Amerika Birleşik Devletleri’nin 39. başkanı olan Jimmy Carter, 100 yaşında hayatını kaybetti.
Eski ABD Başkanı Jimmy Carter, hayatını kaybetti. Amerika Birleşik Devletleri’nin 39. başkanı olan ve Carter Center’daki çalışmalarından dolayı 2002 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Carter, en son seçimde posta yoluyla oy kullanmış ve Demokratların adayı Kamala Harris’e oy vermişti.
İran’da rehine krizi ve Camp David Anlaşmaları
ABD’nin 39’uncu başkanı Carter, Watergate skandalıyla ülkede siyaset kurumuna güvensizliğin oluştuğu ortamda ‘dürüst’ bir imaj çizmeye çalışarak Beyaz Saray’a adım attı.
Başkanlığı süresince Camp David Anlaşmaları’yla İsrail ve Mısır arasında barış sağladı. Bu Ortadoğu’da önemli bir diplomatik başarı olarak tarihe geçti.
Ancak aynı dönemde İran İslam Devrimi ve ABD konsolosluğunda yaşanan rehine krizi yönetiminin en büyük meydan okumalarından biri oldu.
Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nde 52 Amerikalının 444 gün boyunca rehin tutulması, Carter’ın iç ve dış politikadaki popülaritesini ciddi şekilde zayıflattı. Hatta bu durum bir sonraki başkanlık seçimlerini Ronald Reagan’a kaybetmesinde büyük rol oynadı.
Bunun yanında, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline karşı Carter Doktrini’ni ilan ederek, ABD’nin Körfez’deki çıkarlarını koruyacağını belirtti ve Afgan ‘mücahitlerine’ destek sağladı. Ancak bu müdahale ilerleyen yıllarda bölgenin istikrarsızlaşmasına katkıda bulundu. Buradaki ‘mücahitlerden’ birisi ileride el-Kaide örgütünü kuracak olan Usame bin Ladin’di.
2002’de Nobel aldı
Carter, görev süresince her ne kadar insan hakları ve barış vurgusuyla dikkat çekse de uygulamaları her zaman tutarlı bulunmadı. Latin Amerika’daki bazı yönetimlere mesafeli yaklaştı. Örneğin önceki yönetimlerin aksine buradaki Arjantin’deki askeri diktatörlük gibi insan hakları ihlallerine karışan rejimlere yardım verilmesini sınırlandırdı. Ancak diğer yandan Ortadoğu ve Afganistan’da ABD çıkarlarını önceleyen müdahalelerde bulundu. Bu çelişkiler Carter’ın dış politikasına yönelik eleştirilerin temelini oluşturdu.
Başkanlık sonrası yıllarında ise bambaşka bir figür olarak öne çıktı. 1982’de kurduğu Carter Center ile seçim gözlemleri, hastalıklarla mücadele ve insani yardım projelerine liderlik etti.
2002’de Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Carter, Amerikan tarihinin ilginç ve etkili figürlerinden biri oldu.