• Hakan Fidan Şam’da Colani ile ortak basın toplantısı düzenledi
    22 Aralık 2024

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şara (Muhammed El Colani)  ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında, “Suriye halkının DEAŞ ile mücadelesine de en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi bugün de DEAŞ’ın Suriye’deki durumdan istifade etmesine asla izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından temizleyecektir” dedi. Şara ise, “Uluslararası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı diye düşünüyoruz” diye konuştu.

    Dışişleri Bakanı Fidan, Şam’da Suriye’deki yeni yönetimin lideri Şara ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Şara, Fidan ile kapsamlı bir görüşme yaptıklarını, Suriye’nin geleceğini ele aldıklarını belirterek, “Türkiye ve Suriye’nin ekonomik iş birliğini önemsiyoruz” dedi. Şara, “Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu, bunu unutmayacağız” ifadelerini kullandı. Fidan ise şöyle konuştu:

    “Bugün Şam’da bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. 61 yıllık Baas rejimi tarafından katledilen tüm Suriyelileri saygıyla anmak istiyorum. 14 yıllık özgürlük mücadelesinde şehit olan kardeşlerimizi hürmetle yad ediyorum. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Sizlere Türk halkının selamını getirdim, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın en iyi dileklerini ve selamlarını getirdim. 14 sene boyunca sevinciniz sevincimiz, hüznünüz hüznümüz oldu. Kardeşlik ve komşuluk hukuku bunu gerektiriyordu. Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

    “Ülkenizin en karanlık dönemi geride kaldı”

    İnşallah ülkenizin en zor, en karanlık dönemi geride kaldı. İnşallah daha güzel günlerimiz bizi bekliyor. Suriye’nin bütün etnik, dini ve mezhep grupları daha mutlu ve huzurlu olacak inşallah. Bundan sonraki süreçte Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan sizlersiniz. Suriye’nin güvenli, özgür ve müreffeh bir ülkeye dönüşmesi sizlerin sayesinde mümkün olacak. Bugün Şam’dayım. Çünkü en dar günlerinizde olduğu gibi bugün de sizleri yalnız bırakmayacağız. Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan sizlerin her zaman yanında olacaktır.

    “Kapsayıcı bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir”

    Bu zafer sizindir ve başka hiç kimsenin değildir. Sizlerin fedakarlıkları sayesinde Suriye tarihi bir fırsat yakaladı. Bugün Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması, Suriye topraklarında terör tehdidinin bertaraf edilmesi ve ekonominin güçlendirilmesi mümkündür. Suriye halkının ülkelerine geri dönüşü mümkündür. Sayın Şara ile yaptığımız görüşmede bu başlıklara odaklandık. Geçiş döneminin düzenli şekilde tamamlanmasının önemine değindik. Suriye’de istikrarın tesisinin en öncelikli konu olduğunun altını çizdik. Bunun için önce ülkede güvenlik tesisi gerekmektedir. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve azınlıkların korunması icap etmektedir. Suriyelilerin öncülüğü ve ev sahipliğinde hiçbir dini veya etnik grubun dışlanmadığı kapsayıcı bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir. Herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hakim olduğu bir Suriye kurmak, yeni Suriye’nin en büyük başarısı ve geleceğinin teminatı olacaktır. Bu amaçları hayata geçirmek için Suriye’de devletin tüm fonksiyonlarıyla ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye olarak devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve kapasite inşası alanındaki tecrübelerimizi aktarmaya hazırız. Keza, TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımızla ve özel şirketlerimizle somut çalışmalara destek vermek istiyoruz. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanımız tüm devlet kurumlarına gereken talimatı vermişlerdir.

    “Uluslararası toplum yeni yönetime destek sağlamalıdır”

    Suriye’deki yeni yönetimin verdiği sözleri hayata geçirebilmesi için fırsata ve imkâna ihtiyacı var. Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin normalleşmesi ve güvenliğin sağlanması bakımından son derece mühimdir. Suriye’nin yeniden inşası için gerekli hazırlıklara bir an önce başlanması gerekmektedir. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşünü mümkün kılacak ortamın yaratılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu bakımdan uluslararası toplum yeni yönetime destek sağlamalıdır. Bugünkü ziyaretimizin diğer ülkelerden de üst düzey temasları teşvik edeceğini ümit ediyorum.

