• Devlet Bahçeli: Arabesk bizim geleneğimizin süsüdür
    07 Ocak 2025

    Terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a çağrı yapan ve yeni bir süreç başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında kendisini eleştirenlere yanıt verdi. Eski MHP’lilere “Kurt kurdu tanır ama biz bunları tanımıyoruz” diyen Bahçeli yeni sürece ilişkin olarak da “Yeni yüzyılın siyasi yol haritası, milli ve manevi değerlerle yek vücut olmuş, yeni bir siyaset mücadelesiyle çizilmelidir” ifadesini kullandı.

    Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemle ilgili konularda değerlendirmelerde bulundu.  Bahçeli, “Devir değişmiş, taşlar yerinden oynamış, kilitler açılmış, zincirler kırılmış, nitekim Türk milletinin barış, refah, huzur ve istikrar döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan, 85 milyon vatandaşımızın Türk milletine mensubiyetin onur ve gururda buluşmaktan hariç herhangi bir tercih ve özlemi kalmamıştır” dedi ve İmralı Heyeti’nin temasları sürerken yeni sürece dair mesaj verdi.

    “Yeni yüzyılın siyasi yol haritası, milli ve manevi değerlerle yek vücut olmuş, yeni bir siyaset mücadelesiyle çizilmelidir” diyen Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

    “Siyaset bölen ve parçalayan değil, bütünleyen, birleştiren ve kaynaştıran bir siyasettir. Bu siyaset kutuplaşmayı kışkırtan değil, Kuva-yi Milliye mirasını kuvvet, kudret ve kucaklaşma temelinde yeniden inşa eden bir siyasettir. Yeni yüzyılda bozgunculuğun esamesi dahi okunmayacaktır. Yeni yüzyılda ayrışmanın, ayrımcılığın, dağılmanın, ufalanmanın, marjinal kategorilere ayrılmanın, ilkel mahiyetli etlik ve mezhebi bloklaşmanın adından asla bahsedilemeyecektir. Eski çamlar şimdi bardak olmuştur. Köprülerin altından çok sular akmıştır. Devir değişmiş, taşlar yerinden oynamış, kilitler açılmış, zincirler kırılmış, nitekim Türk milletinin barış, refah, huzur ve istikrar döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan, 85 milyon vatandaşımızın Türk milletine mensubiyetin onur ve gururda buluşmaktan hariç herhangi bir tercih ve özlemi kalmamıştır.

    “Yeni yüzyıl terörsüz ve şiddetsiz Türkiye’nin yükselişi ile perçinlenecektir”

    Toplumsal ayrışmanın kalan bakiyesi, yönetimde kaynaşma ile kesin kez ibra edilecek ve konu kapanacaktır. Bildiğiniz gibi yıkmak kolay, yapmak zordur. Yeni yüzyıl barışın ve huzurun yüzyılı olacaktır. Yeni yüzyıl terörsüz ve şiddetsiz Türkiye’nin yükselişi ile perçinlenecektir. Kronik sorunlar çözülecektir. Türk milleti mesut, memnun ve mesul hale gelecektir. Bundan anormal derecede rahatsız olanları, sinekli ve zehirli mevzilerinde kıpır kıpır fitne ve fesat tahkimatı yapanları görüyor, acınacak hallerini ibretle seyrediyoruz. Bize milliyetçilik dersi vermeye, vatan sevgisi dikte etmeye kalkışan serseri mankurtlara ve sefalet markalarına aldırış etmesek bile yine de birkaç kelamı onlardan esirgemenin haksızlık olacağı kanaatindeyiz.

