İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir hakkında, kurgusal, uydurma birtakım sonradan ortaya atılan isnatlarla tutuklama kararı verildiğini belirterek, “Bu haksızlığın giderilmesi için gerekli adımları atacağız” dedi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Epözdemir’in tutuklanmasına tepki gösteren hukuk örgütleri, İstanbul Adliyesi önünde toplandı. İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu da adliye içerisinde bulunan Baro odasında açıklama yaptı.
Kaboğlu, Fırat Epözdemir’in, herhangi bir şüphe durumunda davet edildiği zaman bir avukat, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olarak ifade için savcılığa gidecek ve ifade verebilecek bir kişi olduğunu belirtti.
Buna karşın yakalanması ve gözaltına alınması süreçleri ile iki gün nezarette tutulmasının Anayasa’ya aykırı işlemler olduğunu söyleyen Kaboğlu, “Tutuklamayı gerektiren hiçbir neden bulunmamaktadır. Kurgusal, uydurma birtakım sonradan ortaya atılan isnatlarla tutuklama kararı verilmiş bulunuyor. Ortada herhangi bir araç yok, herhangi bir somut gerekçe yok. Şu tarihte 10 yıl önce yapılan telefon görüşmeleri, şu tarihte seçim kampanyasında çekilen resimler gibi hep sözler, varsayımlar temelinde inşa edilen bir dosya söz konusudur. İstanbul Barosu olarak nasıl ki biz üç aydır görevimizi büyük bir titizlikle anayasaya uygun olarak yerine getiriyorsak bu haksızlığın giderilmesi için de gerekli adımları atacağız” diye konuştu.
Dosyanın içeriği olarak atılan suçlar bakımından herhangi bir tutuklama gerekçesi bulunmadığını, zaten kararda da tutuklama gerekçesinin ortaya konulmadığını ifade eden Kaboğlu, şöyle devam etti:
“Soruşturmanın yürütülme tarzı bakımından da tümüyle düzmece, ön yargılı ve bir kurgu olduğunun önemli bir kanıtı, sorgulama yapan hakimin bulunduğu koridora avukatların alınmaması ve o koridorun üç avukat dışında bütün avukatlara kapatılmış olması. Israrla onun açılması gerektiğini istediğimiz halde, talep ettiğimiz halde bunu başaramadık. O nedenle de bu tavrı protesto etmek için ben yargıç soruşturmasına katılmadım ve katılan üç avukat arkadaş bunu tutanağa geçirtti. İfade soruşturma ve dava bir bütündür. Bununla ilgili olarak mekanların kullanımı avukatlara keyfi olarak kapatılamaz”.
“Bu karara karşı örgütlü mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz”
Kaboğlu’nun açıklamasından sonra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. Savcılık ve hakimliğin, hukuki değil, siyasi baskılarla hareket ederek tutuklama kararı aldığını öne süren Çakmak, “ Bizler, bu karara karşı örgütlü mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. Epözdemir, hukuki mücadele geleneğini dayısı, faili meçhul bir cinayete kurban giden avukat Şevket Epözdemir’den devraldı. Bugün burada yaşananlar, hukukun üstünlüğüne ve avukatlık mesleğine yönelik bir saldırıdır. Fırat Epözdemir’in mesleki ve demokratik mücadeleye olan bağlılığı, bu geleneği sürdürme iradesini bir kez daha göstermiştir” dedi.
“Epözdemir’in tutuklanması, İstanbul Barosu’na ve 67 bin avukata yapılmış bir saldırıdır”
Epözdemir’in avukatı Several Ballıkaya da sürecin başından itibaren Epözdemir’in haklarının ihlal edildiğini ve savunma hakkının engellendiğini belirtti. Epözdemir’e yöneltilen suçlamaların, mesleki faaliyetler ve yasal çalışmalarla ilgili olduğunu aktaran Ballıkaya, “Meslektaşımızın belediye başkan adayı olması veya yasal seçim çalışmaları suçlama konusu yapılmıştır. Daha önce takipsizlikle sonuçlanan dosyalar yeniden açılarak dayanaksız suçlamalar üretilmiştir. Bu kararların hukukla bir ilgisi yok, tamamen siyasi baskılarla alınmıştır. Epözdemir’in tutuklanması, İstanbul Barosu’na ve 67 bin avukata yapılmış bir saldırıdır. Bu hukuksuz uygulamalar, savunma mesleğine yönelik ciddi bir tehdidi temsil ediyor. Biz avukatlar, bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz ve hukuku savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.