Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin 9. Olağan Konya İl Kongresi’ne katıldı. Hasan Öztürk’ün il başkanı seçildiği kongrede konuşan Hüseyin Baş gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
BTP lideri Baş şunları söyledi;
Türkiye ekonomik bir buhrana hızlı bir şekilde ilerliyor, adeta freni patlamış kamyonun yokuş aşağı gitmesi gibi. Bir yandan siyasal iktidarın insanların üzerinde baskı kurması, insanları ötekileştirmesi, insanları bir şekilde susturmaya çalışması gibi bir şey ortaya çıkınca ne oluyor; Türkiye’de uzun yıllardır hep ‘Bize yabancı yatırım lazım, dışarıdan yatırımcı lazım’ denir. Böyle bir pozisyonda bırakın yabancı yatırımcıyı, yerli yatırımcı dahi bu ülkede yatırım yapmak istemez, iş yapmak istemez. Herkes bir yerlere kaçışmak ister. Biz bunu sadece yatırımcı da mı görürüz, hayır. Biz bunu gençlerde görürüz, üniversite çağına gelmiş, üniversitesini bitirmiş, Türkiye’nin en parlak zihinleri geleceklerini yurt dışında arıyor. Doktorlar yurt dışına gitmek istiyor, mühendisler yurt dışına gitmek istiyor, sanatçılar yurt dışına gitmek istiyor, zanaatkar yurt dışına gitmek istiyor, aklınıza kim geliyorsa yurt dışına gitmek istiyor ve burada durmak istemiyor. Onların burada durmaları için hükümet, ‘Size biraz daha para verelim durun’ diyorlar. Halbuki şunu anlamıyorlar; insanlar sadece para için gitmiyor. Bu mesele sadece parayla çözülecek bir mesele değil. İnsan huzur arıyor, insan dinginlik arıyor, sabah işe giderken yüzü gülsün, akşam işten dönerken yüzü gülsün istiyor ama bugün bakıyorsunuz sabah vakti işe giden insanların hepsinin somurttuğunu görürüz. Türkiye’de bir ekonomik problem olduğunu yaşıyoruz, bakın gözlemlemiyoruz yaşıyoruz. Bu pahalılığı herkes yaşıyor, iş insanı da pahalılıktan mutsuz, sanayici de pahalılıktan enflasyondan mutsuz. Türkiye’nin her kesimi artık olayın gözlemcisi değil bizzat olayı yaşayan ve bu şekilde idrak eden bir hal aldı. Dolayısıyla bunun sebebine baktığımız zaman bir sürü şey sıralayabiliriz ama en başa koyacağımız şey şudur; eğer mutlu değilsek, eğer huzurlu değilsek ve eğer kendi hakkımızı hukukumuzu koruyabildiğimize inanamıyorsak siz o memlekette hiçbir ekonomik düzeltme yapamazsınız.