İBB’ye yönelik soruşturmalarda yapılan gözaltılar ve suçlamalara yönelik açıklamalarda bulunan CHP lideri Özel, yandaş medyanın operasyonlara ilişkin algı oyununu deşifre etti. İktidara yakın medya organlarının 19 Mart’ta gözaltına alınan isimler arasında olan Serdar Haydanlı’yı ‘kilit isim’ olarak servis ettiğini ancak Haydanlı’nın gözaltına alındığı gün ‘şubeden serbest bırakıldığını’ aktaran Özel, yandaş medyanın Haydanlı hakkında yapılan tüm haberlerini yayından kaldırdığını anlattı. Özel, Haydanlı’nın iktidara yakın bir isim olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu soruşturmasında, yandaş medyanın ‘kilit isim’ olarak servis ettiği Serdar Haydanlı’nın gözaltına alındıktan sonra şubeden serbest bırakıldığını kaydeden Özel, bu isme yönelik tüm haberlerin iktidara yakın medya organları tarafından yayından kaldırıldığını anlattı.
Özel, yandaş medyaya, “‘Bana çok telefon geliyor yukarıdan’ diyorlar. Aşağıdan telefon getireceğim size, milyonlardan, on milyonlardan! Ya tarafsız olun, ya bundan sonra karşı tarafınızdayız. Büyük alçaklık yapılıyor” sözleriyle tepki gösterdi.
Haydanlı’nın iktidara yakın bir isim olduğunu kaydeden Özel, yandaş medyanın algı operasyonuna dikkat çekti. Özel, şunları söyledi: “‘Bana çok telefon geliyor yukarıdan’ diyorlar. Aşağıdan telefon getireceğim size, milyonlardan, on milyonlardan! Ya tarafsız olun, ya bundan sonra karşı tarafınızdayız. Büyük alçaklık yapılıyor.”
Özel’in açıklamaları şöyle:
“Türkiye siyasetinde yenenler ve yenilenler var. Şu ana kadar yenilmeyen bir tek İmamoğlu var. Girdiği her seçimde Tayyip Bey’i ve atadıklarını yendi. Şimdi bükemedikleri bileği yargı sopasıyla kırmak için saldırıyorlar.
“Bilmediğimiz isimler oluyor. Şimdi anladık. Bütün açıklığıyla anlatıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ismi anılan şirketlerine ihale alan kim varsa ve o şirketlerde ihale yetkilisi kim varsa bunların isimleri alınmış ve hepsi evlerinden toplanmış. Bu mantıkla 4 şirket daha yazılıp 100 kişi daha alırsınız. İşlemleri şaibeli hale getirecek gizli tanıklar var. Bir tanık yok gizli tanık var.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI YETKİ VERMİŞ
Gizli tanık demiş ki; ‘… isimli şahıs da naylon fatura kesmektedir.’ Şimdi gizli tanık naylon fatura diyorsa bu adamı alacaksın, faturaları da koyacaksın. Bu işi ne zaman yaptın? Kime yaptın? Bu parayı nereden aldın diyeceksin. Bu ciddi bir iddia. Şimdi gizli tanık burada işler, somuta varacaksan. Dersin ki faturalar naylonmuş. Yapmadığın işi faturalandırmışsın. Vermediğin malı faturalandırmışsın. Değil mi hocam? Bu önemli. Ve tabii haklı olarak beni çıkarsın konuşayım dediğim A Haber’de İBB’nin algı operasyonlarını kim yapıyordu diye. Şimdi algıya birini hırsızlıkla itham edeceksin ve köpürteceksin veya şöyle söyleyeyim; Burada yazıyor kilit isim. İmamoğlu’yla da resimleri var. Ve bu firmanın, bu firmanın adı belli, algı operasyonu yapan bu kötü şirket, Ekrem Bey’den parayı örneğin 29 Ekim ilanı için alıp algı operasyonu kullanan, kestiği faturaya da gizli tanığın naylon fatura dediği şirket. Böyle yapılıyorsa doğru. Ama bu şirket o kadar itibarsız bir şirket değil ki.
Bakın, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok önemsediği Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarında bir genelge yayınladı ve İletişim Başkanlığınca uygun görülen sponsorluk veren firmalarla anlaşma yapılacağını, onların da kamu ihale mevzuatından muaf öyle 100. yıl mevzuata takılmadan takır takır iş yapsınlar, hızlı yapsınlar. Böyle bir genelge yayınladı. İletişim Başkanımız Sayın Fahrettin Altun da bu yetkiyle bir firmaya yetki vermiş arkadaşlar.
