BİDOGU- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararnameyle, “kocama”, “sürekli hastalık” ve “sakatlık hali” gerekçeleriyle 9 hükümlünün kalan cezaları kaldırıldı. Affedilenler arasında Sivas Madımak Katliamı hükümlüsü Adem Kozo ve kadın cinayeti failinden fuhuş örgütü liderine kadar kamuoyunun yakından tanıdığı isimler yer aldı.
Karar, 1 Ağustos 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa’nın 104. maddesi kapsamında Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan af kararları özellikle insan hakları örgütleri ve muhalefet cephesinde tartışma yarattı.
Affedilenler kimler ve hangi suçlardan hüküm giymişti?
Açıklanan isimler arasında öne çıkan hükümlüler ve haklarındaki cezalar şöyle:
-
Adem Kozo: 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçının hayatını kaybettiği Sivas Madımak Katliamı sanıklarından. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. “Sürekli hastalık” gerekçesiyle affedildi.
-
Ali Kapu: Mersin’de boşandığı eşini kızının gözleri önünde öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan hükümlü. “Sürekli hastalık hali” gerekçesiyle affedildi.
-
Mustafa Şahbudak: Fuhuşa teşvik, örgüt kurmak, tehdit ve kasten öldürme suçlarından müebbet hapis cezası almıştı. “Sakatlık hali” nedeniyle affedildi.
-
Mehmet Tunç: 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan eski Sivil Savunma Sekreteri. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsüydü. “Kocama hali” gerekçesiyle affedildi.
-
Mahmut Altun, Serkan Şencan, Mustafa Eğmen, Süleyman Kızılkaya, Abdullah Şen gibi isimler de fuhuşa teşvik, uyuşturucu ticareti, suç örgütü kurmak gibi çeşitli suçlardan aldıkları hapis cezalarının kalan sürelerinden muaf tutuldu.
Tartışmalar yeniden alevlendi
Cumhurbaşkanı affı kapsamında daha önce de FETÖ ve organize suç hükümlülerinin tahliye edilmesi kamuoyunda tepki toplamıştı. Son kararla birlikte özellikle Sivas Katliamı gibi toplumsal hafızada derin iz bırakan bir olayın failinin affedilmesi, insan hakları savunucuları ve muhalefet temsilcileri tarafından “hukuki değil, siyasi bir af” olarak değerlendirildi.
