ülkenin üzerine bir anda karabulutlar çöktü. Bedelini hala ödüyoruz.
Ne yani milletin anası ağlamış hala başımızda kal mı diyecekti! Mayıs seçiminde montaj video, sahte cennet algısı, devasa propaganda makinası, yaz aylarında hayatın normale döneceğine dair verilen sözler etkili oldu…
Söylenenlerin aldatma olduğu ortaya çıkınca seçmen 10 ay sonra faturayı kesti.
Erdoğan bu vaziyeti görüyor, kendilerinin hatalı olduğunu söylüyor ama yine memleketin bu halini izah ederken gerçeği söylemiyor. Ekonomik krizi küresel ve bölgesel sıkıntılara bağlayarak yine işin içinden sıyrılmaya çalışıyor…
Teşhis yanlış olunca tedavi de doğru olmuyor. 2021 yılından beri ağır enflasyon altında sürünüyoruz. Maliye Bakanı’na göre iki yıl daha sürüneceğiz. O da işler iyi giderse…
Pek ya kötü giderse!..
Ne olacağını söylemeye dilim varmıyor…
2021 yaz aylarında enflasyonun aylık artışı yüzde iki seviyelerindeydi. Zorluyordu ama acıtmıyordu. Erdoğan meşhur teorisini devreye soktu kasım ayında aylık artış yüzde 10’a, Arılık ayında yüzde 19,5 fırladı…
İki ay içinde önce yüzde 10 sonra üzerine yüzde 20 daha küçüldük… Yoksullaştık… Erdoğan bundan bahsetmiyor. 2021 yılının sonbaharında ne bölgesel ne küresel kriz vardı. Ukrayna-Rusya savaşı 2022 yılının 24 Şubat günü patladı…
Erdoğan ve yandaşları bu durumu gizliyor. Konuşmak istemiyor… Ama yoksulluğumuzun nedeni bu. Hakikat bu… Türkiye yüzde 80 enflasyonla yaşarken faiz yüzde 8,5 idi. Akıl alır gibi değil…
Yeri gelmişken sormadan edemeyeceğim; o dönem kimler bankalardan ucuz kredi aldı? Bankalar o dönem kaç milyar dolarlık kredi dağıttı? Kimler yararlandı?
Yoksuldan alıp zengine vermenin, zengini daha zengin yoksulu yoksulluğa mahkum etmenin bir faturası olmalı değil mi?
Oldu da…
Seçmen AKP’ye faturayı kesti farkında değiller. Aslında bal gibi farkındalar, panik atak yaşıyorlar. Erdoğan’ın durduk yerde CHP’nin belediyeler neden kazandığını sorgulaması telaşın göstergesi…
İktidarın tek hedefi var, CHP’li belediyeleri boğmak. İş yapamaz hale getirerek kaybettiği seçmeni geri almak.
Bu sebeple Meryem ana otoparkına çöktüler.
Bu sebeple belediyenin açtığı pırıl pırıl kreşleri kapatmak istiyorlar…
Bu sebeple yeni metro yapımına izin vermiyorlar…
Bu sebeple CHP’li belediyelerin elini ayağını bağlamaya çalışıyorlar…
Geçen gün yazdım. İktidar bilincini kaybetti ne yaptığını bilmiyor dedim. (28 Kasım tarihli yazım) İktidara şunu söyleyeyim panik atak geçiriyor olabilirler ama bilinçsizce attıkları her adım aldıkları her karar CHP’ye yarıyor…
Kreşlere el koyma kreşleri kapatma hamlesi tipik örnek…
Ah Bahçeli ah… Partili Cumhurbaşkanı olmaz dedik, felaket olur dedik dinlemedin. Daha kötüsü kendini bile dinlemedin. 2013 yılında, 2014 yılında, 2025 yılında partili cumhurbaşkanlığını geçtim başkanlık sistemi felaket olur diyen sendin!
Felaket oldu farkında mısın!…