• Özel: Bir an önce Esad ile temas sağlanmalı
    07 Aralık 2024

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de yaşanan son siyasi gelişmelere ilişkin olarak Kilis’ten yaptığı açıklamada, “Bir an önce Esad ile gerekli temaslar sağlanmalı. Esad’ın ilan ettiği genel aftan Türkiye’dekiler zaten yararlanıyor. Onlar bilgi sahibi yapılmalı. Çatışma ortamı durdurulmalı. Uluslararası temaslar sağlanmalı. Ailelerin öncüleri gidip, kendi şehirlerinin artık dönebilecekleri halde olduklarını görmeli ve orası hızla abat edilip, orada iş, aş olup bu insanlar da memleketlerine dönmelidir. Biz hem Türkiye’de hem de dünyada barışı savunuyoruz. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa, onun emanetine sahip çıkıyoruz. Yurtta barış, cihanda barış diyoruz” ifadesini kullandı.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kilis’teki programı kapsamında gerçekleştirilen Halk Buluşmasında yaptığı konuşmada Suriye’deki siyasi gelişmelere ilişkin konuştu. Özel, “Bir Kilisliye iki tane mülteci yükü verilmiş. Kilis, 100 binlik nüfusu, 300 bine çıkarılmış bir kent. Ali Yerlikaya geçen gün yaptığı bir açıklamada Suriyeli sayısında ciddi bir azalma olduğunu, 114 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü söylüyor. 150 bin Suriyeli’nin ise adresinde bulunamadıklarını ifade ediyor. Kanaatimiz, ‘Avrupa’ya gitmişlerdir’ diyor. Suriyelilerin kaydını bile tutmayan, devlet ciddiyetine de uymayan bir işin içinde oldukları belli. Ama Emekli Kafe’de televizyonlar, gazeteler, canlı yayınlar var. Emekliler, ‘biz Kilis’ten giden hiç Suriyeli görmüyoruz’ diyor. Gelen var, giden yok. Evinde aranıp da bulunamayan yok. Ama şöyle bir şey görüyoruz. Bizimkiler işsizken, işte onlar çalışıyor. Bizim sıkıntımız büyükken, sosyal yardımları onlar alıyor. Hatta bir emeklimize söz verdim, 34 yıl vergi dairesinde para toplamış devlet için. Emekli olmuş, 19 bin TL maaş bağlanmış. Gözüne çok pahalı bir iğne oluyormuş, yoksa kör olacak. İğnenin iki bin lirasını her ay maaşından kesiyorlar. Aynı ilaç Suriyeliye bedava. Bizim çocuklara çocuk bezi parayla, onların çocuklarına bedava. İlaç bize yüzde 10-20 kesintiyle, onlara yüzde sıfır kesintiyle. Öyle olunca da artık biz bir kez daha buradan seslenmek istiyoruz” dedi. Özel, şunları kaydetti:

    “Türkiye bir karış toprağını vermeyen, kimsenin de toprağında gözü olmayan bir ülkedir”

    “Karşımda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi var. O ‘Komşunun iç işlerine karışma. Komşunun toprak bütünlüğüne saygılı ol. Komşudaki devlet dışı unsurları değil, komşuyu yöneten hükümeti muhatap al’ diyor. Bu iktidar 2010’un başlarında, ‘Emevi Camisi’ne gidip namaz kılarız’ diyordu. Bu ne demek, Suriye’yi işgal ederiz, ele geçiririz demek. Ya da şunun doğusunda bununla gezeceğim, bunun batısında şununla gezeceğim… Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duymayan, iç savaşı kışkırtan, devlet dışı unsurları hiç utanmadan sıkılmadan Kuva-yi Milliye’ye benzetip oradaki Özgür Suriye Ordusunu. Orada bir iç savaşı körükleyip, buraya milyonlarca Suriyelinin gelmesine bu anlayış sebep oldu. Şimdi kendileri ağzında bir şeyler yuvarlıyorlar ama sosyal medyada trolleri yok ‘Fetih Hareketi’, yok ‘Türkiye toprak kazanıyor’ diyor. Türkiye komşusuyla iyi geçinmesi gereken, Atatürk’ün vasiyetidir. Komşusunun toprak bütünlüğüne saygısı olması gereken ve Türkiye bir karış toprağını vermeyen, kimsenin de toprağında gözü olmayan bir ülkedir. Böyle gördük, böyle savunmaya da devam edeceğiz.

