BİDOGU- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın Kızılcahamam konuşmasında AK Parti, MHP ve DEM Partisi’ni aynı “süreç masasında” anması dikkat çekti. Ancak bu ifadeler resmi metinlerde yer almadı. Yeni anayasa, erken seçim ve çözüm süreci tartışmaları yeniden alevlendi.
“Beraber bu yolda yürümeye karar verdik” sözleri dikkat çekti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada dikkat çeken ifadeler kullandı. Erdoğan’ın, “AK Parti, MHP, DEM… biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” sözleri kulisleri hareketlendirdi.
Ancak bu cümlelerin ne Cumhurbaşkanlığı ne de AK Parti’nin resmi internet sitelerindeki metinlerde yer almaması, kamuoyunun ve basının gözünden kaçmadı. Bu durum, açıklamanın “bilinçli olarak geri çekildiği” yorumlarına neden oldu.
Resmî metinlerde farklı ifadeler öne çıktı
Her ne kadar “üçlü yürüyüş” ifadesi metinlerde yer almasa da, Cumhurbaşkanlığı’nın yayımladığı konuşma metninde şu dikkat çekici cümleler bulunuyor: “Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız.”
Bu ifade, isimlerin doğrudan sıralanması yerine daha temkinli bir dil kullanıldığına işaret ediyor. Yine metinde yer alan bir diğer çarpıcı bölümde Erdoğan, “Pervin Buldan, Mithat Sancar ve rahmetli Sırrı Süreyya Önder ile görüşmeler yapıldığını” ifade ediyor: “Beraber, birlikte bu yürüyüş için neler yapabiliriz bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak.”
DEM Partisi: “İş birliği sadece süreç için geçerli”
DEM Partili Pervin Buldan ise, bu birlikteliğin sadece belirli bir süreçle sınırlı olduğunu, genel bir ittifak anlamına gelmediğini vurguladı. Yetkin’e göre bu durum, Erdoğan’ın sözlerinin DEM seçmeni gözünde rahatsızlık yarattığını da ortaya koyuyor.
Yeni Anayasa, Erken Seçim ve “Çözüm” Tartışmaları
AK Parti ve MHP’nin meclisteki sandalye sayısı tek başına yeni anayasa taslağını referanduma götürmeye yetmiyor. Ancak DEM Partisi’nin sürece katılması durumunda bu denklem değişebilir. Bu ihtimal, beraberinde hem erken seçim hem de çözüm süreci benzeri bir siyasi hamlenin yeniden başlatılması senaryolarını gündeme getiriyor.