Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. Davanın savcısı değişirken Özdağ hakkında istenen hapis cezasının üst sınırı 4,5 yıldan 7 yıl 6 aya yükseltildi. Duruşmaya verilen aranın ardından karar açıklandı. Mahkeme, Ümit Özdağ’ın tahliyesine karar verdi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Hakkında 7,5 yıla kadar hapis cezası istenen Ümit Özdağ için tahliye kararı verildi.
Yaklaşık 5 aydır tutuklu bulunan Özdağ, iddianamenin hazırlanmasının ardından bu dosya kapsamında ilk kez 11 Haziran’da hakim karşısına çıkmış, duruşma bugüne ertelenmişti.
Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsündeki duruşma salonunda görülen duruşma saat 10.30 civarında başladı.
11 Haziran’daki duruşmada Özdağ’ın savunmasını tamamlamasının ardından savcı, Özdağ için 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep etmiş ve tutukluluk halinin devamını istemişti.
Ancak davanın savcısı değişti ve yeni savcı, ‘zincirleme suç’ iddiasıyla Özdağ hakkındaki hapis cezası talebini 4,5 yıldan 7 yıl 6 aya yükseltti.
Duruşmada savunma yapan Ümit Özdağ, iddianameyi ve savcının mütalaasını ‘hukuk cinayetinin en somut örneklerinden birisi’ sözleriyle nitelendirdi ve şunları söyledi:
“Elbette bu utanç kaynağı olacak iddianame ve mütalaa üzerine eğer mahkemeniz ceza verirse istinafa ve Yargıtay’a gidecektir. Ancak benim merak ettiğim husus bir hukuk insanının, bir savcının, sanığın suçsuz olduğunu bilmesine rağmen, suçlu ilan ettikleri durumda nasıl bir psikolojiye sahip olduklarıdır. Bir insan, bir hukukçu nasıl suçsuz olduğunu bildikleri kişiye suçlu der?”
Savunmasında, davanın hakimine de seslenen Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Ben burada siyasi bir soruşturma çerçevesinde bulunuyorum. İktidar yanlısı bir politikacı olsaydım, hiç önünüze gelmezdim. Gelseydim bile, beraat kararı vermeniz çok kolay olurdu. Ancak, ben iktidar yanlısı değilim ve bunun suç olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bundan dolayı işiniz hiç kolay değil. Üzerinizde büyük bir baskı olduğuna eminim. Sizin iyi bir hukukçu olduğunuzu, sizi tanıyan herkes söylüyor. Bugün vereceğiniz tek adil karar olan beraat kararı ile 86 milyon insana, merakla bu davanın sonucunu bekleyen Türk milletine, ülkemizde bağımsız yargı olmasa da bağımsız yargıçlar olduğu mesajını verecek ve insanların adalet için tekrar umutlanmasını sağlayacaksınız.
Dosyadaki deliller ve iddianame ile savcının mütalaasının ne kadar boş olduğunu siz de gördünüz. Yargıtay kararlarında, failin subjektif olarak kin ve düşmanlığı hedeflemesi gerekir diyor. Oysa ben, size; kin ve düşmanlığı engellemek için yaptığım açıklamaları, hatta yaptığım suç duyurularının kanıtlarını gösterdim. Savunmamda ortaya koyduğum deliller ise her türlü tartışmayı engelleyecek şekilde; benim, Türkiye’nin güvenliğini tehdit altında bırakmayacak bir insan olduğumu size göstermiştir. Yargının gerçekten bağımsız olduğu bir ülkede yaşasaydık, ben 149 gündür hapishanede yatıyor olmazdım. Sizinle bu konuşmayı yapıyor olmazdık.”