Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, gündeme yerleşen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan hakkında yaptığı çağrının yanı sıra son gelişmeleri yorumladı. Okuyan, “Herkes konuşuyor, bunda hiçbir sakınca yok. Uzun süredir pek ortalıkta olmayan liberaller de bir anda ortaya çıktı” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısında PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili yaptığı “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” çağrısı siyaset gündeminde yankılandı.

Siyasi partilerden Bahçeli’nin “Umut hakkı” önerisine de peşi sıra açıklamalar geldi. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, sosyal medya hesabından Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan” çağrısını ve son gelişmeleri yorumladı. Okuyan, “Herkes konuşuyor, bunda hiçbir sakınca yok. Uzun süredir pek ortalıkta olmayan liberaller de bir anda ortaya çıktı. “Her gün yeni bir başlık, yeni bir gündem, baş döndürücü” deniyor. Bu aldatıcı” ifadelerini kullandı.

‘Sosyalizm hedefinin güncel bir sınava gireceği yoğun döneme girdik’

TKP Genel Sekreteri değerlendirmesinin devamında şunları kaydetti:
“Hastanelerdeki skandallar, Fethullah Gülen ve Bahçeli’nin konuşmasını birbirine komplo teorileriyle değil devrimci bir bakış açısı ile bağlamak mümkün. Sosyalizm hedefinin güncel bir sınava gireceği yoğun ve özel bir döneme girdik. Hiçbir sorun eşitlik, bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesinin üstünde değildir. Bir başka deyişle devletçi-planlı bir ekonomi, bağımsız-egemen-laik bir ülke hedefinden ya da bir başka deyişle kapitalizme, emperyalizme ve dinciliğe karşı mücadele çizgisinden ya da bir başka deyişle çok uluslu tekellerin, holdinglerin, tarikatların düzenini yıkma iradesinden milim geriye gidilemez. TÜSİAD’çıların, NATO’cuların, Berlin-Brüksel-Paris üçgeninde fesat üreten efendilerin, Yeni Osmanlıcıların, ABD emperyalizminin, bütün kötülüklerin cisimleştiği İsrail’in, kendi aralarındaki gerilim ve rekabete rağmen, bir doğrultuda ortaklaştığı bu dönemde, oluşturmamız gereken karşı ağırlığın karşıtlarımızın omurgasızlığını, ilkesizliğini, riyakarlığını, taklit etmesi intihar olur. Karmaşık işbirlikleri, karanlık anlaşmalar, “orada böyle, burada şöyle” tutumlar burjuva siyasetine aittir.”