Herhalde algıcı bir firma olsa, değil mi? Kötü bir firma olsa verilmez. Yine şahsın adı saklı. 4.5G firması bütün işlemlerde yetkilendirilen tek firma olmuş. Değerli arkadaşlar, bu 4.5G firmasının sahibi olan arkadaşımız 29 Ekim 100. yıl etkinliklerinde Türkiye Yüzyılı’nı götüren, Türkiye Yüzyılı kampanyalarını yapan, bütün bakanlıklardan iletişim başkanlığından milyarlarca TL alan bir firma.
Ve bu arkadaşımız 2019’daki seçimden önce de 2015’ten beri İBB’de çalışıyor. AK Parti zamanında da çalışıyor. Uzun bir mukavelesi var. Bittiği güne kadar da takır takır çalışıyor. İhalelere giriyor, para alıyor. Şimdi bu arkadaşımızı da sabahleyin 6’da gitmişler evinden çoluğunun çocuğunun önünde hırpalaya hırpalaya almışlar, getirmişler arkadaşlar. Cumhurbaşkanlığının da iş verdiği, İBB’nin de verdiği ama gizli tanığın naylon fatura kestiği dediği bu kişi şubeden serbest. Yani daha polis almış nezarethaneye koymadan değil mi öyle anlıyorum. Evet şubeden serbest. Allah Allah. Bu kişi şubeden serbest. Bakın E o zaman bu içeride olmadığına göre ben soruşturmanın gizliliğini halel getiremem. İsmi açalım bakalım. İsim Serdar Haydanlı, şubeden serbest.
“GİZLİLİĞİ YOK, ŞUBEDEN SERBEST”
‘Niye aldınız oğlum bırakın’ deyip şubeden bırakılan arkadaş. Tutar mısın başkanım? Efendim, gizli tanığın bütün suçlamalar içinde çocuğa kayınbiradere bir şey diyemiyor ya Ekrem Bey’e. Naylon faturaları kesen isimdir dediği kişi Serdar Haydanlı. Gizliliği yok, şubeden serbest. E Sabah gazetesinin bu haberine göre İBB’nin bütün algı operasyonlarını yapan kişi. Kim bu Serdar Haydanlı? Her taşın altından çıkan isim.
İyi gazetecilersiniz. Bu haberleri arasanıza. Bu haberler bende var. Arasanıza. A haber, yandaş kanalların hepsi, TRT, tüm haberleri sildiler bunları. Hani inanıyor ya insanlar; ‘A haber yalan mı söyleyecek ya?’ Koskoca şey. Bak, algı operasyonlarını yapan kişi. Ekrem İmamoğlu’nun naylon fatura kesip İBB’yi soydurup algı operasyonu yapan Serdar Aydanlı, şubeden serbest. Niye biliyor musunuz arkadaşlar? 100. Bunu, bunu sorduğunuzda bunu Ekrem Bey’e sordular. Serdar Haydanlı bilemedi. Biz de bilemedik. Biz de okuduğumuza göre naylon fatura kesmiş.
“EKREM BEY TANIMIYOR, BİZ TANIMIYORUZ AMA CUMHURBAŞKANI TANIYOR”
Açık ihale kazanmış. 2 yıl boyunca buranın reklam işlerini yapmış, parasını da almış. Bu arkadaşı Ekrem Bey tanımıyor. Biz tanımıyoruz. Ama Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanımız tanıyor. İletişim Başkanımız tanıyor. Çünkü bir tek ona muafiyet veriyor Türkiye Yüzyılı’nı anlatsın diye. Kamu ihale kurumuna tabi olmadan vergi muafiyetleriyle ışık hızıyla 100. yıl gelmiş. Türkiye yüzyılı anlatacağız. İletişim Başkanlığı kimi ilan ederse ona imkan var. O da bir tek bunu. O da bir tek 4,5G’yi. O da bir tek, o da bir tek. O da bir tek bu arkadaşı muaf tutmuş. O arkadaş da bir tek bu arkadaş sabah 6’da evden alınıp herkes gibi şubeden serbest bırakılmış. Bakın, herhangi bir firmanın 7 yönetim kurulu üyesini de aldılar İBB’ye reklam yapıyor diye. Konuyla ilgili ilgisiz. Bugün akşam serbest bırakılırlar. 4 gündür içeride tutuluyorlar. Şubeden serbest değiller. 21 yaşında üniversite öğrencisi, babası şirket kurarken oğlum da hissedar olsun diye yazmış. Şubede, elde, elde, elde. Serdar Haydanlı evde. Çünkü ona gelen telefonla bırakıldı. Oysa ki gizli tanık ifadesinde naylon faturaları kesen isim diyor. Ben daha ne diyeyim arkadaşlar?