    “Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır”

    Hasbelkader milliyetçi ülkücü harekette yer bulup itibar kazanan, makam ve koltuk ikbaliyle çevre yapan ve saygı kazanan bir avuç kendini bilmez ahmağın sırf çıkarları kesildi diye ileri geri konuşmaları her şeyden önce edepsiz hezeyandır. CHP’ye yanaşmış ve CHP’ye yapışmış bu ilkesizlerin hariçten gazel okumaları, boş varilin çıkardığı ses kadar kadar anlamlıdır. Esasen fazilet ve fikir sahibi olmaksızın sığındıkları camiamızda kurnazca kendilerini saklayan, köşe bucak dedikodu yapan, insicamımızı ve irademizi sakatlama çabasında olan bu gudubetlerin maskesi düşünce aramızdan sıvıştıkları hepinizin bildiği ve yaşadığı bir gerçektir. Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır. Türk milletini meşgul eden, Türk milletini zora sokan hiçbir meseleye karşı cevap ve köklü çözüm getiremeyenlerin sosyal medyada kurdukları küçük partilerde sürekli ayağımıza dolanmaları, dava bilirkişisi gibi ortalıkta dolaşmaları elbette kifayet ve kişilik yetersizliğinin ağır bir sancısıdır.

    “Geceleri baykuş olup, harabede tüneyenler, gündüz vakti kartal olup zirvelere kanat açamazlar”

    CHP’nin kayığında ip olanlarla, mağlubiyetin pençesinde zafer nutku atanların sadece cemayüz evvelerini değil, ciğerlerinin kaç okka olduğunu da gayet iyi biliriz. Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler, içimizdeyken el etek öpmekten başkalarını dahi kaldıramıyorlar. Siyasetimize en küçük katkıyı vermiyorlar, veremiyorlardı. Kedinin ayna karşısında kendisini aslan görmesi neyse bunların durumu üç aşağı, beş yukarı aynısıdır. Geceleri baykuş olup, harabede tüneyenler, gündüz vakti kartal olup zirvelere kanat açamazlar.

    Kurt kurdu tanır ancak biz bunları tanımıyoruz. Hiç de takmıyoruz. Bizim vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkeye canımızı kurcalayıp, aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır. Hayatı ile haysiyeti ters köşe olmuşların bize anlatacak, bize aktaracak, bize güzergah tayin edecek bir şeyleri olmaz, olamaz. Gocunan gocunsun. Hoplayan hoplasın. Diyorum ki terör musibeti bitecek, kardeşlik bilenecek. Türk milleti rahat bir nefes alacak. Milli birlik ve beraberliğimizin sancağı, herkesin gölgesinde toparlanacaktır. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e türkülerimiz söylenecek. Oyun havalarımız çalınacak. Eller birleşecek, kem gözler def edilecek, kekik kokulu dağlarımızda papatyalar toplanacak. Kanunsuz ve gayrimeşru şekilde elinde taşıdığı silahlarla yurt içinde veya yurt dışında menfur hedeflerin peşine düşen teröristlerin sonu ise ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşürülmek olacaktır.

    “Her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki…”

    Negatif kırılmadan bahsederek, her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki Gazze zaten içimizdedir, yüreğimizdedir, gönlümüzdedir. Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağını ima ediyorlarsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla açacakları karanlık cephenin makberleri olacaklarını bilmeleri, bunu da unutmamaları hayat ve varlıkları açısından mühim bir ihtar ve ikazımızdır. Türk milletinin gördüklerini biz düşünüyor, tatbik etmek için uğraşıyoruz. Tuzaklarla çembere alınmış zorlu yolculuk seferindeyiz. Sabır ve sebat pusulamız. İyi niyet ve iyimser bekleyiş motivasyonumuz. Hoşgörü ve samimiyet davranışımız. Kararlılık ve katılaşmış ön yargıları incelikle aşmak stratejik gayemizdir. Birbirimizin ayağına basarsak, sendeleyip, yere kapaklanmak kaderdir. Halbuki ki el ele tutuşup, zamanın ve zeminin omuzlarına basarsak, yıldızları avucumuza alamasak bile görüş açımız genişler, ufuk çizgisini görme ihtimalimiz gerçeğe döner.”

    Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasının ardından kurulan yeni rejim, Orta Doğu’daki karmaşık siyasi yapı ve Türkiye’ye tehdit oluşturan terör örgütlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’a da rahmet diledi.

