Tecrübeli gazeteci İsmail Polat, yenibirgazete.com’a yazdı.
İşte İsmail Polat’ın o yazısı…
Son zamanlarda “yapay zeka” kelimesini duymayan neredeyse kalmadı.. Kimisi evdeki bulaşık makinesini yapay zekayla kontrol ediyor, kimisi şiir yazdırıyor, kimisi ise artık haber yaptırıyor..
Evet, yanlış duymadınız; bazı haberleri artık insanlar değil, bilgisayarlar yazıyor.. Peki bu nereye varacak?.. Gazetecilik mesleği tarihe mi karışacak?..
Eskiden bir olay olduğunda, gazeteci olay yerine giderdi, sorar, araştırır, sonra yazıp yayınlardı..
Şimdi işler çok farklı.. Örneğin bir futbol maçının sonucu daha düdük çalmadan sosyal medyada haber oluyor..
Çünkü yapay zeka o veriyi alıyor, saniyeler içinde özetliyor ve bir haber haline getiriyor.. Hız konusunda inanılmaz bir avantajı var.. Hata payı şimdilik düşük seviyelerde seyrediyor..
Ama işin içine insan hikayesi girince, işte orada yapay zekanın dili tutuluyor..
Gazetecilik yalnızca “ne oldu?” sorusunun cevabını vermek değildir..
“Neden oldu, kim ne diyor, arka plan nedir, kimin canı yandı?” gibi derinlikli sorular da mutlaka sorulmalıdır..
Bu tür soruların cevabını ise ancak bir insan verebilir.. Çünkü duyguyu, adaleti ve vicdanı ancak bir insan hissedebilir..
Yapay zeka, bir evladını kaybeden annenin gözyaşını fark edemez.. Soğukta saatlerce bekleyen bir işçinin iç geçirişini hissedemez.. Çünkü bu detayları algılamak, görmek ve anlatmak sadece bir insana mahsustur..
Peki yapay zeka gazeteciliği kolaylaştırır mı?.. Elbette, birçok iş sürecini hızlandırabilir..
İsmail Polat’ın yazısının devamını aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz…