    “Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından temizleyecektir”

    Zaman ‘Bekle ve gör’ dönemi değildir, bir an önce harekete geçmeliyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda hiçbir tereddüt yoktur. Asla da olamaz. Bugünkü görüşmemizde bu husustaki ortak irademizi teyit ettik. Bu vesileyle PKK/YPG’ye Suriye’de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu terör örgütü Suriye halkının topraklarını işgal etmekte ve doğal kaynaklarını çalmaktadır. Bugünkü toplantımızda Suriye halkının PKK/YPG ile mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKK/YPG bir an önce kendisini feshetmelidir. Diğer yandan, Suriye halkının DEAŞ ile mücadelesine en güçlü şekilde destek vermeye hazırız. Geçmişte olduğu gibi bugün de DEAŞ’ın Suriye’deki durumdan istifade etmesine izin vermeyeceğiz. Baas karanlığından kurtulan Suriye, PKK/YPG ve DEAŞ’ı da topraklarından temizleyecektir.

    “İsrail’in Suriye’nin topraklarını gasp etmesine kesinlikle müsamaha gösterilemez”

    İsrail’in mevcut ortamdan faydalanarak Suriye’nin topraklarını gasp etmesine kesinlikle müsamaha gösterilemez. İsrail, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, bölgesel güvenliği daha fazla riske atmamalıdır. Uluslararası toplum, İsrail’in hukuksuz eylemlerine karşı somut bir tepki ortaya koymalıdır. Kıymetli Suriyeli kardeşlerim; sizler, onurlu ve haklı bir mücadele verdiniz. 14 sene boyunca, her bir gün, sizin yaptığınız fedakarlıklara bizzat şahit oldum. Katlanmak zorunda kaldığınız acıları gördüm. Muhalif güçlerin, Halep’i terk etmek zorunda kaldığı günü unutamam. Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günleri de unutamam. Ancak bugün umut dolu, yeni bir gündür. Yaşadıklarınız, yeni Suriye’yi kurarken size güç vermelidir. Hayatını kaybeden kardeşlerimiz için, gelecek kuşaklar için, barış içinde yaşayan bir Suriye için beraberce çaba göstereceğiz.”

    “Altyapımız yıkıma maruz kalmış durumda”

    Ortak açıklamanın ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı. Şara, ülke dışındaki Suriyeliler ile ilgili soru üzerine, “14 yıl boyunca halkımız çok büyük sıkıntılar çekti ve bugün itibarıyla halkımızın hemen hemen yarısı ülke dışında. Altyapımız yıkıma maruz kalmış durumda. Önümüzde çok büyük sınamalar ve meydan okumalar bulunmakta. Uluslararası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı diye düşünüyoruz. Önceki cani rejim halkını katletti ve bundan dolayı birtakım yaptırımlara Suriye maruz kaldı ama şu an gitti. Dolayısıyla mağdurlar var ülkede ve artık o yasaların, sebep gittikten sonra cezanın da kaldırılması gerekiyor. Bu mazlum insanların cezalandırılmaması gerekiyor. Böylece Suriye halkına destek noktasında bizlerin de eli güçlenmiş olacaktır” yanıtını verdi.

    Fidan ise, “Bugün bu Suriye’nin ayağa kalkması, yerlerinden edilmiş milyonlarca insanın ülkelerine dönmesi, temel hizmetlere kavuşması için uluslararası toplumun başta bölge ülkeleri topyekun bir seferberlik içerisinde olması gerekiyor. Bölge ülkelerinin üzerinde yük oluşturan, Avrupa ülkelerinde ciddi sıkıntı oluşturan göçmenlerin dönebilmesi için yeniden yapıma yeniden başlanması gerekiyor” diye konuştu.

