DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirirken, “ABD, hiç kimsenin hayrına bir şey yapmıyor. Uzunca bir süredir ABD’nin dış politikası, demokrasiymiş, insani değerlermiş. Bunları bir kenara bıraktılar. Böyle bir dertleri yok. Suriye’de işlerine ne geliyorsa onu yapacak Amerika, unutmayalım” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Now TV’de katıldığı televizyon programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday olup olmayacağına, Suriye’deki son gelişmelere ve asgari ücret zammına ilişkin görüşlerinin açıkladı.
Suriye’deki gelişmelere ilişkin Babacan, şunları söyledi:
”Suriye’de yaşayan tüm Suriyelilere benim buradan çağrım: Gelin biz bu coğrafyanın insanları olarak beraber oturalım konuşalım kendi sorularımızı kendimiz çözelim, elin adamına güvenip adım atmasın kimse. Bu onlar için de Suriye’de yaşayan Kürtler için de elbette bizim için de Türkiye Cumhuriyeti için de bir beka meselesi. Sanırım Türkiye Cumhuriyeti bir terör yapılanması istemiyor. Şimdi mesela biz ne diyorduk? ‘HTŞ terör örgütü’ idi ama yaptıklarına baktık. Dedik ki ‘ya belki olmayadabilir artık, konuşmak gerekebilir.’ Yani bir örgütün yaptıkları son derece önemli. Şimdi Suriye’de YPG, PYD’nin kontrol ettiği alan -ki yaklaşık toprakların yüzde 35-40’ı- evet çoğu çöl ama haritaya baktığında koca bir sarıya boyanıyor. Peki Suriye’de yaşayan o kadar çok Kürt nüfus var mı? Yani nüfus orantısıyla toprak orantısı tutuyor mu?
Bir de özellikle Amerikalıların desteğiyle önemli enerji üretim, petrol üretim tesisleri de bir şekilde YPG, PYD’nin kontrolüne verildi. Çünkü Amerika dedim ya, ‘kendi askerim ölmesin, ölecekse onlar ölsün’ diye bu işi yapıyor. Bunu hiç unutmamak lazım. Kendi çıkarı neyse onu yapıyor. Hiç kimsenin hayrına bir şey yapmıyor. Uzunca bir süredir Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikası, demokrasiymiş, insani değerlermiş. Bunları bir kenara bıraktılar. Böyle bir dertleri yok. Bir insanlık dertleri olsa, Gazze’de yapılan o zulme, Gazze’deki o insanlık suçuna, savaş suçuna karşı dururlardı. İşlerine ne geliyorsa o. Suriye’de işlerine ne geliyorsa onu yapacak Amerika’da, unutmayalım.”
“Sayın Erdoğan’ın emekli olması lazım”
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday olup olmayacağına ilişkin ise şöyle konuştu:
”Şimdi bu karar Meclisi’n kararı. Ama Erdoğan’ın dönemi çoktan doldu. Benim siyasete beraber başladığım, AK Parti’nin kurucusu olduğum dönemdeki Erdoğan ne diyordu? ‘Üç dönem kuralımız var’ diyordu. Üç dönemden fazlası ‘lider sultasıdır’ diyordu. Kendi ifasine bakın, ‘lider sultası’ kendi ifadesidir. 2014’te Sayın Erdoğan üç dönemi doldu. 2014’ten sonraki her görev yılı 2001’deki akitleşmeye aykırıdır. ‘Üç dönemden fazla ben genel başkan olmayayım’ deyip de bütün ahaliye söz verip, yemin edip, akitleşip, yazılı olarak 2014’ten sonra hala devam diyorsa bu 2001’deki aktine, sözüne aykırıdır. Zaten Türkiye’deki sorunların bir kısmı da Sayın Erdoğan’ın gelenden fazla uzun sürede iş başında olmanın getirdiği sıkıntılardır. Çünkü devlet gücünü uzun süre kullanmak güç zehirlenmesine yol açıyor. Güç yozlaştırıyor, mutlak güç mutlaka yozlaştırıyor.
Dolayısıyla artık Sayın Erdoğan’ın makul bir geçiş süreciyle yeni nesillere ve yeni bir yönetim anlayışına ülkeyi bırakmanın hazırlığını yapması lazım. O zaman erken seçim… Şimdi diyor ki ‘Bir ben bir Putin kaldı.’ Demek ki bir sorun var canım. Türkiye’de her şey güllük gülistanlık olsa, yani… Her şey çok daha iyiye gidiyor olsa… Erdoğan’ın ülkeyi tek imzayla yönettiği şu son kaç yıl oldu? 7 yıl. 7 yılda gerçekten ülke bambaşka, adaletin hukukun olduğu, ekonominin parladığı bir yıl olsa anlarız. Öyle bir şey de yok. İş başında olduğu sürece artık son 10 yıldır bu ülke kötüye gidiyor. Yeter artık, doğru değil yani. Bunun yönetim ilkesi açısından da baktığımızda, tarihi gerçeklere de baktığımızda, şu andaki diğer ülkelere de baktığımızda artık Sayın Erdoğan’ın emekli olması lazım. Keşke bunu 2014’te yapsaydı.”
“Asgari ücrete en az yüzde 47 oranında zam yapılması gerekir”
Asgari ücret zammına yönelik ise Ali Babacan, “2024 yılının ocak ayından bugüne kadar yüzde 47 enflasyon olmuştur. Asgari ücretin satın alım gücü yüzde 47 düşmüştür. Dolayısıyla en az yüzde 47 oranında zam yapılması gerekir. Eğer TÜİK’e güveniyorsanız. Ben güvenmiyorum. Son bir yıldır Merkez Bankasında ve TÜİK’de bir çaba var yıllarca yalan söylemişler ‘bari biz bundan dönelim’ diyorlar ama yıllarca yalan söyleyen bir kurumun birdenbire düzeldiğini, birdenbire doğru şeyler söylemeye başladığına da kimse güvenmez, inanmaz” diye konuştu.