• GAZOZ KAPAĞI RÜTBELER
    12 Mart 2025 Kaynak: BİDOGU MEDYA

    Küçük bir “oğlan çocuğu” iken, mahallede en sevdiğimiz oyunlardan biri “askercilik” oyunuydu. O zamanlar gazoz (Cola filan sonradan çıktı) bakkaldan alıp keyifle içebildiğimiz yegane içeceğimizdi. O gazozların da içi mantarlı (şimdiki gibi plastik değil) kapakları vardı.
    Mantarı, çakının ya da bir çivinin uçuyla şöyle bir kanırtarak çıkarır, gömleğimizin ya da tişörtümüzün içinden mantarı, dışından da kapağın metal kısmını tekrar birleştirir, “komutan rütbeleri” üretirdik.
    Omuzlarımızda, gazoz kapaklarından albay, general vb. rütbelerle, tahta tüfeklerimizle savaş oyunları oynardık. Askerlik yıllarımda, içtimalar sırasında bunu hatırlar ve içimden çok gülerdim. Hani “Benim de omzumda bir zamanlar (20 küsur sene önce) öyle temal rütbeler vardı” diye.
    İşin şakası bir yana, tabii ki o komutanlar, uzun öğrencilik ve hizmet yıllarını üst üste koparak o rütbeleri kazanmışlardı. Saygımız ve itaatimiz sonsuzdu.
    Ama bugün bakıyorum da, haber bültenlerinde görüntülerini ezberlediğimiz bazı şahıslar “kerameti kendinden” ya da kendi kurdukları üfürükten örgütlerden menkul rütbelerle, komutan, lider, general meneral diye ortalıkta dolaşıyorlar. İşin kötüsü, bütün dünya da onlara “General bilmem kim” filan diye hitap edebiliyor. Hatta, bir uyduruk kamyonetin üzerinden “Muzaffer komutan” edasıyla girdikleri bir ülkenin başkentinde “Devlet Başkanı” sıfatını bile ediyorlar.
    Önceki gün TV haberlerinde Ahmed eş-Şara (Eski adı Muhammed El Colani) ile Mazlum Abdi (Eski adı Mazlum Kobani) isimli şahısları kameralar önünde el sıkışırken örünce bu “mantar rütbeler” geldi aklıma.
    Tabii ki, o rütbeleri bu adamlara kimlerin taktığı…
    Her ikisi de emperyalist egemen güçlerin, en başta da Washington – Tel Aviv Şer İttifakı’nın kuklası olarak, efendilerinin kendilerine karanlık dehlizlerde taktıkları o mantar kadar bile değeri olmayan rütbeleri “hizmetlerinin karşılığında” hak ediyorlar.
    O hak edişin karşılığı olarak da, dünyanın en güçlü liderleri bunları muhatap almakta ve tabii bir takım direktiflerle yine “sahaya” yollamakta bir beis görmüyor.
    Görevleri belli. Ellerine tutuşturulan silahlar ve omuzlarına iliştirilen “mantar rütbelerle” rejimleri devirmek, belli bil bölgede bolca kan dökmek, sınırları değiştirmek ve emperyalist efendilerinden şöyle iştah kabartıcı kemik ikramları alabilmek.
    Bunu yaptıkları takdirde ve kendilerine ayrılan kısıtlı bir süre içinde el üstünde tutulur ve “Adam yerine” koyulurlar. Raf ömrünü tamamladıklarında da “bir deliğe atılıp, üzerlerine sifon” çekiliverir.
    Tarih bunlar gibi “akıbeti kanalizasyon” olan yüzlerce mantar komutan ve sözde lider görmüştür.
    Önemli olan bu gerçeği, onlar yaşarken ve muvazzaf hizmetlerini yerine getirirken farketmek ve ona göre “adam yerine koyma” hatasına düşüp düşmemektir.
    Çünkü emperyalist efendilerin, onlarla aynı mahfillerde omuz sürtüşenleri ve aynı masalarda oturanları da aynı akıbete uğratmak, dahası sağlıklarında aynı muameleyi yapmak gibi kötü bir huyu vardır.
    Bilen bilir.

    * Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

    İlgili Haberler

    ÇOK OKUNANLAR