    “YPG’nin Suriye’nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor”

    Türkiye’nin Suriye’nin yönetim biçimini belirleme ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik olası bir askeri operasyona ilişkin soru üzerine Fidan şu değerlendirmeyi yaptı:

    “PKK/YPG Suriye topraklarının üçte birini işgal etmekte. Enerji kaynaklarının başında oturmakta, Suriye halkının malını çalmakta ve Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan, Avrupa’dan gelmiş PKK mensuplarıyla ve aşırı sol terör gruplarıyla bölgeyi adeta terör havzasına çevirmiş durumda. Kendilerinin uluslararası topluma sunduğu gardiyanlık hizmeti karşılığında uluslararası toplum bu hukuksuzluğa göz yumuyor, böyle bir alışveriş olmuş. Yeni Suriye’de Şam’daki yeni yönetimin Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasal egemenliğini sağlama konusunda uygun adımları atacağını değerlendiriyoruz. Yeni Suriye’de daha fazla kaos, kan, dram olmadan YPG’nin önümüzdeki süreçte Suriye’nin ulusal bütünlüğünü tehdit etmeyen bir noktaya gelmesi gerekiyor. Oradaki Kürt kardeşlerimizin kendi hayatlarından, emniyetlerinden emin şekilde yaşaması, Suriye’nin geri kalan nüfusu gibi gururla, huzurla, emniyetle bulundukları yerlerde hayatlarını sürmesi ve terör örgütünün pençesinden kurtulmaları önemli. Uluslararası sistemin terör örgütünü kullanmak için gerekçe gösterdiği DEAŞ tutukluları meselesinde değerli dostumun, Suriye yönetiminin yeni iradesi adına bu konuda inisiyatif almaya hazır olduklarını söylediler. Gerekirse bu tutukluları devralma konusunda gerekli girişimi yapabileceklerini söylediler.”

    “Hiçbir grubun elinde silah bulundurmasını kabul etmemiz mümkün değil”

    Şara, silahların bırakılması konusunda varılan anlaşma ilgili soru üzerine, “Özgürleştirme girişimine başlamadan önce aslında bu gruplarla koordinasyon halindeydik. Başarılı olmamız durumunda artık bir ordunun olması ve bir Savunma Bakanlığının olması konusunda hemfikirlerdir. Önümüzdeki günler içerisinde Savunma Bakanlığımızın duyurusu olacak ve içerisinde askeri kanattan bakanlık personeli olacak. Suriye Ordusu’nun genel çerçevesi belirlenmiş olacak. Bu gruplar kendilerini feshedecekler. Bizler hiçbir şekilde hiçbir grupta gerekse kontrol altında olan bölgeler olsun gerekse PKK/YPG’nin olduğu bölgelerde olsun hiçbir grubun elinde silah bulundurmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bizim önceliklerimizden bir tanesi budur. Ülkedeki tüm silah kontrolünü elimize almak istiyoruz bu konuda grupların çoğu bizimle hemfikir ve inşallah istediğimiz neticeye ulaşacağız” ifadesini kullandı.

    “Yeni dönemde sayın Trump’ın bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum”

    Yeni ABD Başkanı Donald Trump döneminde YPG/PKK sorununun çözüleceğine inanıp inanmadığı sorulan Fidan, “Birinci döneminde Trump ile çalıştık. Trump’ın çok büyük birkaç özelliği var. Bunlardan birisi net olması ve sadece Amerika’nın çıkarlarını esas alması. Fakat Amerikan sistemi maalesef sadece Amerika’nın çıkarını değil, adını vermek istemediğim başka ülkelerin de çıkarlarını gözeten insanlarla dolu. Burada Amerika’nın çıkarları açısından bakıldığı zaman, bir matematik hesabı yapıldığı zaman, Türkiye mi önemli, PKK gibi bir terör örgütü mü önemli, Trump buradaki matematiği hemen görüyor. Yeni dönemde Trump’ın daha kararlı, daha güçlü ve sadece Amerika’nın çıkarlarını öne alan bir iradeyle bu soruna daha farklı yaklaşacağına inanıyorum” diye konuştu.

    “Biz şu an azınlıkları koruyoruz, onlara zarar gelmemesine gayret gösteriyoruz”

    Şara, Suriye’de yaşayan ve tedirgin olan azınlıklarla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine ise, “Devrim hiçbir zaman azınlıklara karşı yapılmadı. Dolayısıyla bir korkunun olması gerekmiyor. Aslında rejim 50 yıl boyunca azınlıkları korkutarak bir ayırım yaptı. Toplum içerisinde bir parçalanmaya sebep oldu. Biz şu an azınlıkları koruyoruz. Hiçbir şekilde onlara bir zarar gelmemesine gayret gösteriyoruz. Özellikle birtakım mezhepsel söylemlerin çıkmaması, provokasyonların olmamasına dikkat ediyoruz” dedi.

    İlgili Haberler

    ÇOK OKUNANLAR