MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde Türkiye’de yeterince spor faaliyeti olmaması nedeniyle obezitenin arttığına dikkat çekti. Sancaklı, “2024’te yapılan araştırmada, 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 32,1’i obez, yüzde 34,6’sı fazla kilolu yani Türkiye’nin 66,7’si obez ve aşırı kilolu. Bizden örnek verirsek, 600 milletvekilimizin 400’ü obez ve aşırı kilolu. Bunun 2 nedeni var: Bir tanesi beslenme, diğeri de hareketsiz bir yaşam yani spor kültürümüzün olmaması” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün Milli Savunma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesine ilişkin konuşan MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Türkiye’nin hareketsiz bir toplum olduğunu belirterek çocuk yaştan itibaren spor ve sanatın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Sancaklı’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki spor insanın bünyesini sağlam, sıhhatli tuttuğu gibi, insanın sosyal becerilerini geliştirmesinde de büyük katkı sunuyor. Bu gelişim, bilhassa eğitim çağındaki gençlerde yoğun olarak gözlemleniyor. Sporla ilgilenen çocuklarımız hem fiziksel becerilerini hızlıca geliştirebiliyor ve bu sayede çok daha güzel bir görünüme, daha sağlıklı bir bünyeye kavuşabiliyor hem de sosyal becerilerini geliştirerek toplum içerisinde daha uyumlu ve sonuç olarak daha mutlu birer birey olarak yetişebiliyorlar. Başarı için iş birliği yapmanın, bencil olmamanın, birbirini dinlemenin en güzel öğretim şekli spordur ve bu nedenle, ilköğretimde spor oyunları eğitimcilerimiz tarafından çok ciddiye alınmalıdır.
“Spora önem vermek, gençlerimizi spora yönlendirmek demek nesilleri kurtarmak demektir”
Spora önem vermek demek, gençliğimizi Türk milletinin istikbali için en büyük tehdit olan kötü alışkanlıklardan korumak için en etkili tedbiri almak demektir. Zira, gençlerimiz sportif faaliyetlere yöneldikleri ölçüde çok daha fazla arkadaş kazanıyor, kurdukları arkadaşlık bağları daha sağlam temeller üzerine oturuyor ve gençlerimizin kötü alışkanlıklara meyletme ihtimali de aynı ölçüde azalıyor. Yani özetle, spora önem vermek, gençlerimizi spora yönlendirmek demek nesilleri kurtarmak demektir. Nesilleri kurtarmak demektir, son cümleden devam edersek, biz burada Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak güncel kanunlar çıkarıyoruz ama yapmamız gereken önemli bir şey de Türkiye’nin geleceğinin yüzyıllarını da garanti altına almaktır.
“Obezite halının altına süpürdüğümüz bir konu”
Sağlıklı bir nesil nasıl yetiştireceğiz? Biz sağlıklı mıyız? 2024’te yapılan araştırmada, Türkiye’nin en büyük problemi olan ancak işimize gelmediği için konuşmadığımız ve halının altına süpürdüğümüz bir konu, obezite problemi. 2024’te yapılan araştırmada, 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 32,1’i obez, yüzde 34,6’sı fazla kilolu. Yani Türkiye’nin 66,7’si obez ve aşırı kilolu. Bizden örnek verirsek , 600 milletvekilimizin 400’ü obez ve aşırı kilolu. Bunun, tabii, 2 tane nedeni var: Bir tanesi beslenme, diğeri de hareketsiz bir yaşam yani spor kültürümüzün olmaması. Hareketsiz bir yaşam olduğu zaman, aşırı kilolu ve obez olduğumuz zaman doğal olarak fiziksel problemlerimiz, psikolojik problemlerimiz ve sosyal problemlerimiz oluyor; zaten bu üç problemi olan insanların mutlu olma ihtimali de ortadan kalkıyor.
İlkokula başlayan 6 yaşında bir çocuğun fizik yapısına göre, ailesindeki sportif geçmişe göre, kendi merakına göre bir spor branşı veriliyor kendisine. Tabii, aynı çocuğa sadece spor yetmez, sanatsal bir etkinlik de yüklüyoruz yani herhangi bir müzik aleti, enstrümanı çalabilir, tiyatro oynayabilir, folklor oynayabilir; kendisinin keyfine göre bir de sanatsal bir branş veriyoruz kendisine. Tabii, ilkokul, ilköğretimde haftada dört ile altı saat arasında spor hafta içi, dörtle altı saat arasında sanat yani aşağı yukarı her gün hafta içinde bir saat spor, bir saat sanat. Peki, hafta içinde bunları yaptıktan sonra hafta sonu boş mu bırakacağız bu çocuklarımızı, gençlerimizi? Hayır. Hafta sonu da okullar arasında sportif ve sanatsal yarışmalar yapılacak yani haftanın yedi günü de biz çocuklarımıza hem spor hem sanat yaptıracağız. İlköğretim bittiğinde, eskiden lise dediğimiz okulumuz bittiğinde yani on iki sene, 18 yaşında bir çocuk on iki sene spor ve sanat yapmış olacak. Beş sene de üniversiteye gittiğini düşünürsek, 23 yaşına gelen bir gencimiz on yedi sene spor ve sanat yapmış olacak.”