    “Yurtta barış, cihanda barış diyoruz”

    Mehmetçik yıllardır orada çeşitli harekâtlarda görev yapıyor. Şehitlerimiz oluyor, içimiz yanıyor. Mehmetçik’in sonuna kadar arkasındayız. Ne ihtiyacı varsa görülsün. Zaman zaman çok zor durumlarda kalıyorlar. Ama savaşı değil, barışı, bir ülkenin parçalanmasını değil, o ülkenin toprak bütünlüğünü savunmak hepimizin menfaatinedir. Bir an önce Esad ile gerekli temaslar sağlanmalı. Esad’ın ilan ettiği genel aftan Türkiye’dekiler zaten yararlanıyor. Onlar bilgi sahibi yapılmalı. Çatışma ortamı durdurulmalı. Uluslararası temaslar sağlanmalı. Ailelerin öncüleri gidip, kendi şehirlerinin artık dönebilecekleri halde olduklarını görmeli ve orası hızla abat edilip, orada iş, aş olup bu insanlar da memleketlerine dönmelidir. Biz hem Türkiye’de hem de dünyada barışı savunuyoruz. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa, onun emanetine sahip çıkıyoruz. Yurtta barış, cihanda barış diyoruz.”

    Özel, şunları kaydetti:

    “Maksat belediyelerimizin elinden faiziyle parayı kaynağından kesmek”

    “Bugün burada 21 il belediye başkanımızın toplantısını yaptık. Kilis’e dikkat çekmek için. Eskiden Kilis’e verilmiş bir sözü sordular. Yaparız dedim. Kilis’e güzel bir ilköğretim okulu yapmaya karar vermiştik. Bu arada bu kadar hizmet yapılıp, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, Kilis’te şahlanıp, hızla koşmaya başlayınca ‘Bunlara bu hizmetleri yaptırmayalım’ dediler. Özel idareden gelen parayı kesmeye kalktılar. Bütün Türkiye’de yapıyorlar. AK Parti ve MHP, SGK yatırma, vergi yatırma, faizleri katlansın. Niye yapıyorsun? Gelecek ay Meclis’te yapılandırma olacak. Göreceğiz, faizleri silinecek. Maksat Kilis’e kötülük yapıyor. Maksat belediyelerimizin elinden faiziyle parayı kaynağından kesmek. Sonra yapılandırma yapacak şirketlerde faizi almayacak. 36 ay taksit yapacak. O parayla da Kilis’e, Türkiye’ye hizmet edeceğiz.

    “Emekliler, ‘biz Kilis’ten giden hiç Suriyeli görmüyoruz’ diyor”

    Kilis’e projesini hep birlikte çizeceğimiz, göreceğimiz çok hoşunuza gidecek, içinde düğün salonunun da olduğu, altında belediyeye ait ticarethanelerin olup, kiraya verilip, gelir getirebildiği, üst katının Kilis’in ihtiyacını karşılayacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kongre Merkezi’ni yapıyoruz. Umut ediyorum, seneye Kilis’in kurtuluş törenleri başlatmak ve baloyu yapmak için Kilisliler, Gaziantep’e gitmeyecekler. O zamana yetiştireceğimiz kongre merkezinde kurtuluş günü kutlamalarını yapacaklar. Hakan Başkanın sağ kolunda Ekrem Başkan, sol kolunda Mansur Başkan. Ben de arkalarında duracağım. Elimizden geldiğince yardımları yapıyoruz. Bundan sonra da yapacağız ve Kilis’in yanında duracağız.

    “Bu iktidar her kesime çok zarar verdi. En çok da emeklilere zarar verdi”

    Biraz önce emeklilerin yanındaydım. Fitnat Teyze’nin altın hesabı hiç şaşmaz. 2002’de iktidar geldiğinde bir emekli sekiz çeyrek altın alıyordu. En düşük emekli maaşıyla. Bugün 2,5 çeyrek altın alıyor. 5,5 çeyrek altın her emeklinin kaybı var. İnanılmaz bir rakam. Bu iktidar her kesime çok zarar verdi. En çok da emeklilere zarar verdi. Asgari ücretliler, 17 bin 2 lira alıyor. Bir kere her emeklinin bir asgari ücret alması lazım. Ama asgari ücretin 30 bin lira olması lazım. Asgari ücretliler bu iktidar geldiğinde bir asgari ücret yedi çeyrek altın alıyordu. Bugünkü hesapla 35-36 bin lira. Ama bugün asgari ücret sadece üç çeyrek altın alıyor. Her asgari ücretlinin dört çeyrek altını kayıp. Bir düşünün bir emekli ya da bir asgari ücretli Kilis’te kuyumcuya gitse, bir tane altın alsa, cebine katsa, eve doğru gelse. Evde baksa ki düşmüş. Deli çıkmaz mı? ‘Ne oldu benim altınım?’ Kalkar gider, fellik fellik o altını arar. Şimdi bir emeklinin değil, her emeklinin, bir ay değil her ay, bir çeyrek değil 5,5 çeyrek altın kaybı var. Bir asgari ücretli değil tüm asgari ücretliler. Bir ay değil her ay bir çeyrek değil dört çeyrek altın kayıpları var. O zaman bunlar ne yapılacak? Gidip aranacak. Peki nerede kaybetmişiz? 3 Kasım 2002’de kurulan sandıkla kaybetmişiz. Bir şey kaybedildiği yerde bulunur. Küçücük bir kız küpesini kaybetse düşürdüğü yere gider, bakar. Hep beraber kurulacak ilk seçim sandığına gideceğiz. Neyi kaybettiysek orada bulacağız.

