BİDOGU-Yapay zekânın yükselişi yalnızca dijital dönüşümü değil, enerji altyapılarını da yeniden şekillendiriyor.
BloombergNEF’in (BNEF) “Yeni Enerji Görünümü 2025” raporuna göre, önümüzdeki beş yıl içinde küresel yenilenebilir enerji üretiminin yüzde 84 oranında artması bekleniyor. Bu etkileyici büyümenin başlıca nedeni, yapay zekâ uygulamaları ve veri merkezlerinin hızla artan elektrik talebi.
Geleceğin Enerjisi: Yapay Zekâ, Veri Merkezleri ve Güneş Panelleri
Güneş, rüzgâr ve diğer yenilenebilir kaynaklar 2024 yılı itibarıyla dünya elektrik talebinin yüzde 33’ünü karşılarken, bu oranın 2050’de yüzde 67’ye ulaşması bekleniyor. Aynı dönemde binek elektrikli araç (BEV) satışlarının da büyük bir sıçrama yapacağı öngörülüyor: 2024’te 17.2 milyon olan satış adedi, 2030’da 42 milyona, 2050’de ise yaklaşık 80 milyona ulaşacak.
Petrol Tüketimi ve Emisyonlarda Keskin Düşüş
Bu hızlı dönüşüm, karayolu taşımacılığında petrol tüketimini yüzde 40 oranında azaltacak. Aynı zamanda, Emisyon Ticareti Sistemi (ETS) kapsamındaki sera gazı emisyonları da 2050 yılına kadar 2005 seviyelerine gerileyerek yüzde 22’lik bir düşüş gösterecek. Bu eğilim, küresel ısınmayı 2100 yılına kadar 2.6 dereceyle sınırlama hedefiyle de uyumlu.
Teknoloji Devlerinden Rekor Yenilenebilir Enerji Yatırımları
Özel sektörde de yenilenebilir enerjiye yönelik güçlü bir ivme söz konusu. Microsoft, Brookfield Asset Management ile 10.5 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi için anlaşma yaptı. Bu miktar, yaklaşık 1.8 milyon hanenin yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek seviyede. Google, Amazon ve Meta gibi diğer teknoloji devleri de benzer yatırımlar yaparak bu küresel dönüşümün bir parçası oluyor.
Veri Merkezlerine Sıfır Emisyon Şartı
Ülkeler de enerji tüketimi yüksek olan veri merkezlerine yönelik çevreci politikalar geliştiriyor. Japonya, yeni kurulacak veri merkezlerinin yalnızca sıfır emisyonlu enerji kaynaklarıyla çalışmasını zorunlu hale getirirken; Singapur, karbon ayak izini azaltmayan veri merkezlerine lisans vermeyeceğini açıkladı.
Daha Temiz ve Dirençli Bir Geleceğe Doğru
Tüm bu gelişmeler, yalnızca iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynamakla kalmıyor, aynı zamanda daha temiz, sürdürülebilir ve dirençli bir küresel enerji altyapısının temellerini atıyor.