Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısına ilişkin “Sayın Devlet Bahçeli’nin İmralı sakinine, ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırılmış bir bebek katiline şartlı af teklifi, hatta bir adım daha ilerisi sözüm ona ‘tecridin kaldırılarak’ Gazi Meclisimizin çatısı altında Kandil sakinlerine, PKK terör örgütüne teslim ol çağrısı yapmasını beklemesi, akıllara durgunluk verecek bir tutumdur” dedi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, FETÖ terör örgütü elebaşı Fettullah Gülen’in ölümüne ilişkin konuşan Aksakal, “Bu meczubun, işlediği suçlar kapsamında bağımsız Türk yargısının karşısına çıkarılarak önce bu dünyada hesap vermesi en büyük beklentimizdi ancak ne yazık ki bu hesap mahşere kaldı” dedi.
“Bazı özel sağlık kuruluşları, yeni doğan bebekler üzerinden devleti soyma girişimi içinde”
“Yenidoğan çetesi” soruşturmasına değinen Aksakal, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Bazı özel sağlık kuruluşlarının, yani özel hastanelerin özellikle yeni doğan bebeklerin üzerinden önemli ölçüde kazanç elde etmek amacıyla devleti soyma girişimi içinde oldukları hususu gün yüzüne çıkarıldı. Buradan öncelikle Sağlık Bakanımız Sayın Kemal Memişoğlu’nu tebrik ediyorum. Zira böyle bir operasyonu ancak Sayın Memişoğlu’nun yapabileceğini söylemek en doğru yaklaşım olacaktır. Büyük ve başarılı bir operasyon süreciyle devleti soyan çetenin ortaya çıkarılması önemlidir. Ancak bir başka husus daha var ki o da, bu mesele sadece bu kadarla mı sınırlıdır?
Bu sorumuzu kimse hafife almamalıdır. Zira, yeni doğan departmanında bebeklerin birkaç gün daha fazla hastanede tutularak günlük 8 bin lira kazanç peşinde olunacağını düşünmek hadisenin vahametini perdelemekten öte bir şeye hizmet etmez.”
“Orta Doğu’da sular, kaynamaya başlamış görünüyor”
“Orta Doğu’da sular daha da ısınmak şöyle dursun, artık iyiden iyiye kaynamaya başlamış görünüyor” diyen Aksakal, “İsrail tam bir eşkıya edasıyla, tüm dünyanın gözünün içine baka baka katliamlarına, soykırımlarına, hukuksuzluklarına her geçen gün bir yenisini ekliyor ve dünyanın sözüm ona beş büyüklerinden çıt çıkmıyor. Türkiye bu anlamda tarihi bir sürecin başındadır” diye konuştu. Aksakal konuya ilişkin ayrıca şunları söyledi:
“Suriye iç savaşının başlamasıyla eş zamanlı bir zaman diliminde sınırlarımıza yığılan ve sonrasında hangi noktadan kaç kişinin girdiğine dair çetele tutamadığımız sığınmacıların gerek ekonomimizde, gerekse toplumsal yaşamımızda açtığı derin yaraların telafisini sağlayamadan, şimdi de Lübnan’dan gelebilecek sığınmacılara kapılarımızın açık olduğu konusu hakikaten izaha muhtaç bir konu olarak karşımızda duruyor.”
Buradan sürekli aynı konuları konuşuyor olmamızın dayanılmaz çaresizliğini yaşadığımızı belirtmek isterim.
Türkiye 40 yıldır PKK terör örgütü görüntüsünde küresel emperyalizmin öncü temsilcisi ABD ile bir savaş yürütüyor. Terörün bitirilmesi tabii ki devletlerin sorumluluğundadır.”
“Parti Genel Başkanları, terörün bitirilmesi konusunda terör örgütünün elebaşılarından medet umar hale gelmiş”
Aksakal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısı ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Edirne’deki konuşmasına ilişkin “Bugün geldiğimiz noktada ise ne yazık ki bazı siyasi partilerin sayın genel başkanları, terörün bitirilmesi konusunda terör örgütünün elebaşlarından medet umar hale gelmiş görünüyorlar” diye konuştu. Aksakal, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir taraftan Sayın Devlet Bahçeli’nin İmralı sakinine, ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırılmış bir bebek katiline şartlı af teklifi, hatta bir adım daha ilerisi sözüm ona ‘tecridin kaldırılarak’ Gazi Meclisimizin çatısı altında Kandil sakinlerine, PKK terör örgütüne teslim ol çağrısı yapmasını beklemesi, akıllara durgunluk verecek bir tutumdur.
Diğer taraftan Sayın Özgür Özel’in, Edirne sakininin ayağına kadar giderek moral takviyesiyle birlikte ‘el yükselterek’, ‘Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kürtlere tam olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum’ diyerek PKK’lılara anayasada özel statü tanıma vaadi yarışına girmesi kelimenin tam anlamıyla sözün bittiği yerdeyiz dedirtiyor bizlere.
101’inci yılını kutladığımız bu kadim devlet Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Abazha, tüm halkın ortak devletidir ve anayasasında hiçbir ferdi bir diğerinden ne bir eksik ne de fazla bir hakka sahip değildir. Kimin devletini kime vaat ediyorsunuz?
“Buradan açık ve net ifade ediyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir ‘Hukuk Devletidir”
Yüce Meclis’in çatısı altında grup toplantılarında şehit analarının gözünün içine baka baka söyledikleri bu öneriler ne empatiye ne de ironiye sığmayacak absürtlükte bir içeriğe sahiptir. Buradan açık ve net ifade ediyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir.
Anayasamıza göre herkes yasalar önünde eşittir. Terörist başı Öcalan ve ekürisi Demirtaş işledikleri suçlar kapsamında bağımsız Türk yargısının cezalandırdığı hükümlülerdir. Öncelikle haklarında verilen cezaları çekeceklerdir. Hangi amaç ve gerekçeyle olursa olsun hiçbir terörist için bu Gazi Meclis’in çatısı altında konuşma yapma çağrısı yapılamaz.”
“Kırk bin kişinin katlinden mesul biri neyi umut edecektir”
Bahçeli’nin “umut hakkı” sözlerine ilişkin de konuşan Aksakal, “Umut hakkı gibi konuyu gündeme getirmek sıradan, gelişigüzel söylenilmiş bir konu olarak asla değerlendirilemez. Ne demektir ‘umut hakkı?’ Kırk bin kişinin katlinden mesul biri neyi umut edecektir? Binlerce şehidimizin umutları neydi, onların gözü yaşlı analarının umutları nedir, sayın Bahçeli önce bunu açıklamalıdır” dedi.
Aksakallı, “Teröristler silahlarını bırakıp, bağımsız Türk yargısına koşulsuz teslim olmadıkça Silahlı Kuvvetlerimizin, güvenlik güçlerimizin şanlı mücadelesi sonuna kadar devam edecektir. Sözüm ona barış çağrısı altında hiçbir teröriste normal vatandaş muamelesi yapılamaz. Hele hele bir terör örgütü mensubuna kadim Türk devletini verme sözü asla sarf edilemez” ifadelerini kullandı.