Eski İçişleri Bakanlarından AKP Genel Başkan Vekili Efkan Ala çözüm sürecinin hükümet tarafından yeniden başlatılacağı iddiaları ile ilgili konuştu. Daha fazla diyalogla normalleşmeyi sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Efgan Ala, DEM Parti’den beklentilerini de tek tek açıkladı.
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala son dönemde siyasetin gündeminde olan çözüm sürecinin yeniden başlayacağı iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy‘un sorularını yanıtlayan Ala, normalleşme sürecinin ilerletilmeye çalışıldığını ve bunun karşılığı olarak DEM Parti’nin PKK ile arasına mesafe koyması gerektiğini söyledi.
ANAYASA İLE İLGİLİ FARKLI BAKIŞ AÇILARI VAR
Ala, AKP içinde de anayasayla ilgili farklı bakış açılarına ilişkin olarak, “Ne güzel, ne zararı var? Güzel, tamam. Bütün millet istediğini söylesin diyoruz da biz kendi aramızda mı istediğimizi söylemeyeceğiz yani?” yanıtı verdi.
YENİ ‘ÇÖZÜM SÜRECİ’ İDDİALARI
Ersoy’un, “Çözüm Süreci yeniden başlıyor? O yoksa ne oluyor? Yani bu tokalaşma, Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, Öcalan’a çağrı, bazı görüşmeler, Sırrı Süreyya Önder’in teşekkür etmesi… Bir şey oldu. Ne oldu?” sorusuna da cevap veren Ala, şunları kaydetti:
“Biz anlatalım. Şimdi biz Cumhur İttifakı… Biz her gün akşam konuşuyoruz. Ama diyoruz ki Türkiye’de, Türkiye’nin etrafında olup bitenlere bakıyoruz arkadaşlar. Türkiye’nin etrafında savaş var. Ukrayna, Rusya savaşıyor. Dünyanın eşi görülmemiş katliamları İsrail orada yapıyor. Lübnan’a saldırdı, Gazze’yi yok etti. İnsanlık gözümüzün önünde, değil mi? Tarumar ediliyor. Böyle bir vahşet görülmüş şey değil. Bir katliam çetesi, bir devlet örgüt gibi davranıyor. Hiçbir kural tanımadan her şeyi yok ediyor. Değerleri yok etti, insanlığı yok etti, vicdanı yok etti.
‘NORMALLEŞMEYİ ARTIRALIM’
”Şimdi Türkiye, bir arada seçimlerin ana konusuydu, beka meselesi. Türkiye burada, bu kadar istikrarsız bir çerçevelede… Aşağıda Libya’ya bakın. Batımızda görüyorsunuz Rusya, Ukrayna’yı tekrar etmeyeyim. Daha dün Karabağ Savaşı Zaferi elde edildi. Daha dün, ondan önce orası nasıl bir sıkıntı halindeydi. Suriye’yi görüyorsunuz. Şimdi böyle bir yerde… İstiklal adası olarak buranın devam etmesi ve bunun tahkim edilmesi meselesi var. Şimdi biz birçok mesafe aldık. Şimdi ne yapıyoruz? Diyoruz ki daha fazla el birliği, daha fazla siyasi diyalog, daha fazla siyaset güçlensin.
Az önce vesayetten kurtuldu siyaset diyoruz ama siyasetin kendisi de tahkim edilsin. Çünkü siyaset bir araya gelerek sorunları çözsün. Çünkü siyaset sorunları çözmenin en az maliyetli yoludur. En az maliyet. Yani bir sorunu bir ülke nasıl en az maliyetle çözer dersen siyasetle, diplomasıyla çözer. Şimdi bunun için biz diyaloğu çoğaltmak, uzlaşmayı çoğaltmak, konuşmayı çoğaltmak istiyoruz. Bir sene önce de Suriye’de savaş vardı. Bakın normalleşmeyi artıralım diyoruz.
İyi de biz şimdi seçimden sonra Cumhurbaşkanımızla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı geldi. Biz de Cumhurbaşkanımızla değil mi Sayın Cumhurbaşkanımız orayı ziyaret etti. Sonra efendim normalleşme daha da tahkim edilsin diye açıklamalar yapıldı. Yani daha fazla diyalog, daha fazla karşılıklı uzlaşma, konuşma zemini olsun diyoruz Cumhur İttifakı olarak da. Ama ondan önce zaten her şeyi söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi eski genel başkanı şimdi de bunlara nasıl karşı çıkıyor bakın. Değil mi? Nasıl mesela ağzı alınmayacak şeylerle açıklamaları yapıyor. Yani biz o zaman her şeyi mümkündü de mi yapmadık? Böyle bir şeyi dikkate almanız lazım. Şimdi müsait oldu, mümkün oldu, yapıyoruz.”
DEM PARTİ’YE ÇAĞRI: PKK İLE MESAFE KOY
Ala, “Beklentiniz ne? Mesela DEM Parti’nin PKK’yla arasına mesafe, PKK’yla ilişkisi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Koysun tabii. Düşünmeye lüzum yok ki. Eskiden ne diyordu? Arkamızda, arkalarında PKK vardı. Şimdi insanlar deniyor ki, diyoruz ki biz partilere, bakın, şiddetle, terörle bunda hiçbir beis yok. Her zaman söyleniyor. İlişkiler, onu reddedeceksiniz. İlişkiler kesilecek. Hiç bu konu tartışma konusu değil. Olduğu zaman da diyalog kurulamaz. Onun için biz şimdi bir diyalog zemini olsun istiyoruz.
Herkes üzerine düşeni yapmalı burada bakın. Yani biz başkalarını sürekli tanımlamayalım ama herkes de, her parti de Türkiye’de işler daha iyiye gitsin istiyor ise işlerin daha iyiye gitmesini sağlayacak inisiyatifleri almalı. Alıyoruz, bak Cumhur İttifakı olarak alıyoruz. Başkaları da alsın. Sen de değiş ve oturalım gibi bir şey mi? Bu kadar tefsire bile lüzum yok ki. Orada yan yana oturuyor. Aynı konular değil mi?
Mecliste yöneticilik yapıyor. Konuşuluyor. Siyaseti çoğaltalım. Siyasi zemini tahkim edelim. Diyaloğu tahkim edelim. Memleketin meselelerini siyasi alanda çözelim.”