Farkında mısınız?
Cumhuriyet tarihinin, belki de en az 17 – 25 Aralık kadar büyük bir “kirlilik olayından” büyük bir skandaldan söz ediliyor.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı ile oğlunun, koskoca eski TBMM Başkanı ve Başbakan, Ulaştırma Bakanı ve oğlunun, koskoca bir büyükelçinin isimlerinin, kirli pasaklı işlere bulaşmış mafya babaları” ile aynı dosyalarda aynı kasetlerde anıldığı bir skandal bu.
Ana muhalefet lideri, bir iki yerde söyleyip geçti.
Böyle mi bırakacaksınız?
Yalan olduğu halde, Berkay Gezgin‘e Ekrem İmamoğlu‘nun verdiği 3-5 bin TL’lik şahsi öğretim bursunu ekranlarına manşetlerine taşıyanlara karşı, bunu bas bas bağırıp gündemde tutmanız lazım.
Kuzey Kıbrıs’ta neler yaşanmış? Sözü edilen (45’inin peşine düşülen ama 5’i hâlâ kayıp olduğu iddia edilen) kasetlerde neler var? Kim kiminle nerede ne pişirmiş? Koskoca bir cumhuriyetin itibarı ile oynamak anlamına gelen leş gibi ilişkilere dair iddialar doğru mu?
Bilmek istiyoruz.
Zamanında Sedat Peker‘in ima yoluyla dillendirdiği bir ara İYİ Partili Turhan Çömez‘in seslendirdiği bu skandalın, artık halının altına süpürülemeyecek kadar büyük olduğu anlaşılıyor.
Başka ülkelerde (düzgün demokrasilerde) anında istifalara ve hükümet düşmesine neden olabilecek boyutta bir iş bu. Turp dediler ya, al sana “turbun ağabababası” orada.
Muhalif medya denilen kesim bile “utangaç” biçimde kıyısından köşesinden dolanıyor. “Aman abi şimdi buralara girmeyelim, başımıza bir iş gelmesin, şimdi Ekrem’in derdindeyiz…” saiki ile mi böyle yapıyorlar bilemem. Herkesin bir şeyleri bildiğinden ama kimsenin cesaret edip de elini o dosyaya süremediğinden kuşkulanıyorum.
Saklamayın, gizlemeyin. Olayın şakaya gelir tarafı yok. Kişilerin itibarı beni ilgilendirmez. koskoca bir ülkenin itibarı söz konusu. Çünkü o düzeyde yöneticiler ülkeyi temsil eder. İyilikte de bu tür kötülükte de.