    Bahçeli’nin konuşmasında öne çıkanlar şunlar:

    “Çevremizde oynanan oyunları görmeyen ve idrak etmeyen sanıyorum kalmamıştır. Suriye’de 8 Aralık devrimiyle beraber zulüm dönemi kapanmıştır. Baas rezaleti geriye harap bitap bir ülke bırakmıştır. Şimdi vakit Suriye’nin inşa, ihya ve ayağa kalkma vaktidir. Geçiş hükümetinin aldığı kararlar, verdiği pozitif mesajlar anlamlı ve değerlidir. Özellikle bölücü terör örgütü PKK/YPG’ye Suriye’de asla yer olmadığının ve olmayacağının vurgulanması bölgesel risk ve tehdit havasını yumuşatmıştır. Temkini elden bırakmadan, rehavete kapılmadan, Suriye’de teessüs eden yeni yönetimin, tüm Suriyelileri eşit şekilde temsil etme hususundaki yapıcı siyasetine destek vermek çok boyutlu diyaloglarımız adına isabetli bir yaklaşımdır.

    “Suriye’nin istikrar ve barış ortamı Türkiye için kırmızı çizgidir”

    Suriye’yi iç savaşa çekmeyi projelendiren, etnik ve bilhassa mezhebi kargaşaya sürüklemeyi amaçlayan bir tahrik ve provokasyon mekanizması işletilmektedir. Buna karşı son derece dikkatli olmak lazımdır. Esad zulmünden yara bere içinde kurtulan Suriye’nin dehşet verici bir anafora düşmesi bölgesel istikrar ve barışı Allah muhafaza hepten yok edebilecektir. PKK, YPG, DAEŞ, İsrail ve ABD’nin derin yapılanması Suriye’de mevcut statükonun Türkiye aleyhine değişmesi hususunda adeta emel ve eylem birlikteliği içindedir. PKK/YPG’nin İsrail’den medet umması, ABD’ye imdat çağrısı, birden bire DAEŞ kartının sahaya sürülmesi alçak bir tasarımın ve kanlı bir planlamanın ara istasyonları olmadığını kim söyleyebilir?

    Suriye’nin istikrar ve barış ortamı Türkiye için kırmızı çizgidir. Aynı şey Irak için de geçerlidir. Biz, ne içimizde ne de dışımızda kanlı silah, kandan geçinen terörist ve bölücü terör örgütü istemiyoruz. Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi, Türkiye ve bölge ülkelerini kaosa itmeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır ve buna yönelik mücadelemiz can pahasına sürdürülecektir.

    “Yaşanan acılarını hissedemeyen kim varsa arabesk müziğini çağ dışı bulmuştur”

    Arabesk müziği devamlı horlanmış ve küçümsenmiştir. Bununla da kalınmamış, bir dönem yasaklanmıştır. İnsanımızın iç çekişine, yaralanmış yüreğine, ıstırap çizgileriyle derinleşmiş yüzüne, yitik sevdalarına tercüman olan her ses, her sanatçımız adeta öcü gibi gösterilmiştir. Arabeskin çıkış nedenini, çarpık şehirleşmeden kaynaklanan varoş kültürüne bağlayanların cehalet ve küstahlıkları uzun yıllar elitist çevrelerde kabul görmüştür. İnsanımızın ruh köküne inemeyen, saklı dünyasına nüfuz edemeyen, yaşanan acılarını hissedemeyen kim varsa arabesk müziğini çağ dışı bulmuştur. Arabesk bizim geleneğimizin süsü, sedası ve gerçeğidir. Milyonlarca vatandaşımızın kalbinde taht kuran arabesk müziğinin duayen isimlerinden birisi, çok değerli kardeşim, arkadaşım, Allah vergisi sesiyle ve her biri altın değerindeki eserleriyle gönüllere su serpen, hatırasıyla herkese yetecek olan merhum Ferdi Tayfur’a huzurlarınızda bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

    “Gitsinler devrik Esad’la yanak yanağa versinler”

