Darbeye direnen siyaset ve bunu protesto edince Faşist saldırılara maruz kalan sivil direnişçilere uygulanan şiddet, herkesi oturup iyice düşünmeye ve önlem almaya sevk etmeli.

1. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri, miting vs. hakkından asla zerre kadar taviz verilmemeli. Anayas 34 ve 2911 sayılı yasa sonuna kadar hayata geçirilmeli. CHP ve tüm demokratik parti. örgüt, sendika, STK’lar bunu akıldan çıkarmadan eylemleri daha da büyüterek devam ettirmeli.

2. Bu eylemlerin bazılarında belli ki iktidarın işine yarayacak ve provokasyon anlamına gelebilecek durumlar da yaşanıyor. Tarihin ve hayatın pratiği bu anlamda karanlık güçlerin bu yolda her türlü hainlikten sakınmayacağını bize hep göstermiştir.
Ezici çoğunluk “yakıp yıkmamak, kırıp dökmemekten” yana tavır alırken, eylemi “yasadışı” gösterecek bu tür şeylere kalkışanlara bu gözle bakmak gerekiyor.

3. CHP başta olmak üzere tüm örgüt ve oluşumlar (öğrenci hareketi de dahil) daha disiplinli ve örgütlü biçimde “safların/kitlenin” hareketini kontrol edecek önlemler düşünmeli. CHP Gençlik Kolları bu amaçla sıkı bir örgütlenmeye gitmeli.

4. Gösteri ve yürüyüşlerde kitlenin kontrol altında olması, görevlilerin çevre kontrolüne iyi hakim olması, polisle irtibatı sağlayacak mutlaka bir mekanizma çalıştırarak, her iki taraftan da taşkınlığı önlemenin bir yolunu aramalı. bu, aynı zamanda zaten meşru olan eyleme daha da meşruiyet kazandıracaktır. Polisin irtibat elemanları ile göstericilerin irtibat elemanları sürekli temasta olmalı. Sonuçta önemli olan kitlenin güvenliğidir.

5. Basın kuruluşlarının görevli elemanları mutlaka basın mensubu olduklarını açıkça gösteren bir işaret ibare taşımalı. İlla ki Sarı (turuncu )basın kartı şart değil. Ama, Boyunlarında kart kimlik vs. bulunmalı. polisin bu insanları (muhabir – kameraman, fotoğrafçı) hdef almaması için ilgili makamların mutlaka kesin talimat vermesi sağlanmalı. Basının varlığının taşkınlığı (her iki taraftan da) önleyici en önemli unsurlardan biri olduğu hatırlanmalı.

6. Devletin güvenlik güçleri de, görevlerini iyi bilmeli ve hatırlamalı. Yasal bir gösteriye şiddet kullanarak (cop, kalkan, tazyikli su, biber gazı, plastik mermi) durup dururken müdahalenin suç olduğu hatırlatılmalı. Sık sık rastladığımız biçimde, göstericileri dağıtmak değil adeta “Sokak kavgası gibi tekme tokat girişmek” gibi bir yöntemin suç olduğu, yasadışı olduğu bilinmeli, polislere öğretilmeli.

7. Bu bağlamda toplumsal olaylara müdahale ekiplerinin mutlaka sicil numaraları, yaka numaraları üzerlerinde görünür biçimde yeralmalı. Kasklarına ya da üniformalarına işlenmeli. Sorumluluğunu bilmeyen ve suç işleyen memurlar tespit edilip cezalandırılmalı.

8. Miting ve gösteri düzenleyenlerin (parti, örgüt, sendika, öğrenci grubu) mutlaka kitleye hakim olmanın katılanların sağlık gereksinimlerini, acil ilk yardım gereksinimlerini ve gözaltı durumunda hukuki ihtiyaçlarını gözetecek önlemleri önceden almaları düşünülmeli.

9 Hiçbir mücadele örgütsüz ve önlemsiz başarıya ulaşamaz. Ne kadar örgütlü ve bilinçli hareket edilirse, sonuç almak o kadar daha olanaklıdır. Tarihin pratiği bize bunu defalarca göstermiştir. ne kadar kalabalık ve kitlesel ve büyük olursa olsun “kendiliğinden” hareketlerin zaafları bazen bizi istenmeyen sonlara götürebilir. “Kalabalığız demek ki kazanmamız kesin” mantığı yanlıştır. Ne kadar örgütlü ve bilinçli/akıllı olduğunuz tayin edicidir.

Bunları unutmamalı.