Türk televizyon tarihine damga vuran Yaprak Dökümü’nün Ferhunde’si Deniz Çakır, yıllar sonra diziyle ilgili dikkat çeken itiraflarda bulundu. Çakır, “O sahnede gerçekten hüngür hüngür ağladım,” diyerek Ali Rıza Bey ve Ferhunde arasındaki özel ilişkiyi anlattı.
2006-2010 yılları arasında Kanal D ekranlarında yayınlanan ve izlenme rekorları kıran Yaprak Dökümü, etkisini yıllar sonra bile sürdürüyor. Dizide Ferhunde karakterini canlandırarak hafızalara kazınan Deniz Çakır, o döneme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘Ferhunde başkaydı’
Deniz Çakır, Kafa TV’nin YouTube kanalına konuk olduğu programda, Ferhunde karakterini yeniden canlandırmak için bazı sahneleri izlediğini söyledi. Çakır, “Ferhunde, hikayesiyle çok sahiciydi. Zaafları ve hırslarıyla ‘kötü kadın’ tabirinin ötesinde çok renkli bir karakterdi. Oynaması da bir o kadar zevkliydi,” ifadelerini kullandı.
‘Şevket’i gerçekten seviyordu’
Ferhunde’nin ilişkileri ve duyguları üzerine de konuşan Çakır, “Şevket’i gerçekten seviyordu. Ama konağı gördüğünde içinde uyuyan şeytanlar uyandı. Yine de Şevket’i diğer adamlardan daha çok sevdiği kesin,” diyerek karakterin iç dünyasına dair önemli detaylar paylaştı.
‘Hüngür hüngür ağladım’
Deniz Çakır, özellikle Ferhunde’nin Oğuz’un saldırısına uğradığı sahne hakkında konuştu:
“Bu sahne çok gerçekti. Ali Rıza Bey’in Ferhunde’nin gözyaşlarına dayanamayışı sahneyi çok özel kıldı. Ben o sahnede gerçekten hüngür hüngür ağladım. Halil Ergün’ün (Ali Rıza Bey) gözlerine baka baka oynamak benim için unutulmazdı.”
Halil Ergün’den öğrendiği dersler
Sohbette Halil Ergün’le olan çalışma deneyimini de anlatan Çakır, “20’li yaşlarımın başındaydım. Halil ağabeyden set disiplini ve oyunculuk hakkında çok şey öğrendim. Özellikle mimiklerimi daha kontrollü kullanmam konusunda tavsiyeleri bana çok katkı sağladı,” dedi.
Yaprak Dökümü’nün etkisi sürüyor
Deniz Çakır’ın açıklamaları, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Ferhunde ve Ali Rıza Bey arasındaki sahneler, dizinin en unutulmaz anları arasında gösteriliyor. Yıllar sonra bile Yaprak Dökümü, Türk televizyon tarihindeki yerini korumaya devam ediyor.