    Barış ve kardeşlik korunmadan, toplumsal düzen ve ahenk temin edilmeden, ben yerine bizi, bencillik yerine yardımlaşmayı, aç gözlülük yerine paylaşmayı, acımasız rekabet yerine dayanışmayı ikame etmeden herhangi bir yere varmamız sadece hayaldir. Bu nedenle birliğimizi, kimliğimizi ve varlığımızı her düzeyde savunmak geçmişteki övündüğümüz dönemleri yakalamak ve hatta aşmak için ilk ve en önemli kural olarak görülmelidir. Türk-İslam ahlakını yaşamış, akıl ve izanla beraber merhamet ve şefkati yüceltmiş bir coğrafyadan seri katiller nasıl çıkar, caniler nasıl çıkar, iblise ruhu satanlar nasıl çıkar, mazlumlara kast eden teröristler nasıl türer?

    Şunu unutmayalım ki, dışarıdan gelip yenemeyenler, içeriden çözmeyi deniyorlar. Kullandıkları kirli araçlar ve aracılar da bellidir. FETÖ, PKK, DEAŞ, kiralık tetikçiler, işbirlikçi yöneticiler, bölgesel senaryolar, etnik ve mezhep fesadı, zillete düşmüş siyasi partiler işte bunlardan bazılarıdır. Türkiye’de CHP bunların kontrolündedir. İP bunların kolcusudur. Hesap hep aynıdır ve kalleştir. Bunlar gitsin teröristlerin kanlı tiyatrosunu izlesinler. Gitsinler devrik Esad’la yanak yanağa versinler. Gitsinler CHP’yle birlikte aynı kafese girsinler. Ve gitsinler bir daha da gelmesinler.

    “Cumhur İttifakı’na sahip çıkacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yaşatacağız”

    Yegâne kaygısı devlet ve millet bekasının muhafazası olan Milliyetçi Hareket Partisi; dengeli siyaseti, disiplinli teşkilatı, inanmış kadroları, devasa milli duruşuyla ümit olmaya, tahribatları onarmaya, tehditlerle mücadeleye inançla devam edecektir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı istikbalin ve istiklalin müdafaa ve mücadele şuurudur. Kararlılığımızdan geri adım düşünülemeyecektir. Milli kaderimizi tesadüflerin akıntısına bırakmayacağız. Cumhur İttifakı’na sahip çıkacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yaşatacağız. Söz verdik, kesinlikle yapacağız. Duruş gösterdik, mutlaka riayet edeceğiz. Hıyanet dalgaları tsunami boyutunda olsa da irade ve imanımızla direneceğiz, direndikçe korkulukları devireceğiz, devirdikçe korkakları kevgire çevirip Türkiye’nin önünü açacağız. CHP sapıtsa da Türkiye’nin kuyusunu kazmak için çabalasa da buna Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı olarak izin vermeyeceğiz. Terörle sonuç alamayanlar, gezi provokasyonunda istediklerini bulamayanlar, darbe teşebbüsleriyle altın vuruşu yapamayanlar, ellerindeki son koz olan ekonomik silahlarla etrafımızı habis ur gibi sarmaya tevessül etmişlerdir. Elbette alayı birden püskürtülmüştür.

    Önümüzdeki süreçte; bölgesel hadise ve ilişki ağlarının sıklet ve ilerleyişi, Irak ve Suriye’nin kuzeyini havi; İran, Filistin, Lübnan ve Libya’yı merkezine alan bölgelerdeki gelişmelerin seyir ve istikameti, Fırat’ın doğusu ve batısındaki arayışların seviye ve ihtirası, yeni hükümet sisteminin kökleşmesindeki çabaların sebat ve insicamı, FETÖ ve PKK başta olmak üzere, sınır içi ve sınır ötesinde yuvalanan terör örgütleriyle mücadelenin sabır ve ifası, uluslararası ilişkilerin dengeye gelmesindeki çalışmaların seciye ve ivmesi, ekonomideki normalleşme, denge-disiplin-değişim hedeflerinin selamet ve iradesi, Türkiye’nin milli güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye atan belirsizlikleri yenme azmi emperyalist hesapları boşa düşürecek fırsat ve imkânları muhakkak süratte gün yüzüne çıkaracaktır.”

    İlgili Haberler

    ÇOK OKUNANLAR