BİDOGU- Bugün 2 Temmuz. Türkiye’nin yakın tarihinde kara bir leke, vicdanlarda hiç silinmeyen bir yangın. Bugün, Sivas Madımak Katliamı’nın yıl dönümü.
Tam 32 yıl önce, 1993 yılında Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta buluşan aydınlar, sanatçılar, ozanlar ve yazarlar; kaldıkları Madımak Oteli’nde, organize bir saldırının hedefi oldu. Cuma namazı sonrası kışkırtılan bir güruh, “Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarıyla otelin önüne yürüdü. Otel taşlandı, araçlar yakıldı, bina kundaklandı. Saatlerce süren bu vahşette 33 aydın, 2 otel çalışanı ve 2 saldırgan olmak üzere 37 insan hayatını kaybetti.
Hasret Gültekin, Metin Altıok, Muhlis Akarsu, Asım Bezirci, Nesimi Çimen ve daha niceleri… Kimisi bağlamasını savunamadan yandı, kimisi son şiirini tamamlayamadan kül oldu.
O gün orada sadece insanlar yanmadı. Düşünceye, sanata, inanca, farklılığa tahammülsüzlük; laikliğe ve demokrasiye karşı kör bir öfke de ateşe verildi.
Adalet Eksik, Vicdan Yorgun
Olaydan sonra yüzlerce kişi gözaltına alındı. Açılan davalarda bazı sanıklar idama, bazıları müebbet hapse çarptırıldı. Ancak yıllar içinde pek çok dava zaman aşımına uğradı, bazı sanıklar firar etti, bazıları ise sağlık gerekçesiyle serbest bırakıldı. Devletin zaman zaman suskunluğu, zaman zaman da hafifletici yaklaşımları, toplumun vicdanında daha derin yaralar açtı.
Bu yüzden bu yangın yalnızca o günkü değil, bugünkü adaletin de meselesidir. Çünkü Madımak, yalnızca geçmişin değil, bugünün de sınavıdır.
Bir Daha Asla
Madımak Oteli yıllarca olduğu gibi bırakıldı. Ailelerin ve toplumun yoğun mücadelesi sonucu bina 2010’da kamulaştırıldı ve “bilim ve kültür merkezi”ne dönüştürüldü. Ancak içeride hayatını kaybedenlerin isimlerinin yanına saldırganların adlarının da yazılması, hâlâ kapanmamış bir yara olarak duruyor.
Bugün Madımak’ın külleri hâlâ sıcak. Çünkü bu yangın sadece bir binayı değil; hoşgörüsüzlüğü, cehaleti ve nefret siyasetini de simgeliyor.
Biz unutmuyoruz. Çünkü unutmak, yeniden yaşanmasına izin vermektir.
Biz unutturmuyoruz. Çünkü hatırlamak, direnmenin ilk adımıdır.
Işıkları Sönmeyenler
Bugün, Hasret Gültekin’in bağlamasının sesi, Metin Altıok’un şiirlerinin dizesi, Muhlis Akarsu’nun türküsü hâlâ kulaklarımızda.
Onların ışıkları yanmaya devam ediyor; bizim de yüreğimizde bir ateş, bir görev, bir söz:
Bir daha asla.
Sivas’ta, Madımak’ta, 2 Temmuz’da kaybettiklerimizi saygıyla, özlemle ve mücadele kararlılığıyla anıyoruz.