Hollanda ve Norveç ortak girişimi SolarDuck, Kuzey Denizi’nde geliştirdiği yüzen güneş panelleriyle deniz üstü enerji üretiminde çığır açıyor. Okyanusları enerji santrallerine dönüştürmeyi hedefleyen bu yenilikçi teknoloji, Avrupa’nın temiz enerji vizyonuna ivme kazandırabilir.
Hollanda ve Norveç’in yenilikçi teknoloji girişimi SolarDuck, Kuzey Denizi’nin zorlu koşullarında temiz enerji üretimini yeniden tanımlıyor. Şirketin geliştirdiği “yüzen güneş panelleri”, okyanusların 360 milyon kilometre karelik alanını yenilenebilir enerji sahasına dönüştürmeyi amaçlıyor.
Merganser adı verilen pilot proje, Belçika’nın Oostende kıyılarında kuruldu. 500 kilowatt kapasiteyle çalışan sistem, başarıyla test edilirse 2026 yılında ticarileşmeye başlayacak.
Üçgen Platformlar, Dalgalara Meydan Okuyor
SolarDuck mühendisleri, açık deniz koşullarına özel olarak dalgalara uyum sağlayan üçgen platformlar geliştirdi. Bu tasarım, panellerin elektrik bileşenlerini korozyondan ve aşırı salınımlardan koruyarak uzun ömürlü ve güvenilir enerji üretimi sağlıyor.
Proje, Almanya’nın enerji devi RWE tarafından finanse ediliyor ve Avrupa’nın fosil yakıt bağımlılığını azaltma hedeflerine doğrudan katkı sağlıyor.
Uzmanlardan Tam Not: “Oyun Değiştirici Teknoloji”
Oxford Üniversitesi’nden yenilenebilir enerji uzmanı Prof. Dr. Nick Eyre, sistemin potansiyelini şöyle değerlendirdi:
“Karada alan sıkıntısı yaşayan ülkeler için açık deniz güneş enerjisi devrim niteliğinde. SolarDuck’un tasarımı, bu teknolojinin tropik bölgelerden kutup denizlerine kadar geniş bir alanda uygulanabilir olmasını sağlıyor.”
Norveç Teknik Üniversitesi’nden (NTNU) Prof. Dr. Torgeir Moan da platformların dayanıklılığına dikkat çekerek, sistemin “offshore yenilenebilir enerji için dönüm noktası” olduğunu ifade etti.
Bilimsel Veriler: %15 Daha Yüksek Verimlilik
Nature Energy dergisinde yayımlanan araştırmalar, yüzen güneş panellerinin karasal sistemlere göre %15 daha verimli olduğunu ortaya koydu. Panellerin su yüzeyinde çalışması, doğal bir soğutma etkisi yaratarak enerji üretimini artırıyor.
SolarDuck’un yenilikçi tasarımı, bu avantajı maksimize ederek okyanus temelli enerji üretiminde çıtayı yükseltiyor.
Global Vizyon: Japonya’dan Afrika’ya
SolarDuck’un hedefi yalnızca Avrupa ile sınırlı değil. Şirket, Asya, Afrika ve Güney Amerika kıyılarında da projeler geliştirmek üzere harekete geçti. Japonya ve Singapur gibi ada ülkeleriyle görüşmeler sürüyor.
RWE yöneticisi Sven Utermöhlen, teknolojinin potansiyelini şöyle değerlendirdi:
“Yüzen güneş sistemleri, rüzgar enerjisiyle entegre edildiğinde, düşük rüzgar bölgelerinde dahi yüksek verim sunuyor. Bu, küresel enerji dönüşümünün temel taşlarından biri olabilir.”
Avrupa’nın 2050 Hedeflerine Katkı
Avrupa Komisyonu’nun raporuna göre, offshore yenilenebilir enerji kaynakları, kıtanın enerji ihtiyacının %30’unu karşılayabilir. SolarDuck’un çalışmaları, Avrupa’nın 2050 karbon nötr hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynayabilir.
Zorluklar: Aşınma, Maliyet ve Dayanıklılık
Teknoloji hala geliştirme aşamasında. Deniz suyunun aşındırıcı etkisi, platformların uzun ömürlü kullanımına dair soru işaretleri yaratıyor. Ayrıca yüksek kurulum maliyetleri, yaygınlaşmanın önünde engel teşkil ediyor.
Delft Teknoloji Üniversitesi’nden Dr. Laura van der Zwaan, konuyla ilgili uyarıda bulundu:
“Bu teknoloji umut vadediyor, ancak maliyetlerin düşürülmesi ve uzun süreli dayanıklılık testlerinin yapılması şart.”
Gelecek Planları: 1 Gigawatt’lık Dev Park
SolarDuck’un hedefi büyük: 2027 yılına kadar, toplamda 1 gigawatt kapasiteli yüzen güneş enerjisi parkı kurmak. Şirketin planları, Merganser pilot projesinin başarısına göre şekillenecek.
