Yaşanan sahte alkol skandalı gündeme bomba gibi düştü. Birçok insanın ölümüne sebep olan sahte alkol nasıl anlaşılır? Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, sahte içkinin tehlikelerine dikkat çekerek, erken müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu söyledi. Aydın, sahte içkinin renginden, kokusundan, tadından anlaşılmayacağını belirterek, “İçkinin sahte olup olmadığı, yalnızca laboratuvar testleriyle anlaşılabilir. Yarım çay bardağı kadar saf metil alkol bile ölümcül olabilir.” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji ABD Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, sahte içkiye karşı uyarılarda bulunarak, zehirlenme vakalarında neler yapılması gerektiğini anlattı. Prof. Dr. Aydın, “Sahte içki renginden, kokusundan, tadından anlaşılmıyor. 6 saat sonra vücuda hasar vermeye başlıyor” dedi.
“SAHTE İÇKİ DE BANDROLLÜ OLABİLİR”
İçkinin renginden, kokusundan veya tadından sahte olup olmadığının anlaşılamayacağını söyleyen Prof. Dr. Aydın, şu açıklamaları yaptı:
“Sahte içki, yasal üretim süreçleri dışında, etil alkol yerine metil alkol kullanılarak üretilen içkidir. İçkinin sahte olup olmadığı, yalnızca laboratuvar testleriyle anlaşılabilir. Bu testlerle, içkinin zehirli olan metil alkol mü yoksa etil alkol mü içerdiği tespit edilebilir. Biliyoruz ki, içkiler yasal yollarla üretildikten sonra bandrollenerek piyasaya sürülür.
Ancak, bir şişenin bandrollü olması, mutlaka yasal yollarla üretildiği ve sahte olmadığı anlamına gelmez. Piyasada sahte bandrol kullanımı vakalarına da rastlanmaktadır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer riskli konu ise evde içki üretimidir. Evde yapılan içkilerde kullanılan alkolün etil mi yoksa metil mi olduğu genellikle bilinemez. Bu nedenle, farkında olmadan metil alkolle üretilen içkiler ciddi sağlık sorunlarına, hatta yaşam kayıplarına yol açmaktadır.”
“UCUZ İÇKİLERE DE DİKKAT EDİLMELİ”
Ucuz içkilerin sorgulanması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Aydın, şu uyarılarda bulundu:
“Sahte içkilerde kullanılan ve daha ucuz olan metil alkol, vücutta metabolize olarak formik aside dönüşür. Bu süreç, kanın nötr olan pH değerini asit hale getirir ve asidoza yol açar. Asidoz, tüm hücrelerin ve organların ciddi şekilde hasar görmesine neden olur. Bu durum, ne yazık ki, insanların hayatlarını kaybetmesine yol açabilmektedir.”
“YARIM ÇAY BARDAĞI BİLE YAŞAM KAYBINA YOL AÇABİLİR”
İçkinin vücuda alındığı andan itibaren ilk 6 saatin çok kritik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydın, şu bilgileri paylaştı:
“Sahte içki alındıktan 6 saat sonra bulanık görme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ancak asıl zehirlenme belirtileri, sahte içkinin tüketiminden 10-24 saat sonra belirgin hale gelir. İçki zehirlenmesi nedeniyle kişi tedavi edilmezse, görme kaybı gibi ciddi sonuçlarla karşılaşabilir ve hatta tamamen kör olabilir.
Zehirlenmenin şiddeti, vücutta oluşan asidozun derecesine bağlıdır. İçki zehirlenmesinin başlıca belirtileri; bilinç bulanıklığı, denge ve hareket bozuklukları, baş ağrısı, bulantı, kusma, şiddetli karın ağrısı, sırt, kol ve bacaklarda ağrı, görme bozukluğu, körlük ve tedavi edilmezse koma ile solunum durması sonucu ölümdür. Yarım çay bardağı kadar saf metil alkol (30 ml) bile ölümcül olabilir. Zehirlenme belirtileri ortaya çıktıktan sonra hastanın kusturulması etkili olmaz. Ancak içki alımından itibaren en fazla 1 saat içinde yapılan kusturma işlemi faydalı olabilir. Zehirlenme durumlarında hastanede erken tanı konularak hızlı müdahale edilmesi hayati önem taşır.”
“ACİL SERVİSLER PANZEHİR STOKLARINI GÜNCEL TUTMALI”
Zehirlenen kişilerin hemen hastaneye kaldırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hastanede yapılacak kan analizi ile kanda metil alkol bulunup bulunmadığı çok kısa sürede tespit edilebilir. Tetkik ve muayenelerin ardından, zehirlenmenin en önemli sonucu olan asidoza karşı uygun tedavi uygulanır. Eş zamanlı olarak zehirlenen kişiye panzehir de verilir. Tedavi protokolleri, acil servisler tarafından standartlara uygun şekilde yürütülür. Bununla birlikte, acil servislerin panzehir stoklarını sürekli güncel tutması hayati önem taşımaktadır.”