    “Devlet Bey’in bir hesabı var; ‘ben o hakaretlere karşı cevap vereceğim.’ Vallahi avuçlarını yalarlar”

    Bilecik’te de İstanbul’da da Kilis’te de herkes diyor ki, ‘Ne güzel yaptın. Yırttın attın’ diyor. Neyi attık biliyor musunuz? Cumhur İttifakı’nın suni gündemini attık. Devlet Bey’in bana ettiği onlarca hakaret, partimize ettiği hakaret, Atatürk’ün partisine hakaret. Neler neler söylüyor. Kendisi gitmiş, ‘Abdullah Öcalan’ı Meclis’e getirelim’ diyor. Sonra CHP’ye ‘Bölücülerle işbirliği yapıyor’ diyor. Biz çok netiz. Bu ülkede savaş bitecekse, çatışmalar bitecekse, şehitler gelmeyecekse, annelerin gözünün yaşı dinecekse Meclis’te oturulur, konuşulur. Bütün partiler bir arada oturur. Ama bir şartımız olur. İlk gün ve son gün şehit aileleri ve gaziler gelecek, gözlerinin içine bakacağız, rızalıklarını alacağız. Öyle oturduğun yerden senin söylediğin, senin dediğin gibi olsun dediğinde toplumsal mutabakat olmaz. Ama kendi yaptığına bakmaz, bize dünya kadar hakaret etmiş. Bir hesabı var; ‘ben o hakaretlere karşı cevap vereceğim.’ Onu söyleyeceğim, bunu söyleyeceğim. Bu arada zaman dolacak. Neyi söyleyemeyeceğim? Çeyrek altın hesabını söyleyemeyeceğim. Emekliyi konuşamayacağım. Yayın bitecek, asgari ücretliye bir şey diyemeyeceğim. Fıstık üreticisinin Antep’te çektiklerine miting yapmışım. Onları dile getiremeyeceğim. Buradaki zeytin üreticisinin sorunun, üzüm üreticisinin sorununu söylemeyeceğim. Sığınmacı sorununu, esnafın yaşadıklarını söylemeyeceğim. Zenginlere yüzde 8 ile KGF ile kredi verdiler. Adam yat aldı, kotra aldı, uçak aldı, yüzde 8 ile ödüyor. Esnafa esnaf kefaletten yüzde 9 ile kredi verdiler. Öderken, ‘Faizler yükseldi, 25 oldu’ diyorlar. Bunları söylemeyeceğim. Onlara cevap vereceğim. Vallahi avuçlarını yalarlar. Bu sorunları konuşacağız.

    “Kilis’e o günün iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim”

    Burada 21 tane birbirinden kıymetli belediye başkanım var. Hepsiyle gurur duyuyorum. Arı gibi çalışıyorlar. İsraf etmiyorlar. Tassarruf ediyorlar. Vallahi ne çalıyorlar ne çaldırıyorlar. Gayet düzgün yönetiyorlar. Hizmet etmek için hırsızlara, hizmet etmek için çalıyor ama çalışıyor dediklerine muhtaç olmadığımızı, çalışmak için sadece dürüstlüğün, gayretin yeterli olduğunu gösteriyorlar. Bundan sonra onların yaptığı bu güzel işler milletimizi gönlünde büyük tevecüh bulmuş. Bütün anketlerde yukarı gidiyoruz. Bütün Türkiye’deki bütün belediye başkanlarımız çok iyi işlere imza atıyorlar. İstedikleri kadar belediye başkanlarımla uğraşsınlar. Ellerini, kollarını bağlamaya çalışsınlar. Milletimize şikayet ederiz. Ama bahane üretmeyiz. Bir yolunu buluruz. Biz hizmet ederiz. Çünkü her derdin var bir çaresi, onun da adı CHP. Kilis’e milletvekili olarak geldim, Grup Başkanvekili olarak geldim, Genel Başkan olarak geldim. Kilis Belediyesi’ni kazanmış bir Genel Başkan olarak geldim. Daha çok geliriz ama çok zaman geçmeden Kilis’e bir daha geleceğim ve o günün iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim.”

    İlgili Haberler

    ÇOK OKUNANLAR