Pekin merkezli teknoloji şirketleri, yapay zekâ yarışında vites yükseltti. Moonshot AI tarafından geliştirilen Kimi K2 ve Z.ai firmasının tanıttığı GLM 4.5 modelleri, yalnızca teknik performanslarıyla değil, maliyet ve enerji verimliliğiyle de dikkat çekiyor. ABD ve Avrupa kamuoyunun sessizliğine rağmen, Çin’in bu alandaki ilerleyişi hem stratejik hem ekonomik bir dönüşümü işaret ediyor.
Çin’in Yeni Nesil Yapay Zekâ Atılımı
Çin merkezli Moonshot AI, kısa süre önce tanıttığı Kimi K2 modeliyle yapay zekâ alanında dikkatleri üzerine çekti. Dört önemli değerlendirme testinden üçünü zirvede tamamlayan Kimi K2, yüksek başarı oranıyla beklentilerin ötesine geçti. Modelin tanıtılmasının üzerinden çok geçmeden, 30 Temmuz’da bir başka Çinli firma Z.ai, GLM 4.5 adlı modelini kamuoyuna sundu. GLM 4.5’in, daha önce ses getiren DeepSeek’ten hem daha güçlü hem de daha düşük maliyetli olduğu ifade ediliyor.
Bu gelişmeler, Çin’in yapay zekâ teknolojisinde artık yalnızca takip eden değil, yön veren bir aktör haline geldiğini gösteriyor. Özellikle ABD merkezli OpenAI’nin açık sürüm planlarını tekrar ertelemesi, rekabetin artık Çin lehine döndüğünü işaret ediyor.
Kimi K2: Otonom Zekânın Yeni Yüzü
Kimi K2, “Mixture of Experts” (MoE) mimarisiyle dikkat çekiyor. Bu sistemde, farklı uzmanlıklara sahip 384 alt model, bir yönlendirici (router) yardımıyla görev bazlı olarak devreye giriyor. Model, sadece metin üretimi değil, aynı zamanda araç kullanımı ve çok adımlı görevlerin planlanması gibi işlevleri de otonom biçimde gerçekleştirebiliyor. NYU Hukuk Fakültesi’nden akademisyen Winston Ma, bu yapının yapay zekâda “ajan tabanlı” bir paradigma değişimi başlattığını savunuyor.
Performans Kadar Erişilebilirlik de Öne Çıkıyor
Kimi K2’nin internet sitesinde yer alan verilere göre, modelin veri işleme maliyetleri, Anthropic’in geliştirdiği Claude’a kıyasla oldukça düşük: Girdi verisi için 100 kat, çıktı içinse 30 kat daha az ücret talep ediliyor. Bu fark, yalnızca teknik bir üstünlük değil, aynı zamanda yapay zekâya daha geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından erişim imkânı anlamına geliyor.
Batı’dan Gelen Sessizlik: Stratejik Bir Suskunluk mu?
Ocak ayında tanıtılan DeepSeek modelinin ardından Nvidia hisselerinde yaşanan sert düşüş ve şirketin toplam 589 milyar dolarlık zarara uğraması, Çinli modellerin küresel teknoloji ekonomisi üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Buna rağmen, ABD ve Avrupa basınının bu gelişmeleri sınırlı biçimde gündeme alması, dikkat çekici bir medya suskunluğu olarak değerlendiriliyor.
Yapay zekâ uzmanı Nathan Lambert’in deyimiyle, “İlk DeepSeek anı bizi uyandırmadıysa, umarım üçüncüye gerek kalmaz.” Çin’in son adımları, tesadüf değil; planlı ve sistematik bir dönüşümün sinyali.