TÜSİAD Başkanı Turan ve YİK Başkanı Aras’a yönelik soruşturma hakkında konuşan Adalet Bakanı Tunç, “3 tane hakaret soruşturması nedeniyle hukuk devletinin olmadığını, bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır” dedi. Tunç, bunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve bu millete hakaret olduğunu iddia etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’a yönelik soruşturmaya ilişkin, “3 tane hakaret soruşturması nedeniyle hukuk devletinin olmadığını, bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır. Bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve bu millete hakarettir” dedi.
Tunç, Kulu Adalet Sarayı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, adaletin olmadığı yerde kargaşa ve kaosun olacağını söyledi.
AKP iktidarının 22 yıldır en önem verdiği hususun adalet olduğunu savunan Tunç, “‘Adalet olmadan kalkınma olmaz’ dedik. Ülkemizin yüksek standartlı demokrasiye kavuşması ve hukuk devleti ilkesinin tahkim edilmesi noktasında çok büyük mesafeler aldık. Bu sayede de kalkınmamız artı yatırım ortamı iyileşerek bugünlere geldik” ifadesini kullandı.
“Bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır”
Tunç, Türkiye’nin daha yüksek standartlı hukuk devleti ilkesinin tahkim edildiği, temel hak ve özgürlüklerinin en geniş anlamıyla yaşanılabildiği bir ülke haline geldiğini saunarak, şöyle konuştu:
“Bu, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ona güvenen milletimiz sayesinde bu noktaya geldi. Biz milletimize şükran borçluyuz. Bu mücadeleyi yaparken çok engellemelerle karşılaştık. Muhtıralarla karşılaştık; 27 Nisan bildirisi. O gün neredeydi bugünkü konuşanlar? Bugün Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin hakim olmadığı yönünde kara propaganda yapmaya çalışanlar, 27 Nisan bildirisine karşı ne söylediler? Bu ülkede iktidar partisine karşı kapatma davası açıldığında sesleri çıktı mı? Gezi olaylarıyla bu ülkeyi kaos ortamına sürüklemeye çalışanlar, o terör paçavralarını, kültür merkezinin o Taksim’de binalara asanlara karşı o sivil toplum kuruluşları, bir çift laf söyleyebildiler mi? 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında ne söyleyebildiler? Bu ülkede demokrasiye, millet iradesine sahip çıkma noktasında bir şey söylediler mi? Bugün çıkıp 3 tane hakaret soruşturması nedeniyle hukuk devletinin olmadığını, bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır. Bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve bu millete hakarettir.”
Tunç, şöyle devam etti:
“Çıkıp kürsülere, ‘Türkiye’de hukuk güvenliği yok ey yabancı yatırımcı, buraya gelmeyin’ demek, bir iş adamları derneğinin sözü olabilir mi? Bu ülkede 2002’de 36 milyar dolar ihracat hukuk güvenliği, yatırım ortamının iyileştirilmesi, fabrikaların organize sanayi bölgelerini doldurması, yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi ve üretimin artması sayesinde 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselmiştir. Bunu en iyi şekilde kim bilir, TÜSİAD bilir, sanayiciler bilir, üreticiler bilir. O ortam sağlanmasa, hukuk güvenliği sağlanmasa bu olabilir miydi? Bakınız 80 yıl boyunca 2002 yılına kadar ülkemize gelen yabancı sermaye tutarı 15 milyar dolar. Sadece geçen yıl 11,3 milyar dolar. Bir yılda neredeyse 15 milyar dolara yakın bir rakam. 22 yıl boyunca bu ülkeye gelen doğrudan yabancı sermaye tutarı, 273 milyar dolara ulaştı şu anda. 15 milyar dolar nerede, 273 milyar dolar nerede? Hukuk güvenliği olmasa doğrudan yabancı sermaye, yabancı yatırımcı ülkeye güvenmese 15 milyar dolardan 273 milyar dolara yükselir miydi?”
Tunç, bir yılda 13 milyon 900 bin karar verdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bunların hepsini göz ardı edeceksiniz. Hukuk devletini ve hukuk güvenliğini sağlamak için fedakarca çalışan hakim ve savcılarımızın, yargı çalışanlarımızın emeğini bir tarafa bırakacaksınız, 3 tane hakaret soruşturmasıyla ‘Ülkede hukuk güvenliği yok.’ diyeceksiniz. Buna müsaade etmeyiz. Biz bu ülkenin yüksek standartlı demokrasi yolunda Türkiye Yüzyılı’nda hukuk güvenliğini tahkim ederek yolumuza devam edeceğiz.”
Tunç, önümüzdeki süreçte 55 maddelik yargı paketinin Meclis’e geleceğini belirterek, “Yasalarda yapılması gereken değişiklikleri, taslakları milletvekillerimize aktarıyoruz. Önümüzdeki süreç içinde 55 maddeden oluşan ceza adaletiyle ilgili bir taslağımız var. Şu anda görüşlere açıldı. İnşallah Meclis’te milletvekillerimiz bunu tartışacak ve hayata geçirmek için de büyük gayret göstereceğiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Kulu Adalet Sarayı’nın açılışı gerçekleştirildi.