Günlerdir, haftalardır 5Y1K (Yandaş Yalaka Yalancı Yavşak Yılışık Kiralık) medyası kaynaklı bir dedikodu sağanağı ile karşı karşıyayız.

İddia (mealen) şu:

“İBB Yönetimi, iktidar tarafından satın alınamayan, bağımsız ve halk yararına yayıncılık yapan TV’lere, gazetelere, sitelere, ajanslara, muhabir ve yorumculara “el altından” para desteği sağlıyor ve onları (daha açık yazalım) besliyormuş…”

Bu amaçla kurulan gizli bir mekanizma aracılığıyla bazı gazeteciler “zarflanıyormuş”

İddialar çok pis ve bir o kadar da ciddi. En azından, ciddiye almalıyız, hepimiz. Siyasetçinin ya da bürokratın “kamu kaynaklarından besleneni” ne kadar büyük bir pislikse, gazeteci için de aynı derecede utanç verici bir şeydir bu.

Yandaş, yalaka, kiralık medyanın bir takım gazeteci görünümlü ağızlarında isimler bile uçuşmaya başladı son zamanlarda.

Ama, kimse çıkıp da henüz bir tek belge yayınlayıp o belgeli kanıtlar üzerinden kimseyi resmen işaret edemedi. Kanıtını gösterin, belgeleyip yargılayıp mahkum edin. İlk tükürüğü ben atarım sanıkların suratına.

Yalnız… Komplo ve kumpas ürünü olmamak, gerçek belgelerle kanıtlanmak şartıyla… Dedikoduya dayalı, makam şoförlerinin filan aralarındaki dedikodulara söylentilere dayalı olarak filan değil. İplikçi kadın dedikodularına istinaden değil.

Kimin elinde kanıt varsa, çıkarsın ortaya. Hemen şimdi. Öyle “Açıklarım ha.. Biliyoruz da şimdilik söylemiyoruz. Bekliyoruz” ayaklarına yatmasın kimse. Kimse, çıkın açıklayın. Zan altında olanlarla yüzleşin.

Sonra, ikinci aşamaya geçelim.

İktidar beslemesi gazetelere, kamu bankaları ve varlık fonu şirketlerin yağdırdığı on milyarlarca TL tutarındaki reklam ve ilanlarının dökümleri de açıklansın. Medyanın bir bölümünün “gerçekten ve kanıtlarıyla” devlet tarafından, “milletin parasıyla” nasıl beslendiği de ortaya çıksın.

Buna dair kayıtlar ortada zaten. Kim nereye, hangi tiraj veya rating ölçüsüne dayanarak ne kadar ilan ve reklam vermiş? Medyanın daha yüksek ratingli kanalları, aynı kamu bankası ve kuruluşlarından nasıl tek kuruş bile reklam alamamış?

Hangi medya kuruluşlarının patronları kamu kuruluşlarıyla nasıl ihale ilişkilerine girmişler? Kim devletten nasıl “nasiplenmiş” bilinsin. Tek tek, şahıs şahıs, firma firma, holding holding…

Hangi gazeteciler, gazetecilik faaliyetine paralel olarak hangi ticari işlere girmiş ve neler kazanmış, kazanıyor?

Kim kaç milyonluk evlerde oturuyor? Kendileri ve birinci derecede yakınları, hangi mala mülke sahip?

Bankalar kimlere nasıl koşullarda kaç para kredi vermiş?

Bunları da masaya yatırıp tartışalım.
Bir de… Gazeteci milleti de siyasetçiler gibi tek tek mal beyanında bulunsun. Periyodik olarak da açık kaynaklarda izlensin.

Millet bilsin.
Var mısınız?