“BU ARKADAŞ KİMİ ARADIYSA…”
Şimdi ben karşıma Adalet Bakanı olur. Şimdi ben karşıma Adalet Bakanı olur. İletişim Bakanı olur. Eğer cesareti varsa Sayın Cumhurbaşkanı olur. Birini istiyorum. Soruları A Haber’in spikeri soracak. Ben cevaplayacağım, karşımdaki cevaplayacak. Akın Gürlek’i al hepsini bunların. Yap bir algı operasyonu. Hepsini aldılar. Listeye göre alıyor ya. 2019-21 arası iş yapan firma diye şu bu arkadaşı da Serdar Haydanlı’yı da aldılar. Serdar Haydanlı bir de mahir adam. Yani ben Ekrem Başkan’la telefonda görüşemezken o nasıl başarıyorsa gözaltındayken ben Türkiye protokolünün 4. ismiyim. İBB Başkanım’la gözaltına alındığı andan itibaren bir telefon görüşmesi yapamadım. Bu arkadaş kimi aradıysa, hadi HTS kayıtları var ya. O sabah kimlerle görüşmüş? Hadi çıkaralım. Biz bunları çıkaracağız yarın. O aradığı kimi aramış? Sonra Akın Gürlek’i kim aramış? Akın Gürlek de şubeye hangi talimatı vermiş? Şubeden serbest. Bunun dışında bir soruya cevap vermeyeceğim. Bu haberi yapmayanlar, bu haberi yapmayanlar yarın günü geldiğinde bu basın toplantısını izleyip sen bunun haberini nasıl yaptın sorusuna bana değil, evlatlarına cevap verecekler evlatlarına.
Bu haberi görmeyenler bu haber yayınlanırken yayından çıkanlar, bu basın toplantısını görmeyenler ey A Haber, sen de şu kadar, şu kadar namus, şu kadar izan, şu kadar insaf varsa hadi ya fikri takip diye bir şey var. Fikri takip diye bir şey var. Attın o karayı. Hay bebeğin algı operasyonlarını yapan her taşın altından çıkan. Yapsana bir fikri takip. Kim bıraktı bunu diye. Ama sen haberi silmişsin be. Haberi silmişsin haberi. Şimdi kim algıcıymış? Kim yalancıymış? Kim namusluymuş? Kim masum insanların namusuna kara çalarmış? Gördük mü arkadaşlar? Buradan sonra hadi buyurun gidin Çağlayan’a. Sorun sorun. Sorduğunuz sorudan biz utanmıyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun sorduğu ve soracağı sorulardan kim utanacak? Görelim bakalım. Bugün kimi mahkum ederseniz edin, vicdan terazisinde kimi mahkum ederseniz edin, tarih önünde makbul mahçupsunuz, mahkumsunuz. Yarın, bugün göreceğiz bakalım.
YANDAŞ MEDYAYA TEPKİ
Buradan Merkez medyaya sesleniyorum; Bütün reklamları belli bir gelir seviyesinin, belli bir eğitim seviyesinin üzerinden alırsın. Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni yüzde 70 seni izler. Oraya çıkardığın iki yorumcuyla denge kurar gibi yaparsın. Bu soruşturmada bütün suçu bize yıkarsın. Daha hiçbir şey yokken gizliyken. Burada söylüyorum. Merkez medyaya, haber kanallarına. Bu haberleri görmeyin, yapmayın.
Pazartesi günü tüketimden gelen gücünü kullanmayan, sizi hedefe koymayan, buna sessiz kaldılar, görmediler diyen. Gezide penguen verip de ertesi gün nedamet getirenlere söylüyorum. Polisin 220.000 dediği gözün 500.000’i gördüğü dronun 1 milyon çektiği bir gece mitingini görmeyenlere söylüyorum. Sizi izleyen bize oy veren yüzde 70, sizi izleyenin yüzde 70’i. Tüketimden gelen gücünüzü diğer firmalarınızın ürünlerini tüketirsem, reklamlarınızı izletirsem namerdim.
Hadi bakalım, görmeyin. Hadi penguen devam edin. Hadi penguen göstermeye devam edin. Gezinin ilk 2 günü 3 günü olduğu gibi. Hadi bana diyor çok telefon geliyormuş yukarıdan. Aşağıdan telefon getireceğim size, aşağıdan, milyonlardan, 10 milyonlardan. Restoranını açacaksın, yemeği bize satacaksın. Marketinden bize alışveriş yapacaksın. Yurt dışından getirdiğin arabayı benim seçmene satacaksın. Sonra bu iğrençlikler olunca da karşı tarafa geçeceksin. Herkes tarafını bilecek. Ya tarafsız olun ya bundan sonra karşı tarafınızdayız. Haber kanalıyım diye ortaya çıkan yukarıdan telefon geliyor diye rezillik yapanlara söylüyorum. Sen 1 milyonluk gece mitingini görme, görme. Ondan sonra gel yarın öbür gün genel yayın yönetmenimiz bir kahvenizi içmek istiyor. Bir kahvenin 40 yıl hatırı var. Bir alçaklığın 40 yıl hafızamda yeri var. Büyük alçaklık yapılıyor.”