Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerle ilgili dosyanın görüşüleceği Yüksek Disiplin Kurulu’nun 16 Ocak 2025 tarihinde toplanacağını hatırlatarak, “Şu anda teğmenlerin savunmaları alınmaktadır. Yüksek Disiplin Kurulu’nun bütün verileri değerlendireceği gün 16 Ocak’tır. 16 Ocak’ta karar verilmesi durumunda, hazırlanacak gerekçeli karar sonrasında kamuoyu ile paylaşılması beklenmektedir” dedi.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Aktürk, Bakanlık Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu’nda haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı.
“Suriye’nin ve bölgemizin geleceğinde hiçbir terör oluşumuna yer yok”
Aktürk, Suriye’de karanlık bir dönemin ardından yeni bir sayfanın açıldığını belirterek, barış, huzur ve istikrara yönelik adımların desteklendiğini, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısının korunması gerektiğini belirtti. Aktürk, devamında şunları kaydetti:
“Bu kapsamda; Suriye’deki yeni yönetimin tek ordu çağrısını ve çalışmalarını desteklediğimizi, Suriye yönetimiyle terörle mücadele konusunda ortak çalışma arzusunda olduğumuzu, Suriye’nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ, PKK/YPG ve uzantıları dâhil hiçbir terör oluşumuna yer olmadığını ve bunlara izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönüşlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz.
Önümüzdeki süreçte; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Suriye’nin yeni yönetimiyle savunma alanında yapacağı iş birliğini, yalnızca iki ülkenin çıkarları değil, aynı zamanda bölgemizin barış ve istikrarı için de önemli bir fırsat olarak görüyor, Türkiye’nin güçlü savunma sanayi altyapısı, savunma teknolojileri alanındaki deneyimleri ve terörle mücadele tecrübesi ile birçok ülkenin örnek aldığı ordusunun, Suriye’nin güvenlik ve savunma kapasitesinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.”
“Son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirildi”
Terörle mücadeleye ilişkin bilgi veren Aktürk, son bir hafta içerisinde 17’si Irak, 55’i Suriye harekat alanlarında olmak üzere birliklere yönelik 62 taciz ve saldırı girişiminde bulunulduğunu söyledi. Aktürk, “Bölgedeki sivillere de zarar veren bu taciz ve saldırılara anında ve misliyle verilen karşılık ve devam eden operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece yıl içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 21’e ulaşmıştır. Ayrıca geçtiğimiz hafta içerisinde 2 PKK’lı terörist Hudut Karakollarımıza teslim olmuş, Irak’ın kuzeyindeki arama-tarama faaliyetlerinde tespit edilen bir mağarada çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” diye konuştu.
“Son bir hafta içerisinde sınırlarda 85 şahıs yakalandı”
Sınır güvenliğine ilişkin ise Aktürk, “Son bir hafta içerisinde 8’i terör örgütü mensubu olmak üzere 85 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 830 olmuştur. Son bir haftada engellenen 527 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 95 bin 340’a ulaşmıştır” bilgisini verdi.
“Filistin halkı şimdi de açlık ve bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya”
Tuğamiral Aktürk, İsrail’in 13 yıldan fazla süren iç savaşın yıkıcı etkilerini atlatmaya çalıştığı bir dönemde Suriye’ye yönelik müdahalelerine son vermesi gerektiğini belirterek, “Lübnan ile imzalanan ateşkes anlaşmasına tümüyle uyması ve Gazze’de ateşkesi bir an evvel kabul etmesi gerektiğini tekrar vurguluyoruz. Bir yıldan uzun bir zamandır yoğun bombardıman altında yaşayan Filistin halkı şimdi de açlık ve bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıyadır. Yaşananları uluslararası toplum artık görmezden gelmemelidir. Bölgemizde barış ve istikrarın hakim olması ve Filistin halkının uğradığı mezalimin sona ermesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.
Envantere alınan silah ve sistemlere ilişkin konuşan Aktürk, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda, yeni nesil Fırtına Obüsü envantere alınmış, 122 mm Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) Fırlatma Aracı’nın, 40 mm Tamburalı Bombaatar ile Sırt Tipi Karıştırma Sistemi’nin muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır” dedi. Aktürk, İspanya ile Jet Uçağı Projesi’ne yönelik Mutabakat Zaptı’nın Savunma Sanayi Başkanlığı ile İspanya Savunma Bakanlığı arasında 20 Aralık’ta imzalandığını belirti.
