Çin Sivil Havacılık İdaresi (CAAC), uçaklarda taşınabilir şarj cihazlarına (powerbank) ilişkin kuralları sıkılaştırdı. Yeni düzenlemeyle birlikte yolcular artık yalnızca 100 Wh (watt-saat) kapasiteye kadar olan powerbank’leri yanlarında taşıyabilecek. 100-160 Wh arasındaki cihazlar ise yalnızca havayolu onayıyla kabin bagajında taşınabilecek. Bu sınırın üzerindeki cihazlar ise kesinlikle kabul edilmeyecek.

CAAC ayrıca, powerbank’lerin yalnızca kişisel kullanım amacıyla taşınabileceğini, ticari maksatla toplu taşımanın yasak olduğunu vurguladı. Yolcuların powerbank’lerini uçuştan önce mutlaka beyan etmeleri gerektiği ve uçuş boyunca cihazların kapalı tutulmasının zorunlu olduğu belirtildi.

Yeni kuralların, özellikle lityum pillerin oluşturabileceği yangın risklerini azaltmak amacıyla hayata geçirildiği ifade edildi. Düzenleme kapsamında, üretici etiketinde kapasitesi açıkça belirtilmeyen powerbanklerin uçağa kabul edilmeyeceği de kaydedildi.

Lityum pillerin oluşturduğu riskler ve geçmiş vakalar
CAAC, bu düzenlemeyle uçuş güvenliğini sağlama hedefini taşıdıklarını belirtti. Özellikle lityum iyon pillerin aşırı ısınma, patlama veya yangın çıkarma riski taşıması nedeniyle dünya genelinde birçok havayolu benzer kısıtlamalar uyguluyor.

Nitekim son yıllarda bu konuda endişe verici olaylar yaşandı. 2017 yılında Çin’in Guangzhou Baiyun Uluslararası Havalimanı’nda bir yolcunun bagajındaki powerbank alev aldı ve terminalde kısa süreli panik yaşandı. Aynı yıl içinde Pekin’de bir uçuş sırasında bir taşınabilir şarj cihazı kabin içinde tutuşarak duman çıkmasına neden oldu. Uçak güvenli şekilde iniş gerçekleştirse de, olay basında geniş yankı buldu.

Çin dışında da benzer vakalar kaydedildi. 2018’de Hindistan’da bir iç hat uçuşunda, yolcunun taşıdığı lityum iyon batarya yanmaya başladı ve mürettebat yangın söndürücülerle müdahale etmek zorunda kaldı. ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB), lityum iyon bataryaların uçak içi yangın vakalarında ciddi artış olduğunu raporladı.

CAAC, bu tür olayların önüne geçmek adına alınan önlemlerin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Kuralların yalnızca yolcular için değil, kabin ekibi ve uçuş güvenliği açısından da kritik olduğu belirtildi.

Bu yeni önlemler, Çin’de artan iç hat uçuşları ve yolcu sayısındaki büyümenin gölgesinde, uçuş güvenliğini artırma çabasının bir parçası olarak görülüyor.