Kafam karıştı: Yıllarca siyasal iletişim okumuş, okutmuş biri olarak bir şey anlamıyorum. Ya siz? Bir yandan zayıflama hapları alıp bir yandan da yağlı ballı börekler tıkınmanın bir mantığı olabilir mi? Sükunete en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde eski kavgaları üzerine benzin döküp harlatmak nasıl bir stratejinin taktiğidir? Taktiklerin işlevi stratejinin belirlediği hedefi yakınlaştırmak mıdır, yoksa […]
Devamını Oku
Donald Trump’in ikinci kez Beyaz Saray’a gelmesiyle çağdaş popülizmin yeni evresine geçmiş bulunuyoruz. 21. Yüzyıl’da siyasete damgasını basmış olan popülist “demokratimsi”nin ana öğelerini şöyle sıralayabiliriz: 1) “Seçkin”lere ve yerleşik kurumlara karşı yıkıcı muhalefet, onlara karşı sıradan halkı savunuyor görünmek, 2) Ham milliyetçilik, dincilik, yabancı düşmanlığı, 3) İktidarın tek adamda yoğunlaşmasına yönelik baskıcı yaklaşımlar, 4) Neyin […]
Devamını Oku
Haftayı Los Angeles’teki büyük yangını üzüntü içinde izleyerek geçirdik. O yörede çok yakınlarımız, Amerikalı ve Türk dostlarımız var; oralarda yaşamışlığımız, görmüşlüğümüz var. Sinema endüstrisini yakından ilgilendirdiği için sektörel yakınlığımız var… Yangının ulaştığı kasaba ve mahallelerdeki çaresizliği orada yaşayan dostlardan duymak kaygı vericiydi. Sokaklara dikilen “Tahliyeye hazır olun!” kırmızı bayrakları, “Haydi çıkıyorsunuz!” anonsları, şanslıysalar “Dönebilirsiniz” müjdeleri… […]
Devamını Oku
Yeni bir çağdayız. Bu çağın en önemli özelliği, soruların cevaplardan daha önemli olmasıdır. Cevaplar parmaklarımızın ucunda. Bir yapay zeka programına, örneğin ChatGPT’ye soruyoruz. 15 saniye sonra cevap — bir cevap — elimizde. Ya sorular? Onları kendimiz bulmak zorundayız! İnsanlık binlerce yıl hep cevaplar üzerinden gitti. En net ve kesin cevap verenlerin en doğruyu bilenler olduğu […]
Devamını Oku
Yeni çıkan Nefes gazetesini dün alamadım, çünkü bizim mahallede (Ulus, Beşiktaş) dağıtımı yapılmadı. Bayi arkadaş “Bu ne biçim iş!” diye ateş püskürüyordu. Bu olay ve ona gösterilen tepki daha ilk adımda skoru levhaya yazmıştı: “Dijital medya 1, eski medya 0”. Çünkü , ikincisine göre, atomlardan oluşan bir maddenin (gazetenin) fiziksel olarak gönderilmesi gerekirken, birincisi elektronik […]
Devamını Oku
Yeni kuşaklar attığım başlığı anlamakta zorluk çekebilirler. “I-ıhh” şuradan geliyor: 1960’lı yıllarda ünlü tiyatro oyuncusu Lale Oraloğlu tiyatrosunda Aristofanes’in savaş karşıtı Lysistrata adlı oyununu “Kadınlar ı-ıhh derse adıyla sahneye koymuş, bizim yasakseverler tiyatro sanatının bu büyük klasiğini müstehcenlik iddiasıyla yasaklayınca Lale Hanım sahnede açlık grevine yatmıştı. Kardeşim Abdullah orada çalıştığı için gidip görmüştüm. Benim burada […]
Devamını Oku
Tarihsel bir kırılma noktasında olduğumuzu geçen hafta Suriye’de yaşananlar açıkça gösterdi. Her şey herkesin beklediğinden de hızlı oldu, kentler iskambil kağıtları gibi devrildi, en son taş da zaten yerinde değildi. Kim kazandı kim kaybetti türünden sağlıklı bir değerlendirme yapmaya fırsat kalmadı. Her kafadan bir ses çıktı, çoğu kez taraflar hep söylediklerini tekrarlamakla yetindiler. Belli ki […]
Devamını Oku
İnsanlık fokur fokur… Hele bizim buralar… Hır çıkaran çıkarana. Kavgaların biri bitmeden ötekisi başlıyor. Herkes silahlı, eller tetiklerde… Oysa çocukluğumdan beri kulağımda küpedir: Silahla oynanmaz! Kaza çıkar. Hayat boyu çok örneğini görmüşüzdür. Hır ve kaza çıkmıştır. Ama hayır, ders alınmamış. İnsan, ders almaktan çok ders vermeye düşkün bir canlı. Birilerine “dersini vermeye” çok meraklı. Bu […]
Devamını Oku
Dünyada Sovyetler Birliği’nin çöküşünden beri ısınmakta olan “yeni düzen” kazanı fokur fokur kaynamaya başladı. Taşıp etrafı kavurmasından korkulmakta… Nükleer dünya savaşı olasılığından bu kadar rahat bir şekilde söz edilmesi çok ürkütücü.1960’taki Küba krizinden beri böyle bir şey hatırlamıyorum. Şu anda nefesler tutulmuş durumda! ABD’de seçimi kazanan Donald Trump ne yapacak? Pişmiş aşa su mu katacak, […]
Devamını Oku
Tabii, insansanız ve düşüncelerinizi açıklamak gibi bir amacınız varsa! İnsanların toplumsal bir varlık olarak yaşamlarını sürdürebilmesi için birbirleriyle iletişime girmeleri zorunludur. Düşünce açıklamak iletişimin en temel öğelerinden biridir. Bu öğe demokratik toplumların temel yapı taşı, olmazsa olmazıdır. Düşüncelerinizi açıklayarak insanlar üzerinde etkili olursunuz. Nasıl daha etkili olunacağı, insanlığın temel araştırma konularından biri olagelmiştir. Bunun bilimleşmiş […]
Devamını Oku