MSB kaynakları: TSK, Suriye’de kendi görev alanına giren hususlarda destek olmaya devam edecek
MSB kaynakları, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlerle ilgili süreçle ilgili soru üzerine, “Yüksek Disiplin Kurulu, 16 Ocak’ta teğmenlerin durumunu değerlendirmek üzere toplanacaktır. Şu anda teğmenlerin savunmaları alınmaktadır. Yüksek Disiplin Kurulu’nun bütün verileri değerlendireceği gün 16 Ocak’tır. 16 Ocak’ta karar verilmesi durumunda, hazırlanacak gerekçeli karar sonrasında kamuoyu ile paylaşılması beklenmektedir” yanıtını verdi.
Yeni dönemde Suriye’nin savunma ve güvenliğine destek kapsamında TSK’nın rolünün ne olacağının sorulması üzerine Bakanlık kaynakları, şu değerlendirmede bulundu:
“Komşumuz Suriye’deki yeni yönetimin devlet organlarını işler hale getirme çabalarını takip ediyor ve destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, iki ülke arasında stratejik ilişkiler kurulması ve çeşitli alanlarda işbirlikleri tesis edilmesine yönelik muhataplarımızla girişimlerde bulunulacaktır. Bu çerçevede, savunma alanındaki işbirlikleri, sadece güvenliğimizin pekiştirilmesi değil, aynı zamanda bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi adına kritik öneme sahiptir. TSK, Suriye halkının yanında durmaya ve bu geçiş sürecinde de kendi görev alanına giren hususlarda destek olmaya devam edecektir. Dışişleri Bakanlığımızın koordinesinde hazırlıklarımız devam ediyor. Suriye’deki devlet organlarının işler hale gelmesi sonrasında muhataplarımızla karşılıklı görüşmeler yaparak hazırlanacak yol haritasına göre hareket edilecektir.”
“Münbiç ve Tişrin Barajı’nın kontrolü tamamen Suriye Milli Ordusu’nda”
MSB kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti:
“Suriye’de yeni bir döneme girilmiştir. Suriye artık Suriyelilerindir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da biz yine Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda; terörle mücadeleden taviz vermeden, Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde olacağız.
Münbiç ve Tişrin Barajı’nın kontrolü tamamen Suriye Milli Ordusu’ndadır. Terör örgütü son çırpınışlarını yaptığından bilinçli bir dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktadır. Terör örgütü tarafından bu bölgelerde ilerleme kaydedildiğine dair açıklamaların sahadaki gerçeklikle ilişkisi yoktur.
Kendini iyi bir durumda göstermeye çalışan terör örgütünün yalanlarına inanmamak gerekmektedir. PKK/YPG terör örgütü ya silah bırakacak ya da yok olacaktır. Terör örgütünün içinde yer alan ve Suriye vatandaşı olmayanlar Suriye’yi terk edecekler. Suriye vatandaşı olanlar da silahı bırakacak ve yeni sisteme entegre edilip edilmeyecekleri veya nasıl entegre edilecekleri Suriye yönetimi tarafından belirlenecektir. Yaptığımız açıklamalarla ve yeni Suriye yönetimiyle gerçekleşen görüşmelerde terör örgütünün silah bırakmaktan başka şansı olmadığını, bu konuda kararlılığımızın tam ve kesin olduğunu aktarıyoruz. Bu konuda yeni Suriye yönetimi ile fikir birliğinde olduğumuzu müşahede etmekteyiz.”
“Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilerek hassasiyetimiz aktarıldı”
Fransa’ya ait bir savaş uçağının KKTC’nin hava sahasını ihlaline ilişkin Bakanlık kaynakları, KKTC’nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ettiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Fransa’ya ait uçuşların bölgede yakından takip edildiği ve koordine içerisinde bulunulduğunu ifade etmek isteriz. Bahse konu olay hakkında Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilmiş ve bölgedeki hassasiyetlerimiz aktarılmıştır. İletişim kanalları açık tutularak Fransız muhataplarımızla gerekli değerlendirme yapılmaktadır. Uluslararası hukuka aykırı şekilde yapılan tüm faaliyetlere karşı KKTC’nin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için gereken tedbirleri her ne pahasına olursa olsun almaya devam edeceğiz.”