Carl Yung dediği gibi ‘Hayat Kendini Bulduğunda Başlar’
Sınav maratonu ile başlayan çocukluk ve gençlik yılları ailenin, çevrenin ve toplumun beklentileri ile şekillenen hedefler… Yaşamımızın içinde ne kadar kendimiz olabiliyoruz. Bu durumun farkındayız ama öğrenilmişlik çaresizlik ile eylemsizlik modunda mıyız? Bedenimiz durmamız için sinyaller verirken zihnimiz maymun misali daldan dala atlıyor, ruhumuz ise kayıplarda… Yoksa sadece hayatın dinamikleri ve ritmi içinde koşturuyor muyuz? Hayatın bu koşturması içinde otomatik pilottan nasıl çıkacağız? İçsel dünyamızda nasıl bir tatmin ve anlam yaratacağız?
Doğru sorular ve samimi yanıtlar ile.
Doğru sorular bizi gerçekte kim olduğumuz ve ne istediğinize dair düşünmeye yönlendirirken, kendimizle başlayacak olan içsel sohbetin kapısını aralar. Böylece kişi yaşamının sorumluluğunu ele alarak değişimi dışta değil içte aramaya başlar.
Joe Dispenza’nın ifade ettiği gibi, bilgi deneyim öncesidir, idrak artı bilgi ise farkındalık yaratır ve farkındalık ise bilinç yaratır.
Yapılan çalışmalar göstermektedir ki tıpkı diğer beceriler gibi bilgece farkındalık becerileri öğrenilerek geliştirilebilir. Sonuç olarak her yerde ve her zaman kullanacağımız bir beceriye dönüşür.
Farkındalık, en basit hali ile dikkatimizin şu ana odaklaması ile ilgilidir ki, bu durum yani ‘Şimdi ve Burada’ olmak etrafımızda bu kadar çok dikkat dağıtıcı varken ne yazık ki belki de uygulamakta zorlandığımız en önemli konu. Farkındalık bir başka ifade ile “andaki duygu, düşünce ve davranışlarımızı anlama çabamızın” ötesinde “açıklık”, “uzaktan izleme”, “merak”, “şefkat ve “anlayışla kabullenme” şeklinde özetleyebileceğimiz bir dizi yaşam becerisi ve davranış modeli ile bir var olma biçimi.
Bilinçli farkındalık kavramının temeli 2500 yıl öncesinden Buda’nın öğretilerine dayanır. Buda kelimesi “Uyanmış olan” demek. Birçok Budist uygulamalarında farkındalık ön plandadır çünkü farkındalık uyanış yolunu açan anahtardır. Farkındalıklarımız ile büyür, kendimizi tanır, sorunlarımızı çözer, hayatı ve yaşadıklarımızı anlamlandırırız.
İnsan zihni çoğunlukla sorunlara ve olaylara kendi perspektifinden bakma eğilimi gösterir. Dolayısı ile farklı bir perspektif ve kör alanlarımızı görmemiz için bir dış göze ihtiyacı vardır.
Hepimiz daha iyi bir yaşam istiyoruz. İşte bu noktada kendi yaşamımızın yaratıcısı olmak ve farkındalık için yol arkadaşınız olarak BİDOGU YouTube kanalının Bİ-DOKUNUŞ programında birlikte olacağız.
Sizlerle olan birlikteliğimizde hayatı, sorunları, ilişkileri, işimizi, kendimizi ve birçok özel konuyu koçvari sohbetler ile ele alacağız.
Görüşmek dileğiyle.