Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, kabinenin değişeceği yönündeki soruya “Ben hiç görmedim, duymadım. Bu dedikodular her zaman olabilir” yanıtını verirken kendisinin Adalet Bakanı olarak görevlendirileceği şeklindeki iddiaları da cevapladı.
Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Şentop, Ekol TV’de yayınlanan Armağan Çağlayan’ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programının konuğu oldu.
Programda Çağlayan’ın yönelttiği ‘Kabinenin değişeceği, sizin Adalet Bakanı olacağınız yönünde haberler okudum. Ne diyorsunuz?’ sorusuna Şentop şöyle yanıt verdi:
“Ben hiç görmedim, duymadım. Bu tür dedikodular her zaman olabilir. Cumhurbaşkanımız kabine ile ilgili bir tasarruf yapabileceğini zaman zaman söylüyor ama bunun ne kapsamda olacağı onun takdir edeceği bir husus. Meclis Başkanlığı gibi bir görevde bulundum. Uzun süre de yapmış biriyim. Bu bir insana ömür boyu yetecek bir görevdir.”
Bahçeli’nin çağrısı
Terör gündemiyle ilgili de konuşan Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi süreci için “Önemli bir adım. Sayın Bahçeli’nin açıklaması, çok çarpıcı bir şekilde ifade ettiği şekliyle de çok önemli, çok kıymetli bir açıklama” dedi.
Türkiye’de terörle ilgili çok büyük mesafeler alındığını belirten Şentop şöyle devam etti:
“Bilhassa Türkiye’nin savunma sanayi alanında önemli başarılar elde etmesi, Türkiye’nin dışa bağımlılıktan çok büyük ölçüde kurtulmuş olması, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Kendi göbeğini kendi keser’ hale gelmesi çok önemli. Bu süreçte Türkiye içerisinde terör örgütü ile mücadelede çok büyük mesafeler alındı. Aslında fiilen terör Türkiye sınırları içerisinde bitirilmiş oldu.”
Şentop aynı zamanda geçmişte yürütülen ‘çözüm süreci’ ile ‘terörsüz Türkiye’ hedefi olarak adlandırılan yeni dönemi karşılaştırdı ve şunları söyledi:
“Genel hatları ile mukayese edecek olursak Türkiye sadece güvenlik güçlerinin çalışması faaliyetiyle terörle mücadele yürüttü. Büyük mesafeler alındı. Bilhassa uluslararası bağlantıları da olan bir terör örgütünden bahsediyoruz. Birçok konuda bağlantıları olan bir örgütle olan mücadelenin sadece askeri tedbirlerle değil çok yönlü olarak yürütülmesi gerekir. 90’ların sonuna doğru daha geniş perspektifte mücadele alanı oluşturulmaya çalışıldı.”
